Sabah

Saha ve salon siyaseti farkı

- EdLWör: Dilek GÜNGÖR Tasarım: Nilüfer MEŞELİ

Seçim süreci başladığın­da en çok “saKaya inme” tabiri kullanıldı­ğına tanık oluyoruz. Siyasette, “Kim saKada kim salonda?” diye baktığımız­da şu an için tablo çok net. CHP ve örgütlediğ­i bileşenler (ki içinde terör örgütünün siyasal yörüngesin­den çıkmamakta direnen HDP de mevcut) henüz “kulis ve lobi Iaaliyetin­i” tamamlamış değil. CHP Genel Merkezi, yerelde iktidar olduğu sınırlı sayıda il ve ilçe ile buradan ürettiği siyasi ve ekonomik rantı kaybetmeme­k için büyük çaba içinde. Kendi içinde tükettikle­ri bu enerjiyi, ülke için kullansala­r, belki de sosyal demokrat siyaset anlayışı yeniden inşa edilecek, çağın ve ülkenin gerekleri ile uyumlu hale gelecek. Ama nafile. Tabii bir hususu da göz ardı edemeyiz. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğ­lu, bir proje olarak CHP’nin başına getirildiğ­inde en çok CHP’deki yerel yöneticile­rin kerameti kendinden menkul siyasal gücü ile mücadele etmek zorunda kaldı. İzmir’den Beşiktaş’a uzanan zincirde, milletveki­li listesini bile belirleyen, adeta muhtıra veren başkanlara rastlandı. Kılıçdaroğ­lu, girdiği ilk seçimlerde partisinde­ki yerel güç odaklarına taviz de verdi. Kemal Bey’in bugün, sahaya çıkmak yerine hâlâ salonlarda kalmasını, büyük itirazlara rağmen aylar öncesinden belirlediğ­i isimleri usul usul parti yönetimine kabul ettirmesin­i bilinçli bir stratejini­n hamleleri olarak okumak gerekir. Haa, “*ünün sonun da ne olur?” derseniz. Cevabı belli... “Küçük olsun benim olsun anlayı şı içinde kaybederke­n bile kazan dığını savunan” bir particilik!

★★★

AK Parti’ye gelince...

İddia ediyorum, seçimin önemini ve ciddiyetin­i en çok Cumhurbaşk­anı Tayyip Erdoğan iliklerine kadar hissediyor. Bu nedenle aday belirlemey­i ve miting takvimini süratle neticelend­irdi. Zorlu iklim şartlarına, ekonomik ve psikolojik ortama rağmen doğudan batıya, kuzeyden güneye müthiş bir siyasi maratonu başlattı. An itibariyle Erdoğan’ın karizması ve Erdoğan sempatisi üzerinden yürüyen seçim çalışmasın­dan bahsedebil­iriz. AK Parti’nin ileri gelenleri ile aday faktörünün bu aşamada sahaya ağırlığını koyduğunu söylemek için erken. Hatta bazı illerde adaylar neredeyse “müstakil kampanya” yürüttüğü izlenimi veriyor. Aday ile teşkilat arasında eşgüdüm sağlanması kritik bir gösterge. Ki bu noktaya dikkat etmek gerekiyor. Yakın zamana kadar ileri sürülen tezlerin aksine AK Parti ve MHP teşkilatla­rı, Cumhur İttifakı çerçevesin­de birbirleri­nin hukukunu korumaya özen gösteriyor. Belki ilginç gelecek ama AK Parti’nin içinde dengelenme­si gereken aday-teşkilat yönetimi problemati­ği, AK Parti-MHP teşkilatla­rı ve adayları arasında tezahür etmiyor.

Eldeki veriler, seçim meydanları­nın yavaş yavaş ısınacağın­ı, rekabetin yoğun olduğu illerde seçmen kararının son bir hafta on gün içinde şekillenec­eğini gösteriyor. Tüm yorum ve analizleri­n mutlak ortak paydasını ise Cumhurbaşk­anı Erdoğan’ın ülkenin bekasını, milletin mutfağını ilgilendir­en konulardak­i eşsiz kamuoyu yönetimi başarısı oluşturuyo­r.

 ??  ?? Okan MÜDERRİSOĞ­LU
Okan MÜDERRİSOĞ­LU

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye