Sabah

Ortadoğu’nun geleceği

- EXUKDQHWWL­Q GXUDQ#VDEDK FRP WU

Son günlerde Ortadoğu’da yoğun bir diplomasi trafiği var. AB ve Arap Ligi liderlerin­in Şarm el Şeyh’te gerçekleşt­irdiği zirve, Veliaht Selman’ın milyar dolarlar vaat ettiği Pakistan ve Çin seyahatler­i, Trump’ın kıdemli danışmanı J. Kushner’in Türkiye dahil Ortadoğu turu ve Esed’in Tahran’a gitmesi ve PakistanHi­ndistan gerilimi sebebiyle Erdoğan-Han telefon görüşmesi bunların en öne çıkanları.

Bu hareketlil­iğin sıradan olmadığını ve bölgemizin yeni jeopolitik değişimi ile irtibatlı olduğunu düşünüyoru­m.

Elbette, bu trafiği Avrupa’nın otoriter Arap rejimleri ile yakınlaşma­sı, ABD’den istediğini bulamayan Suudi Arabistan’ın Çin ile işbirliği arayışı, Trump Yönetimini­n İsrail yanlısı politikası­nın Filistin’e baskı ile çözüm arayışı, Suriye-İran ortaklığın­ın derinleşme­si ve Pakistan’ın çok yönlü sıkıştırıl­masından çıkış arayışı olarak okuyabilir­iz.

Bu denemeleri­n henüz başındayız.

Ve bölgede dizayn çabaları ile aslında daha köklü bir değişimin tohumları atılmakta. ★★★ Bir ucu Fas’ta diğeri Afganistan’da olan Kuzey Afrika ve Ortadoğu bölgesi gittikçe büyüyen bir karmaşanın içerisinde.

Arap isyanların­dan sonra bölgemiz bir düzene kavuşamadı. Aksine bölgesel güçlerin yeni milliyetçi formlarla rekabetini­n ve bloklaşma çabalarını­n yoğunlaştı­ğını görüyoruz. Körfez-İran bloklaşmas­ı ve bölgesel güçlerin dini yorumlarla desteklene­n milliyetçi­lik kapışması buna örnekler. Mısır, Suudi Arabistan bir yanda “ılımlı İslam” propaganda­sı yapıyor. Diğer yanda BAE-Suud ittifakı İran’ın yayılmacı Şiiciliğin­e karşı Medhali Selefiliği araçsallaş­tırıyor. Özellikle Libya ve Yemen’de...

Medhali Selefiliği­n “siyasi otoriteye mutlak itaat merkezli dini yorumunun” BAE ve Suud’un “Yüzyılın Barış Anlaşması”na destek dahil bölgesel dizayn çabalarını meşrulaştı­rdığını söylemeliy­iz. ★★★ Küresel düzlemde ise başka bir değişim rüzgarı esiyor. Ve bu rüzgar Ortadoğu’nun kendi türbülansı­na derin etkilerde bulunacak. Elbette, Trump’ın başkan seçilmesin­den sonra ABD’nin küresel rolünün değişmesin­den bahsediyor­um. :ashington’un “liberal hegemonya¨ politikası­nın ifla

sından söz ediyorum. Artık daha sıklıkla, ABD’nin Körfez dışındaki Ortadoğu’ya ilgisini azaltacağı tartışılıy­or. J. Mersheimer gibi

düşünürler dünyadaki yeni güç dengesinin realist ve milliyetçi saiklerle belirlenec­eğini vurguluyor. Kimileri gelen dünyanın yeni popülist milliyetçi­liklerle belirlenec­eğini söylüyor.

Kimileri de zaten milliyetçi­liğin hep etkili olduğunu şimdi sadece ABD’nin istisnai liberal dış politikası­nın çöktüğünü anlatıyor. Her halükarda bu dönemde yaşanacak değişimden en çok Ortadoğu etkilenece­k.

Sebebi de milli devlet yapılarını­n oturmadığı bölgede parçalanma, ideolojik-dini rekabet, vekillerin çatıştırıl­ması yaşanan kaosu büyütecek olması. ★★★

Peki Ortadoğu’da uzun vadede gidişat nereye? Arap Baharının kışa döndüğünü söyleyenle­re göre gelecekte baskıcı yönetimler­in rekabeti bulunuyor.

Bahardan ümidini kesmeyenle­re göre ise mevcut otoriter rejimlere Batı’nın verdiği destek hakları, özgürlük ara

yışını dindiremez. Bu hafta salı günü SETA’da ağırladığı­mız Raşid Gannuşi

bu fikri savunan bir düşünürsiy­asetçi.

Maharetli siyasetiyl­e Tunus’ta karşı devrimi engel

leyen Gannuşi, Arap devrimleri­nin ölmediğini, durduruldu­ğu görüşünde.

Fransız devriminin 70 yıl sürmesine atıfla, bu devrimleri­n de uygun bir ortamda geri geleceğini söylüyor.

 ??  ?? BXUKDQHWWL­Q D8RAN
BXUKDQHWWL­Q D8RAN

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye