Sabah

Erdoğan’ı boş verin kendi adamınıza bakın

-

Necip Fazıl bizzat seslendird­iği şiir plağındaki “Çile”sine fon müziği olarak Beethoven’ın 5. Senfoni’sini seçmişti.

Sezai Karakoç da parti programınd­a Klasik Batı Müziğine yer verdi.

“Klasikleri okumayana ehliyet verilmemel­i” diyen Nuri Pakdil ustamız zaten Klasik Batı Müziğini dinlemeyi her fırsatta önerir.

Başkan Erdoğan bu düşünce geleneğind­en geliyor.

Haliyle, Soner Yalçın arka daşımızın İran’dan yalapşap örnekler vermesine hiç gerek yok. (Kaldı ki, İran’da “Musiki helal midir?” sorusunun bir kıy meti olsaydı, devrimin ardından İran Devrim Marşlarını çok sesli müzikle icra etmezlerdi.)

Boşuna uğraşmayın!

Rutkay Aziz’in “Cumhurbaşk­anı bir Mozart bir Beethoven dinlesin, belki iyi gelir” sözünün tevil edilecek hiçbir yanı yok tur.

Zira, mesele müzik değil, “iyi gelir” vur gusudur.

Yani, Yılmaz Özdil’in “bira içsin” münasebets­izliğinden daha beter bir aşağıla ma gayretidir.

Oysa, asıl “şifaya” gereksinim­i olan bu rahatsızlı­k, bu “kusursuz görgüsüzlü­ktür.”

★★★

Bu arkadaşlar­ımız madem bu işlere çok meraklılar, Erdoğan’ı boş versinler, “yanda şı” oldukları Kılıçdaroğ­lu’na “ne iyi gelir,” ona baksınlar.

Mesela, 15 Temmuz’a “tiyatro” deme aymazlığın­a hangi müzik iyi gelir?

Mesela, Parvus Efendi’nin kim oldu ğunu veya İnce Memed’den sonra da romanlar yayımlandı­ğını öğrenmesin­e Mozart dinlemesin­in bir faydası olur mu?

Onları bilmem ama ben, “Kılıçdaroğ­lu, Mozart veya Beethoven dinlesin, iyi gelir” demem.

Tam aksine belki de zararı olur. Beethoven Nazilere iyi gelmedi mesela.

Gelgelelim, Nazilere iyi gelmedi diye Beethoven müziği kıymetinde­n yitirmez.

Aynı şekilde, Hitler’e iyi geldi diye de Wagner yasaklanma­z.

İsrail’de bir radyoda Wagner’in eseri yayımlanın­ca kıyametler kopmuş, o radyo kanalı özür dilemişti.

Müzik yasak edilir mi diyerek bunu ayıplamam. Yahudileri­n çek tikleri acıları düşünür, susarım...

Lakin, Wagner’in “Lohengrin Operası”nda merhameti alabildi ğine duyumsatan o deliyi dinleme lerini ve o deliden Tarkovski’nin “Bir Delinin Haykırışı”na (Nostalghia) yol alıp, Filistinli­lere yaptıkları zulümle yüzleşmele­rini isterdim.

★★★

Demirel, 28 Şubat sürecini destekleme­k için günler öncesinden duyurulan konserde 9. Senfoni dinletisiy­le coşup, “İşte çağdaş Türkiye bu!” diye ünlemişti.

O çağdaş Türkiye’yi kurmak için “Biz bu ülkeyi 10 milyon devraldık” diyerek milyonları “kıyımdan” geçirmeyi ihsas eden general, Beethoven müptelası mıydı, bilemi yoruz.

Bizim bildiğimiz, rahmetli Attila

İlhan’ın söylediğid­ir.

Buyrun birlikte dinleyelim: “Batı müzi ği evrenseldi­r ifadesi yanlıştır. Ne müna sebet! 150 milyon kişi dinliyor. İtalya’da, Almanya’da. İnsanlığın malı, ama bütün insanlığa dayatamazs­ın. Bu emperyaliz­m le ilişkili bir olay (...) Onların ulusal değer lerini sana evrensel diye yutturuyor­lar. Ve sen kendi kültüründe­n oluyorsun o zaman. Mesela Çin gibi, Hint gibi büyük medeni yetler var. Sen onlara gidiyorsun. ‘Sizin kültürünüz evrensel değil’ diyorsun. Bir mil yar Hintli var, bir buçuk milyar Çinli var. Toplam 2,5 milyar insan. Sen 150 milyon sun, sen evrensel oluyorsun da onlar nasıl olmuyor? Emperyaliz­m sana bunu yuttu ruyor. Sana geliyor, ‘Sen mecbursun Bach dinlemeye,’ diyor. Niye mecbur olayım canım? (...) Eğer Osmanlı, böyle emper yalist bir politika güdecek olsaydı, bütün Avrupa şimdi alaturka müzik çalıyor ola caktı...”

 ??  ?? 6DOIK 781$
6DOIK 781$

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye