Sabah

UĞUR DÜNDAR’I SUSTURAN, BİZE NE YAPMAZ?

- HIlAl.kAplAn@sABAH.Com.tr SMS: HKA yAz 4122’yE GönDEr. (1.60 TL) MH: 444 88 81

İngilizced­e “echo-chamber” diye bir deyim var. Türkçeye “yankı odası” diye tercüme edilen bu deyim, günümüz iletişim dünyasının en temel noktasını anlatıyor. Buna göre belli bir düşünce ve inanışa sahip insanlar, büyük çoğunlukla kendisiyle aynı düşünce ve inanışa sahip insanlara yakındır. Bu ‘habitus’a herhangi bir yeni duyum, söylem, dedikodu, vb. girdiğinde, kişiler ilişkide oldukları ağ içinde bunu doğruluğun­u da araştırmay­a uğraşmadan yayarlar.

6osyal medya saye sinde de kulaktan kulağa, tıktan tıka, retZeetten retZee te büyüyen bu heyula bir yankı odası oluş turur. Artık yayılan verinin gerçek olup olmadığını­n bir önemi yoktur. O, defac to gerçek haline gelmiştir.

CHP’nin başarılı olduğu bir nokta varsa, o da bu yankı odasını hiç boş bırakmamas­ı ve takipçiler­inin en dış halkasına değin bu yankının ulaşıp ‘gerçeklik’ haline gelmesini sağlamasıd­ır.

“C11 Türk beni çeken kameramanl­arı kovmuş”tan başlayın, kendi yardımcıla­rına bizzat aldırdığı Atatürk tablosunu İBB’nin indirdiği yalanına değin CHP adayının “büyük attığı” ne varsa bu kitle silip süpürdü. En son VIP’den geçemeyinc­e deliye dönen CHP adayının, Ordu Valisi için iki kez “Valiniz itlik yapmıştır” diye hâkaret etmesinde yaşadık.

Öyle ki Fatih Portakal hâkareti doğrulamas­a, CHP destekçile­ri yine “Başkanımız­a iftira” diye feryât edeceklerd­i.

Baktılar Ekrem Bey özel jetine binip git tiği yat tatilindey­ken mevzuyu inkâr da edemiyor, onlar da sessizliğe gömüldü ler.

Bu yankı çemberinde kendilerin­in söyleyip kendilerin­in inandığı bir şehir efsanesi de Binali Yıldırım’ın CHP adayının karşısına çıkamayaca­ğıydı. Hatta “izin alamadı” diye iftira bile attılar. Ancak Yıldırım, tam bir ters vuruşla “Uğur Dündar yönetsin, geleyim” diyerek ağları havalandır­dı.

Bu, her televizyon­cunun üzerine atlayacağı bir fırsattı!

Fakat Dündar, CHP adayından ve yönetimden gelen baskılara dayanamaya­rak moderatörl­ük görevinden çekildi. Mazeret olaraksa iki adaya ve demokrasim­ize zarar gelebilece­ği gibi anlamsız bir sebep sundu. Yıldırım ise haklı olarak bu gerekçeyi anlamadığı­nı, soru-cevap yapılacak bir yayının ne zararı olacağını sordu.

Keşke Dündar, açık gönül lülükle “CHP’nin adayı, Yıldırım’dan çekindiği için bu yayına izin vermiyor” diyebilsey­di. Evet, Yıldırım tek bir hamleyle,

CHP’lilerin yıllardır kurdukla rı “AKP’liler tartışmakt­an kaçıyor” ve “Bizde basın özgür, hepinize yer var” yankı odalarını alt üst etmiş oldu.

Ancak şimdi ortada daha da net bir soru var: CHP adayını destekledi­ği kesin olan Uğur Dündar’ı bile susturan bu akıl, az buçuk iktidar bulsa basının geri kalanına ne yapmaz?

 ??  ??
 ??  ?? HIlâl KAPLAN
HIlâl KAPLAN

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye