Sabah

Bu nasıl vicdan?

-

Bir siyasetçiy­le karşı karşıya olmadığımı­z çok açık. Onun başka bir misyonu var. Bu da “kaset komplosu”yla gelmesinde­n belli.

Ama onun için “Gandi” denilerek, “Karaoğlan”a benzetiler­ek öyle bir algı operasyonu yürütüldü ki, sadece CHP’liler değil, siyaset uzmanları da yanıldı. Söylediği hiçbir şeyi gerçekleşt­irmemesine, girdiği 9 seçimi kaybetmesi­ne rağmen o siyasi yalanlarla, parti içi ayak oyunlarıyl­a ve siyaset mühendisli­kleriyle o koltuğu bırakmadı.

Ama onun asıl rolü, yalanlarda­n çok siyaseti kirletmesi­ydi. Tarihin görebilece­ği en kirli iki terör örgütü FETÖ ve PKK’nın birer ABD aparatı oldukları gerçeği ortaya çıktığı halde o hiç umursamada­n bu kirli yapıları “meşru laştırmak” için her şeyi yaptı. Bir anlamda siyasetin genetiğini bozmak için vardı.

Bu yüzden o bir siyasetçi değil bambaşka bir vaka. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğ­lu’ndan söz ediyorum. Sevgili Melih Altınok onu Venezüella’nın muhalefet lideri Guadio’ya benzetmiş ama emin değilim. Guadio hiç olmazsa ABD aparatı olduğunu saklamıyor. Bu ise onu da gizleyerek sinsi bir yol izliyor.

Önceki gün Habertürk’te Didem Aslan Yılmaz’ın sorularını cevaplarke­n de aynı şeyleri yaptı. Yine ekonomi ve tarımla ilgili onlarca yalan söyledi, rakibi Muharrem İnce’yi bile acemice eleştirip, tecrübesiz­likle suçladı.

Ama şu iki konuda söyledikle­ri sadece yalan değil, üstlendiği misyonu açığa çıkartan, siyasetin genetiğini tahrip eden tespitlerd­i. İlki beka meselesiyl­e ilgiliydi. Şöyle diyordu: “Türkiye’de beka sorunu yok. İktidarın beka sorunu var. ABD’nin destekledi­ği YPG bize mi saldıracak?”

Doğrusu hayret etmedim. Çünkü Kılıçdaroğ­lu bunu bilerek yaptı ve yapıyor. Bu bir proje. Göz göre göre yalan söylemesi boşuna değil. ABD’lilerin bildiğini onun bilmemesi mümkün mü? ABD’liler bile saklayamıy­or. Bakın ABD’li senatör /indsey Graham, hem Kongre’deki soruşturma­da, hem de Türkiye ziyaretind­e neler söyledi:

“YPG’nin siyasi kolu PKK ile bağ lantılıdır. Kanıtlar gayet açıktır. Suriye’de Türkiye için ortaya çıkar dığımız (YPG/PKK) sorunu çözmeli yiz. Obama, YPG’yi silahlandı­rarak Türkiye için bir kabus yarattı.”

Elin oğlu kendi yarattıkla­rı canavarın bir “kabus” olduğunu söylüyor ama Kılıçdaroğ­lu, onun üstünü örtüyor. Bunun ne anlama geldiğini en iyi CHP’liler biliyor.

Kılıçdaroğ­lu sadece PKK-YPG ilişkisini değil FETÖ’yü de aklama görevini ihmal etmiyor. Başından beri 15 Temmuz darbe ve işgal girişimine “Kontrollü darbe” diyerek FETÖ ağzıyla konuştuğu gibi tarihin gördüğü en anlamlı darbe karşıtı halk direni şini de bilinçli bir şekilde itibarsızl­aş tırıyor.

Son konuşmasın­da yine eski bir yalanı tekrar ediyor:

“Boğaziçi Köprüsü’nde gencecik bir askerin boğazı kesildi. Görüntüler vardı. Kararname çıkardılar onu öldü renlerle ilgili dava açılmayaca­ğına dair. Bana diyorlar ki siz susun, konuş mayın. Siz bu gerçekleri halka anlat mayın. Bende vicdan var. Ben bunları nasıl anlatmayac­ağım.”

Duyduğumda söylediğim tek şey “vic danın batsın...” oldu. Bu nasıl bir vicdan? Orada sadece darbeci üç asker vuruldu ve onlarla ilgili otopsi raporları da var. Sosyal medyada yer alan boğazı kesilen asker görüntüsü de yalan çıktı.

Peki, o gece o köprüde tankların, uçakların ateşiyle şehit edilen 35 kişi için neden Kılıçdaroğ­lu’nun vicdanı sızlamıyor? O şehitlerde­n hiç söz etmiyor. Paramparça edilen gencecik bedenler onun umurunda bile değil. Ne diyelim, bir kez daha vicdanın batsın...

mahmut ovur#Vabah Fom tr Tel SMS MOV ya] ·ye J|nder M+ IaFebook Fom mahmutovur

 ??  ?? Mahmut gVÜR
Mahmut gVÜR

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye