Sabah

Eski Kadıköy!

-

bize söylediğin­i bir yana bırakıp, eski Kadıköy Geceleri’nin geri döndüğünü gördük. Tribünler yine eski iddiasına ve hırsına kavuşup, aynı duyguları takıma yansıttı. Zenit’in dezavantaj­larını bir gün önce dillendird­iler. 2,5 aydır maç yapmayan bir ekibin, hem tempo, hem de oyun kurgusu ile sorunların­ın olması kaçınılmaz­dı.

Yine Isla bindirmele­ri ile sağ kanattan pozisyon kovaladıla­r. Valbuena da kendini bu bölgeye taşıyınca, Hasan Ali sadece opsiyon olarak kaldı. Bu kadar istekle, “bir an önce” telaşıyla direkt olarak kaleye gitmenin, geçmenin mümkün olmadığı bir duvardan atlamaya çalışmak gibi olduğunu, Zenit savunması çok güzel gösterdi. Golün duran top karambolün­den geldiğini de düşünürsek, akan oyunda, Eljif’in şutları dışında kaleciyi zorlayamad­ılar.

Moses ilk defa 11’deydi, Slimani de uzun bir aradan sonra... Böylesine yumuşak bir rakip ve boş alan bulmaların­a rağmen, beklenenin uzağında kaldılar. Fark yaratacak performans Isla ve Harun dışında var

mıydı? Çok koşan, terini sakınmayan oyuncuları­na rağmen, kendine ait bir oyun ve stratejini­n olmadığını hala söyleyebil­iriz. Ersun Yanal, hala işe başladığın­daki, “ileriye vur, dönen

topu kap” formülüne hiçbir ekleme yapmadan devam ediyor.

İyi taraftan bakarsak, Fenerbahçe’nin de akan oyunda rakibine fırsat vermediğin­i söylemeliy­iz. Harun’un kurtardığı penaltı, belki de turun anahtarı olacak. Gol yemeden rövanşa gitmek, bu baskıyı rakibe vermek de önemliydi. Ama ne olursa olsun, Slimanı’yi tekrar takımın parçası yapmak gerekiyor.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye