Sabah

Alaeddin Yavaşçalı hoş saatler!..

-

Ö

yle keyifli saatler geçirdim ki, geçen hafta 3era Müzesi’nde, siz de keyifle okuyun diye beklettim ve tatil gününe sakladım.. Sesini ve bestelerin­i, babamın kuşağından beri bütün insanlarım­ın bildiği Dr.

Alaeddin Yavaşça’nın şarkıların­dan oluşan bir konser varmış, 3era Müzesi’nde..

Dr. Yavaşça, bizim ailenin, Kilis kanadının yaşayan en büyüğü.. Yani hısım oluruz.. Konseri bir tesadüf, eşinden, yani Ayten

Yavaşça’dan öğrendim. Geçen hafta yazdığım hocamdan söz eden kitap çıkmış, bana bıraktılar da o zaman söyledi.

Meğer Pera’da ayda bir Türk Musikisi konserleri yapılırmış. Meğer o konserleri­n danışmanı da

Alaeddin Yavaşça imiş.. Ve Alaeddin Ağabey son zamanlarda rahatsız. Bugün, yani 1 Mart da onun doğum günü.. Ayten başta, ekip ona bir sürpriz yapmaya karar vermiş. Şubat ayı konserinin adını

“Alaeddin Yavaşça” koymuşlar..

Gittim ki, Pera Müzesi Müdürü, benim en az 30 yıllık arkadaşım gzalp Birol da orda.. Hasretle kucaklarke­n, “Yahu böyle işleri hem de sen yapıyorsun, nasıl haberim olmaz” diye de sitem ettim.. Müzenin en alt katına indik. Dünya şirini bir salon.. Saz heyeti yerini aldı.. Taner Sayacıoğlu (Kanun), Lütfiye Sezer (Kemençe), Volkan Yılmaz (Ney), Volkan Ertem (Çello) ve Osman Nuri Özpekel (Ud ve sunucu..) “9e sunucu”ya dikkat!. Osman Bey öyle şirin bilgiler ve şakalarla sundu ki, konseri.. Sonra solistleri gördük.. Melihat Gülses ve 3roI. Dr. Ali Rıza Kural!..

Anlattı Osman Bey..

Alaeddin Ağabey, Diyarbakır’a gitmiş bir gün.. Dolaşırken, Cahit Sıtkı Tarancı’nın müze olan evini görmüş.. Nasıl duygulanmı­ş anlatılmaz..

Ve Tarancı’nın “Hatıralar” dizeleri o gün beste olmuş işte.. Hıncal ULUd HINCAL’IN YERİ

“Bu tatsız akşam saatinde

Görünmez kanatların­ızla

Cama vurmayın hatıralar.

Sessizliği­ne doymadığım

O eski saatleri, yeni

Baştan kurmayın hatıralar.”

Melihat Gülses’le enfes başladı konser, beni de

anılara gömerek..

“Şimdi bahara erdim

Gonca gonca gül derdim”

En sevdiğim şarkıların­dandır Alaeddin Ağbimin.. Baharı hele Bandırma’da çok severdim. Paşa Bayırı’ndaki evimizin arkasında başlardı, kır.. Bahar erdi mi, kıpkırmızı gelincikle­rden yeşil çimenler görünmez olurdu. Kucak kucak toplardım o gelincikle­ri.. Şerbet yapar, bardağı 5 kuruştan satardım, bayırın başında.. 5 kuruş.. Haftalığım 25 kuruş o devirde.. Gel de baharı sevme..

Harika bir düet yaptılar, Ali Rıza Hoca ile Gülses..

Sonra Hoca, solo okudu..

“Kimseyi böyle perîşân etme Allâh’ım yeter Uyku tutmaz, bir ümit yok, gelmiyor hiçbir haber Ağlamaktan gözlerim etrâfı artık görmüyor Hâzret-î Yâkûb’a döndürdü beni hûkm-i kader” Şimdi bakın.. Sözleri yazan doktor.. Rahmi Duman.. Besteleyen doktor.. Alaeddin Yavaşça..

Okuyan doktor..Ali Rıza Kural!..

Yani “Tıbbiye’den ara sıra da doktor çıkıyor” deme şimdi gel de..

Alaeddin Ağabeyimin bir de tangosu varmış. İlk kez orda duydum dinledim.. Bendeki ayıba bakar mısınız.. Dahası da var.. Sözleri de Ayten Yavaşça’nın değil mi?.

Yanımda oturan Ayten yengemiz, fırladı, mikrofonu kaptı, o tangonun hikayesini de anlattı..

2003 yılında yapmışlar.. Melihat Gülses okudu..

“Pembe beyaz çiçekler açar , sen gelince bana Nerdesin acep bilmem gönül seni arıyor Uzamasın ayrılık yaklaş hasretim sana Gözlerim daim seni bak her yerde arıyor.”

Ayten harika bir kadın.. Ve de bakın nasıl bir eş.. Alaeddin Ağabey 1951’de bir gençlik aşkı yaşamış... Çok sevmişler birbirleri­ni.. Ama Yavaşça ailesi evlenmeler­ine izin vermemiş. O devirler öyle.. Alaeddin Ağabey de oturmuş şarkıya dökmüş duyguların­ı..

“Ümitsiz bir aşka düştüm, ağlarım ben hâlime Gönlüm kırık, bağrım yanık, hasretim ben yârime Senden ayrı yaşasam da hayat ölümdür bana Gönlüm kırık, bağrım yanık, hasretim ben yârime.”

Şarkıda çok başka duygular da var..

Ve yıllar yıllar sonra, olayları öğrenen Ayten, o gençlik aşkını araştırmış. Yaşadığını öğrenmiş. Hatta adresini bulmuş ve Alaaddin Ağabey’e “Gideceksin, onu bulacaksın ve helallik alacaksın” demiş, bakar mısınız?.

..ve de ikna etmiş.. Alaaddin Ağabey yol hazırlıkla­rı yaparken, Ayten yengeme, kızın öldüğü haberi gelmiş.. Söyleyemem­iş, kocasına.. “Amerika’ya gitmiş aniden” demiş..

Konser biterken “Senin için de çok şarkı yazmıştır Alaeddin Ağabey.. Senin en favorin hangisi.. Sana yazılan en güzel şarkı..”

Düşünmedi bile.. Yıl 1963..

“Senden uzak günlerim zindan oluyor Hasretin elemin kalbime doluyor

Gönül bahçemde yazık hayal gülü soluyor Hasretin elemin kalbime doluyor.”

..Ve ister inanın ister inanmayın..

Her sabah beni uyandıran radyomda evden ayrılırken bir Alaeddin Yavaşça çalıyordu, sözüyle, müziğiyle..

“Boğaziçi şen gönüller yatağı Her bucağı âşıkların otağı Yamaçları sanki cennetin bağı

Mehtâbı hoş, güneşi hoş, günü hoş Boğaziçi herkesi eder sarhoş

Pırıltılar oynaşırken sularda Ötüşürler martılar kuytularda Tarabya’da, Bebek’te, Üsküdar’da

Mehtâbı hoş, güneşi hoş, günü hoş Boğaziçi herkesi eder sarhoş.”

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye