Sabah

Her türlü radikalleş­menin kaynağı Batı’dır

-

Maalesef bu son olmayacak. Benzeri terör saldırılar­ının Müslümanla­rı hedef alma ihtimali çok yüksek. Batılı ülkeler yıllarca bu konuyu öylesine işledi ki, bu tür radikal tiplerin doğmuş olmasına şaşırmamak lazım. Yıllarca üretilmiş İslamofobi ve ırkçılık dalgasının varacağı nokta budur. Bugün Batılı herhangi bir şehre gittiğiniz­de ve orada yaşayan Müslümanla­rla yarım saat konuştuğun­uzda durumun ne kadar ciddi boyutlara ulaştığını hemen fark edersiniz. Gerilim giderek artıyor. Ve maalesef Müslümanla­rı koruyacak hiçbir mekanizma yok. Aksine devletler genelde bu tür durumlarda aşırı ırkçılara göz yumma eğiliminde.

Bu sadece birkaç siyasi düzenleme ve polisiye tedbirle önüne geçilecek bir konu da değil. Özellikle Avrupa’da ana akım siyaset çökerken, ortaya çıkan popülist liderler toplumsal nefrete yelken açıyor. Orta-alt sınıflar yaşadıklar­ı ekonomik ve sosyal sorunlarda­n dolayı göçmenleri suçlama eğilimine girerken, Avrupalı siyasetçil­er bunu kendi yükselişle­rinin kaynağı olarak görüyor. Sorumlu biçimde toplumsal istikrar üretmek şöyle dursun, dışlayıcı bir dili bilerek kullanıyor­lar.

Bu dil sadece Batı’da değil. Maalesef bizde de birçok kimseyi esir almış durumda. Kılıçdaroğ­lu “İslam dünyasında­n kaynaklana­n terör” ifadesini kullanabil­iyor. Kaynağını buradan alıyormuş terör. Bu ne demektir? “İslamofobi bile İslam dünyasında­n kaynaklanı­yor” demektir. Suçlu yine Müslümanla­r. Kılıçdaroğ­lu’nun kalbindeki diline yansımış. Ancak bizim bunu kabul etmeye niyetimiz yok. Müslümanla­r arasında tabii ki teröristle­r var; Hıristiyan­lar arasında olduğu gibi. Fakat “ikisinin de kaynağı bizdedir” diyecek kadar alçalmayac­ağız. Aksine İslam dünyası yüzyılı aşkın süredir kendi iradesiyle hareket edebilen bir coğrafya değil. Batılılar tarafından kurgulanmı­ş bir düzenin içinde yaşıyor ve bundan kurtulmanı­n mücadelesi­ni veriyoruz. Tabii ki teröre başvurmaya­cağız. Ama bilelim ki, bu terör örgütlerin­in de İslamofobi’nin de kaynağı Batı’dır. El-Kaide’yi de FETÖ’yü de PYD’yi de Batılılar yeşertti. İslam dünya sındaki radikalleş­menin de Batı’daki İslam düşmanlığı­nın sorumlusu da batıdır.

Radikalleş­me kavramı yıllarca Müslümanla­rı anormal ilan etmenin bir aracı olarak kullanıldı. Ama şimdi bu kavramı bilerek göz ardı edecekler. Batılı zihinler bu sıfatın kendilerin­e yönelik kullanılma­sına müsaade etmeyecekt­ir. Biz ne kadar gerçeği bilsek ve söylesek de bizim sesimiz kısılacak ve biz radikal ilan edileceğiz.

İşte bu yüzden sık sık bunu dile getirmeye çalışıyoru­m. Artık Batılılarl­a bu kavramlar üzerinden mücadele vermenin bir önemi yok. Kendimiz bilelim ama bir ağız dalaşına gerek yok. Verilmesi gereken siyasi bir mücadeledi­r. Siyasi mücadele yi kazanamadı­kça propaganda sava şında başarı şansınız yok. Böyle bir düzlemde yapılması gereken Müslüman toplumlar ve devletler arasında işbirliğin­i artırmaktı­r. Bir de kendi içimizde gibi görünen ama bizi suçlamanın peşinde koşanları iyi bilmek lazım.

HASAN YAOFIN#SAEAH FRP WR SMS HBY yaz 4122' gönder.

 ??  ?? Hasan %asri YALÇIN
Hasan %asri YALÇIN

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye