Hiç bitmeyen geçiş dönemleri hepimizi çok yormadı mı?
Sürekli “Geçiş Dönemi” içinde yaşamak insanı da toplumu da yormaz mı? 1960’ın 27 Mayıs askeri darbe si olduğunda, bu geçiş dönemi kavramı iyice somutlaşmıştı. Askeri yönetim sona erdikten sonra yeni bir döneme geçecektik ve dört başı mamur bir demokrasiye sahip olacaktık. Öyle bir demokrasi olacaktı ki bu, Meclis yanında bir de Senato bulunacaktı... Ama bu yeni döneme geçmeden yargı bazı temizlikleri yapmalıydı. Bir başbakan ve iki bakan böyle idam edildi. 1950-60 arasında iktidar olan bir partinin milletvekilleri hapse atıldı.
Bir tane daha
Derken 12 Mart 1971 darbe si geldi... Demek yeni bir geçiş dönemi başlıyordu... Yine yargı girdi devreye. Özellikle adı solcuya çıkmış yazarlar, çizerler toplanıldı. Bu arada 12 Mart’tan önce 9 Mart’ta darbe yapmayı planlayanlar da içeri atıldılar. Ve geçiş dönemi bitince Ortanın Solu iktidar oldu. Omuzundaki güvercinle barışı simgeleyen Ecevit, koalisyon ortağı Erbakan ile Cumhuriyet tarihinin ilk sınır dışı askeri harekatını, yani Kıbrıs’a müdahaleyi başlattı.
12 Eylül 1980
Ve derken 12 Eylül 1980 aske ri darbesi ve yeni bir anayasa ile yeni bir geçiş dönemi geldi. Bu geçiş dönemi süresince yargı üzerine düşenleri tabii ki yaptı. Politikacılar yasaklandılar ve zaman zaman tutuklandılar da. Bu geçiş dönemini Turgut Özal bitirdi. Ve Özal ölünce post modern darbe denilen 28 Şubat 1997 operasyonu ile bir geçiş dönemi daha başlatıldı. Yargı bu defa da üzerine düşeni yaptı ve özellikle Erbakan’ı devre dışı bıraktılar.
FETÖ darbeleri
2002’deki AK Parti’nin seçim zaferi ile artık bu geçiş dönemlerinin bittiğini zannediyorduk. Ama darbe benzeri FETÖ girişimleri birbirlerini izledi ve en son 15 Temmuz 2016 darbe giri şimi ile yine bir geçiş dönemine girdik. Şimdi yine yargı bu geçiş döneminin gereklerini yerine getiriyor. Binlerce yıllık ağırlaştırılmış müebbet hapis istemli iddianameler dolaşıyor ortada. Yetmezmiş gibi zincir marketler de artık yargının ilgi alanına girmeye başladı.
Yorulduk
Bakalım bu geçiş dönemi ne zaman bitecek? Aslında mutlaka bitmesi lazım... Çünkü çok yorulduk. Her geçiş dönemi tarihteki çağlar gibi farklı ortamları beraberlerinde getiriyor. Birine alıştık derken yeni bir tanesi başlıyor.