‘Hedefimizdeki Türk’
Ahlaksız adamın tekiydi. Bir safari gezisinde en yakın arkadaşının eşiyle ilişki kurmuş, intiharına neden olmuştu. Yok, “şair” falan değildi. Öyle “başkasının karısı” şii rimsileri attırmıyordu. Komutandı.
Hem de İsrail ordusunun temeli kabul edilen Sion Katır Birliği’nin (=LRQ 0XOH &RUSV) komu tanı.
Adı gelsin der seniz, söyleye yim: John Henry Patterson.
Nasıl ki günü müz Siyonistleri (Netanyahu misali) önlerine çıkan her kese “diktatör” diyor...
Patterson da Kürt, Türk, Arap hatta Ermeni Çanakkale’de kendilerine karşı direnen herkese Türk diyor du.
İstanbul’u işgal etme yi de “dünya tarihinin akışını değiştirecek destansı bir zafer” telakki ediyordu.
Lakin, Türklerin mezarların dan bile korkuyordu.
Bir defasında şöyle demiş ti: “Dönüş yolunda kendimizi bazı Türk mezarlıklarının ortasında bul duk. Uzun, beyaz ve ince mezar taşları, insan kafası gibi oyulmuş başlarıyla loş ışıkta hayaletlere benziyorlardı...”
★★★
İsrail devletinin kurulmasın da öncü rol oynayan Vladimir Jabotinsky de 1. Dünya Savaşı’nda İngiliz 29. Tümen’in içinde görev yapan mahut Sion Katır Birliği’nin Siyonizm davasına olağanüstü destek sağ ladığını belirtmişti.
Zira...
Çanakkale savaşının ilk ve son hedefinin “Doğu Sorunu”nun çözümlenmesi olduğunu biliyordu. “Doğu Sorunu” dedikleri mi? Nihayetinde Filistinlilerin yurtlarından sürgün edilmesiy le “çözüme ulaşan” bir “sorun dan” ibaretti.
Lafın burasında şuncağızı sormadan geçmeyelim:
“Fetullah kapatması aydınla rın” malum “Kürt sorunu” başlığı altında uzun süre yürüttükleri tar tışma hangi “çözüme” matuftu?
★★★
Vladimir Jabotinsky, “Eğer biz 2 Kasım 1917’de Balfour Bildirisi ile Filistin’de yurt edinme sözü aldıysak” demişti, “buna ulaşan yol Gelibolu’dan geçmiştir.”
Aynen öyle olmuştur.
Filistin işgalci si İsrail devletini kur mak için dün nasıl ki Gelibolu’yu geçmeyi hedef seçmişlerdi...
Bugün de Nil’den Fırat’a kadar ken dilerine “vaat edilmiş topraklar” (Arzı Mev’ud) olarak veh mettikleri yerleri işgal etmek için Türkiye’yi topyekûn hedefe koydular. Büyük resim budur. Terör örgütüne gündüz gözüyle verilen binlerce TIR silah, S- 400 almamamız / hava savunma sisteminden mahrum kalmamız için (HNR QRPLN DPEDUJR GDKLO) maruz kaldığımız tüm tehditler, Mavi Vatan’ımıza göz diken o malum tatbikatlar hep bu res min bir parçası mesabesinde dir.
Büyük resmi gören ve vata nın bekası için “ölümüne” dire nen Başkan Erdoğan da hedeflerindedir.
Zaten bunun için 7 Haziran seçimlerinin ardından, “Yeni bin yılın Selahaddin Eyyübi’si son metroda durduruldu” şeklindeki manşetler le sevinç çığlıkları atmışlardı.
En son olarak da 15 Temmuz gecesi sevinçleri kur saklarında kaldı.
Hep diyorum ya, vazgeçme diler, vazgeçmeyeceklerdir.
Netanyahu’un Erdoğan’a “diktatör” demesi de vazgeç mediklerinin ifadesidir.
Ömrünü Siyonizm davası na adamış, savaştan sonra da Menahem Begin’in Irgun adlı terör örgütüne maddi yardım toplayan Sion Katır Birliği Komutanı Patterson olsaydı daha açık konuşurdu:
“Hedefimizdeki Türk sen sin” derdi.