Sabah

Bu işler böyle düzelmez, Sayın Soylu!.

-

İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu bir numaralı hedefinin “Trafik” olduğunu açıklamış ve işe başlar başlamaz da, yıllardır uyuyan teşkilatın­ı dürten bir genelge yayınlamış­tı. Bir kitapçık halinde tüm birimlere ve bu arada benim gibi ilgililere yollanan genelgede gerçekten çok ama çok önemli hususlar ve uygulansa çok işe yarayacak maddeler vardı.

Ama “Uygulansa..” Makamların­dan çıkmayan valiler, sadece evrak imzalayan Emniyet Müdürleri ve sabahtan akşama çay kahve mesai bitmesini bekleyen Trafik Müdürleri kıllarını kıpırdatma­dılar..

Kaç kere kara yolundan İzmir’e, Ankara’ya gidip geldim. Ülkenin en işlek oto yolları.. “Allah devletimde­n razı olsun” diye dualar ederek.. Benim gibi pek çok araba sahibi için “8oak” işini bitirdi, o nasıl da keyifli yollar..

Ama o yollarda bir tek şey yok..

“Trafik kontro lü..”

Bakın en az on kez yaptım son zamanlarda Ankara ve İzmir yollarını.. Gidiş geliş bir, tek bir Trafik ekip arabası görmedim iyi mi?.

Gören var mı?.

Polis bizi dört beş kere çevirdi, İstanbul içinde.. Arabam siyah mercedes minibüs ya.. “Uber” sanıp bağlamak için çevirdiler. Çünkü emir verilmiş “Uberleri çevirin” diye.. İstanbul Trafik Polisi, sabah eline verilen 100’lük ceza makbuz defterini doldurmak bir de bu özel emirleri yapmakla görevli..

Gerisi palavra.

Bunu Bakan Soylu da biliyor olmalı ki, oto yol kenarların­a metalden Trafik Aracı maketleri koydurdu. Uzaktan ekip var gibi görünüyor. Sürücü bu sahteyi gerçek sanıp da hızını, ya da drift, yani ya makas atmayı kesecek..

Bu makas atma en tehlikeli iş. Kaza yaptın mı, sonuç mutlak ölümlü.. Hele kalabalık bir otobanda yaptın mı, zincirleme kaza.. Allah göstermesi­n ambulans yetmez. Zaten de varamaz kaza yerine, tüm emniyet şeritleri de dolu olduğu için..

Şimdi kontrol yol. Olmadığını tüm Türkiye biliyor. Trafik polisi gözü önünde işlenen suça bile aldırış etmiyor.. Sayın Bakanı kaç kez davet ettim. “Ne zaman isterseniz size kanıtlayay­ım” diye.. Polisin önünde bile suç işlemenin serbest olduğu ülkede, trafik canavarlar­ını kim durduracak?.

Amerika’yı keşfe gerek yok.. Amerika keşfetmiş.. Çok ama çok ağır cezalar!.

Bizde cezalar komik zaten. Enflasyona bağlamıştı­k. Bu sene o zammı bile yapmadık..

Dün sabah uyanınca televizyon­u tıkladım..

Sirkeci- Florya sahil yolunda kalabalık trafiğin içinde iki delikanlı makas atarak yarışıyorl­ar. Yol boyu ('S, yani (lektronik 'enetleme Sistemi var ya..(Güldürmeyi­n beni.. Görür, ceza yazılır otomatik. Kimse ödemez. Devlet de nasılsa affeder ya hep.) Ekrandaki görüntüler EDS’den alınmış. EDS’nin işe yaradığı tek yer, haber bültenleri. Onlara canlı malzeme sağlıyor.

Ötesi..

Kimin umurunda!. Bu makas atanlar, bu yarışanlar, adrenalin bağımlısı zengin oocuk ları.. 5 bin lira onlar için bir diskotekte özel locada bıraktıkla­rı bahşiş.. Keser mi?.

Adamlar oto yolda drift atıyorlar, kendileri de çekip sosyal medyaya koyuyorlar.. Polise de 5 bin lira cezayı, garsona bahşiş muamelesi yapar gibi ödüyorlar.. Yani dedim ya, öderlerse.. Sallamazla­rsa, affa girer..

Sahil yolundaki makasçılar kaza yapmışlar.. Ama belalarını bulmamışla­r. Yarışanlar­a bir şey olmamış ama kazada bir ölü, bir yaralı var..

Bu haber şimdi resimleriy­le tüm gazete ve TV ana haberlerin­de yer alacak.. Görüntüler tam reytinglik çünkü.. En sıkı ana haberler bile, gerilim filmlerind­en alınmış derlemeler gibi.. Türkiye’de yoksa, Çin’den sosyal medyaya düşmüşleri yayınlıyor en başta Kanal D olmak üzere, ana haberler..

Sonra.. Sonra unutulacak.. Çünkü bizim mesleğin ana kuralı “Fikri takiS” yok artık.. Olayın devamını, gelişmeler­i izlemek yok..

Ama ben size söyleyeyim. Bir ölü ile kalsa, o driftçiler bir gün bile hapis yatmazlard­ı. Bir de yaralı var diye şimdi tutuklanma ihtimaller­i var. Hele bir de sosyal medyada kıyamet koparsa, ilk yargıç bıraksa bile sosyal medya savcısı(!) itiraz eder, ikincide tutuklanır.

Sonra.. Sonra unutulur. Adamlar ilk duruşmada tahliye edilirler. Yıllar sonra komik bir hapis cezası.. O da ertelenir. Ölen ölür, öldüren sağlar, özgürdür. Kabahat savcılarda, yargıçlard­a değil. Bizim yasalarda..

Adam ehliyetsiz. Adam alkollü.. Adam kaldırıma çıkıp adam eziyor, öldürüyor. Dışarda.. Kaç defa okudunuz bu haberleri bu ülkede.. Daha geçen hafta bir tane vardı. Ve serbest yargılanıy­or..

“Bu ülkede adam öldürmenin en kolay yolu, trafik” diye bin defa yazdım..

Sonuç.. Bu yılbaşı cezaları yüzde 26 bile arttırmadı­k..

Bu drift kazası Amerika’da olsa, o genç kızı öldürenler “Cinayet” suçlamasıy­la jüri karşısına çıkarlardı.

Bizde?.

Koyver gitsin.. Yapacak bir şey yok çünkü yasal olarak..

Sayın Soylu!.. Sevgili Bakanım!. Trafikte insanlarım­ızın her yıl bir küçük Anadolu Kasabası nüfusu kadar ölmelerini (2017 rakamları elimde.. 7 bin 427) önlemek istiyorsan­ız, bu cani ruhlu adrenalin bağımlılar­ını korkutacak cezalar koymanız lazım.

5 bin lira, 2 ay ehliyete el koyma kes mez. Kesmiyor. Para adama komik. Ehliyet mi?. Güldürmeyi­n beni.. O herif ehliyetsiz araba kullanmaz mı sanıyorsun­uz?.

İnsan canının bedeli ne, Sayın Bakanım?.

O genç kızın daha 18 yaşında kaybolan hayallerin bedeli ne sizce?.

bin lira yapın cezayı görelim bakalım, kaçı böyle makas atıp, sosyal medyaya koyarak devlete meydan okuyacak?.

Artı..

3 ay, zorlama hapsi.. Ertelemesi­z.. Otomatik yürürlüğe girecek.. Kimin oğlu olduğuna bakmadan üç ay tıkacaksın­ız içeri.. Görelim bakalım, bu ülkede makas atan değil, makas atmayı aklından geçiren kalacak mı?.

Sevgili Bakanım, Trafiği düzeltmeni­n yolu etkili cezalardan geçiyor.. “Etkili” derken “Bedel ödeten” demiyorum.. Modern Ceza Hukuku’nun temeli “Önleme” dir. Cezanın asıl gerekçesi önlemektir. Bedel ödetmek değil..

Konu “gnleme” olunca, sizin cezalarını­z, işte aynen böyle alay konusu oluyor, Sayın Bakanım!. Sevgilerim­le..

 ?? HINCAL’IN YERİ ?? Hıncal ULUd
HINCAL’IN YERİ Hıncal ULUd

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye