..Ve “Parlayan” Güneş!.
Fikret Orman, el altından, üstünden, hatta nefret ettiği Yıldırım Demirören ile aleni iş birliği yaparak, bir türlü kovmağa cesaret edemediği Şenol Güneş’ten kurtulmayı başardı.
Güneş, Lucescu’nun yerine Milli Takıma gidecek.. “Luce niye geldi?. Nasıl gidecek” bilmem. Fatih Hocam gibi ona da yüklü bir tazminat verilecek mi?. Bilmem.
Bildiğim tezgah kuruldu ve işledi.
En geç bu sezon sonunda Şenol Hoca yolcu. Yolcu olacağı dünyaca bilinen hocadan takıma hayır gelir mi?. O hoca artık futbolcular üzerinde otorite kurabilir mi?. Beşiktaş şampiyonluğu ya da Şampiyonlar Ligi hakkını kazanabilir mi, onu da Beşiktaş camiası düşünsün..
Ama bizde işler, işte böyle dümenlerle dönüyor. Dönüyor da, Şenol Hocam, geçen hafta söylemiştim, bu hafta daha da sıkı söylüyorum, harikalar yaratmaya başladı.
Başta Fatih Terim, tüm hocalarımıza örnek olacak harikalar..
Nasıl bir evrim geçirdi, nasıl bu devrime ulaştı bilmem.. Ama artık saha kenarındaki o korkak, o daha tek farkla öne geçince savunma tedbirleri almaya başlayan adam artık yok..
Medel’i ilk 11’den sildi, son 11’e de almıyor.. Benim korkakları alkışlayan medyamın efsane yaptığı, koşmaktan başka özelliği olmayan, sıradan Medel artık kenarda oturuyor. Çünkü Şenol Hocam “Futbol oynayan takım” istiyor, artık.. “Gol yemeyen” değil.. Büyük Takımın tarifi bu..
Futbol oynayacaksın ki, seyredilesin.. Sevilesin.. Tutulasın!.
İkincisi.. Türk çocuklarına, özellikle gençlerine güveniyor.. Dikkat buyurun. İlk maçında efsane olan Kagawa, Caner, Oğuzhan, Roco gibi isimler kenarda otururken, Dorukhan ve Güven adlı, alt yapıdan gelen iki genç, çok kritik bir maçta ilk 11’de.. Şenol Hoca bu ikisini takıma yerleştirdi. Şov yapmadı. “Yer- leş-tir-di!.”
Bu ülkede, kendisi dahil herkesin, “Öldürme” kararı verdiği Burak’ı “Bu bizim evladımız” deyip kazanmaya ve yeniden yaratmaya karar veren adamdı, Şenol Güneş.. Burak da, ona “İnanan bir hoca” ile neler yapabileceğinin örneğini verdi şimdilik..
Şenol Hoca, Milli Takımın başına geçerse, oraya da taşıyacak Burak’ı, gururla..
Şenol Hocama da, Samet Aybaba’ya da teşekkür, o müthiş keyifli ve heyecanlı Beşiktaş- Bursa maçı için..