Batı’nın yalanlarına şimdi uyanmazsak, ne zaman?
Neydi? Batı, dünyanın neresinde olursa olsun demokrasinin savu nucusuydu...
Neydi?
Batı demek, insan hakları ve hukuk demekti...
Yıllar boyu zihinlerimizi böyle okşa yıp yatıştır dılar, böyle şekillendir diler.
Kabul ede lim ki...
Malı götür mek için git tikleri her yere “demokrasi götürmek” için gittiklerine inanmak bize de konforlu geliyordu.
Her melanette yeryüzünün garibanlarını suçlu çıkardık ama Batı’nın (siyasetçisi, entelek tüeli fark etmiyor) iki yüzlü seçkinlerine bir iki mızıldan ma dışında toz kondurma dık.
Ayağımızın altından bu yalanlar çekiliverirse, boşluk ta kalacağımız duygusuna yenildik her seferinde.
★★★
Solcusu zaten en başta yere göğe koyamadığı vicda nını Batı’ya kul köle yapmış tı. Bunu kabullenmeye hala yanaşmıyorlar.
Sağcısı deseniz, bu çiz ginin eski “ağa babalar”ını iyi hatırlarım. Atlas okyanusu kıyılarından gelen her emirle küçücük bir işaretle hemen hizaya girerlerdi.. Ömrümüz bunları izleye rek geçti. Yetmiyormuş gibi yakın dönemlerde “liberal muhafazakar” diye Batı’ya meftun bir acenta bile çıktı. Hala Batı’nın refah düzeyinin vahşi sömürü düze ninden kay naklandığını örtmeye çalı şan türde bir “muhafaza” çabası... Sosyal medyada dolaşıyorsa nız, yaptıkla rını görüyorsunuz dur...
Batı kuklası Sisi idamlarına devam ederken...
Bizimkiler “ne kadar demokrasi, o kadar refah” gibi cıvık tvitler atıyorlar.
★★★
Bu dönem artık kapan malı!
Umuyorum ki, zalim Sisi’nin yağlı gülümsemesine ve bel kırmalarına baktıkça, gerçek bizim de kafamıza dank ediyor ve toparlanıp kendi mize geliyoruzdur.
Umuyorum ki, kendini “aydın” sananlar da sokak taki halk gibi gerçeğin far kına varırlar. Aksi taktirde sadece kendilerini kandır dıklarıyla kalacaklar.