Kuyruk kıyameti koparanları tanıyoruz
Bir süredir market-pazarHal’de fahiş fiyata satılan sebze-meyve birilerinin yeni umut kapısı oldu. Malum çevre, “darbeyle, kumpasla, seçim le Kükümet devrilmeyin ce meyve sebzeyle başarabilir miyiz?” diye umutlandı.
Hükümet vatandaşı fırsatçıların eline bırakmamak için piyasaya sopa gösterip marketleri denetlemeye, Hal’leri disipline edecek yasal mevzuatı çıkarmaya hazırlanınca bu kez malum çevre, “ser best piyasaya müdaKale ediliyor” diye bağırmaya başladı.
Devlet, markette, pazarda, Hal’de fiyatlar inmeyip, alternatif dağıtım kanalı açıp tanzim satışa başlayınca malum çevre yine durmadı. “Eskiden tüp, yağ, ekmek kuyruğu vardı, şimdi domates kuyruğu var” diyerek algı ope rasyonu yapar oldu. Tanzim satış noktalarındaki kuyrukları 1970’lerdeki yokluk kuyruklarına benzettiler. Halbuki, o dönemleri yaşayanlar bilir. O zaman ekmeği, yağı, tüpü mecburen kuyruğa girerek alıyordunuz. Şimdi devlet zorla “Gelin tanzim satış noktalarında kuyruğa girin” demiyor ya… İsteyen gider tanzim satıştan alır, isteyen marketten, isteyen pazardan… ★★★
Tanzim satış işini şöyle görmek lazım… Devlet ilelebet manavcılık yapmayacak. Bir süreliğine piyasayı regüle edecek. Fiyatlar normale döndükten sonra da bu işi bırakacak.
Nitekim, tanzim satış noktalarında sebze-meyve satışı başlar başlamaz market zincirleri fiyatları aşağı çekmeye başladı. Anlayacağınız, maksat hasıl oluyor...
Bu arada iki gündür kuyruk kıyameti koparanlara bakıyorum… Ya Atatürk’ü ticarileştirip 2.500 TL’ye pazar layan adamın kitabı için saatlerce kuyruk bekleyenler…
Ya eline yeni model i3Kone almak için ABD’de mağaza |nünde yatanlar…
Ya bir Cafe Latte almak için 15 dakika Starbucks’un kasasında sıraya girenler…
Ya 15 Temmuz’da darbe giri şimi sırasında gece yarısı ban kaların ATM’lerinden para çek mek için birbirini iteleyenler… ★★★
Valla, bana sorarsanız onların derdi kuyruk filan değil, kuyruk acısı…
Malum çevre, 31 Mart’taki yerel seçim öncesinde yüksek sebze-meyve fiyatlarından nemalanacaklardı. Buradan siyaset üreteceklerdi. Ama gelin görün ki, kısmet olmadı. Fiyatlar düşmeye başlayınca ellerindeki en büyük seçim argümanları çöpe gitti. Tüm muhalefetleri, bağırıp çağırmaları, eleştirileri de ondan…