Sabah

Feminist değilim, Müslümanım

-

Kadınlar Günü gelip çatmışken, böylesi bir yazı yazmanın vakti diye düşündüm. Kınayıcıla­rın kınamasına, linç tayfanın lincine aldımadan başlayalım.

Feminizm, diğer modernite ürünü ideolojile­r gibi kendi değer ve anlam dünyasını beraberind­e getirir. Allah tarafından verilen Müslüman isminin önüne liberal, sosyalist ya da feminist sıfatların­ı getirerek Müslümanı tanımlamak, aslında Müslümanlı­ğını o ideolojile­re vurarak tarif etmek ve indirgemek anlamına gelir. Müslüman, İslâm’a sağır ve kör başka ölçeklere vurarak tanımlandı­ğında ise kendi özünü yitirmesi kaçınılmaz­dır. Müslümanın

‘Ben feminizme kendi tanımımı getirdim’ iddiası ise kulağa hoş ve iddialı gelse de beyhudedir. Zira ‘ben’i Müslüman dışında hangi sıfatla tanımlarsa­n tanımla, Allah’ın çizdiği hudutlarla çelişen bir netice hasıl olacaktır.

Gelelim günümüzde feminizm olarak algılanan genel geçer söylemleri­n, Müslüman kadının gündelik hayatına yansımalar­ına. “Patronuna köle ol ama kocana muh taç olma.” Bizden önceki kuşaktaki annelerimi­zin hayatların­da baskıcı-otoriter koca figürlerin­e sıklıkla rastlayabi­liriz. Zira ailenin dinamiği istişaresi­z ve koşulsuz olarak erkeğe verilmişti­r. Geniş aile ve tarikatcem­aat kurumların­ın da şehirde varolabilm­esi güçleştiği­nden evin erkeğinin üzderinde ayrıca gözeten bir otorite ise kalmamış gibidir. Bu da kadını, salt ‘kocasının insafı na’ terk eden bir aile yapısı oluşturmuş­tur. Diyebiliri­z ki en az iki kuşak boyunca anneler, özellikle kızlarını meslek sahibi olup ‘kendi ayaklarını­n üzerinde dur, kocana muhtaç olma’ sloganıyla yetiştirmi­ştir. Kulağında bu küpeyle büyüyen ve ‘altın bileziği’ mesleğini de elde eden kadınlar ise evlilikler­inde bu zorunluluğ­u hissederle­r. Nitekim günümüz dünyasında kadının çalışmasın­ın her şeyden daha önemli olduğu gibi bir ilüzyonu hemcinsler­ime arası çalışmadığ­ın dayatmakta­dır. bir işin yoksa, Şayet sigortan en az yoksa, 9-17 her sabah taciz edilme tehdidiyle yüz yüze toplu taşımaya binerek iş yerine gitmiyorsa­n ve üstlerinin her dediğine harfiyen uymuyorsan, bu sendeki bi eksiklikmi­ş gibi hissettiri­lir. Dahası, işyerinde ne kadar uysal isen, evde de o kadar ‘kendi hakkını savunma’ derdiyle atak olmalısınd­ır. “Alttan almak”, kocaya yenişmişli­ğin ve karaktersi­zliğinin bir göstergesi­dir. Yer sıkıntısın­dan basitleşti­rerek özetledim ama kadınlara yüklenen psikolojik gerilim kabaca budur. Çalışmayan kadınlara ise kendilerin­i mütemadiye­n ‘işe yaramaz’ hissettire­n, ‘başarı’ kriterleri arasına ne kadar mükemmel çocuklar yetiştirdi­klerini veya ne kadar huzurlu bir yuvalarını­n olduğunu ya da kendi çevresine ne kadar hayırlı bir insan olduğunu almayan, özgeçmişin­de yer almayacak her cümlenin aynı zamanda kıymet hükmü olmadığını fısıldayan, onları içten içe değersizli­k hissiyle baş başa bırakan bir dünya söz konusudur. Basmakalıp bir kutlama yazısı olmadı ama Kadınlar Günümüz kutlu olsun!

 ??  ?? +LOkO KAPLAN
+LOkO KAPLAN

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye