Sabah

İki adayın TV kapışması

-

Seçimlerin en etkili aktivitesi Yıldırım ile İmamoğlu’nun ortak TV yayınına çıkması olacak. 16 Haziran yayını sonrasında bir haftalık kampanya süreci de bunun değerlendi­rmesi ile geçer. İstanbul seçmeni, başa baş yarışan iki adayın vizyonunu, vaatlerini, projelerin­i ve kişiliğini karşılaştı­racak. Sandık başı aday algısını önemli ölçüde bu yayın belirleyec­ek.

Uzun süredir ara veri len “ortak yayında kozla

rını paylaşma” uygulaması yeni sistemin ve ittifak olgusu nun yansıması. Bundan sonra siyasetçil­erin bu tür ortak yayın baskısını daha derin his setmesi kuvvetle muhtemel.

Kampanyanı­n son on iki günü adayların kişiliği ve vaatleri üzerindeki tartışmala­rla gidecek. Adayların “kişiliği” değerlendi­rmesinde Yıldırım öne geçerken, CHP adayı savunmada.

İmamoğlu, 31 Mart kampanyası­ndaki kendi iddiasında­n vuruldu. Seçmeni kucaklayan, radikal sevgi sahibi bir kişiliğe sahip olmadığı Ordu Valisi’ne hakaretiyl­e belli oldu.

CHP adayı, gizlediği öfkesini nasıl açık ettiğini kamuoyuna anlatamıyo­r. Olan oldu...

Özenle kurgulanan “İstanbul’u kucaklayac­ak büyükşehir başkan adayı”

algısı ciddi yara aldı. CHP adayı, “sahici olmama” eleştirisi yapanlara çok kullanışlı bir malzeme verdi.

İddialı söylemini kriz anında taşıyamadı­ğını ortaya koydu. Etrafını ise hiç yönetemedi­ğini gösterdi. Seçimlere kadar “itlikbasit­lik” polemiği İmamoğlu’nun peşini bırakmaz. Sahada CHP adayının “sahiciliği”, “proje olup olmadığı”

sandık başına kadar konuşulmay­a devam eder. Yıldırım’ın “kendin olma” performans­ı ise yükselmeye devam ediyor. Tecrübeli bir siyasetçi olarak İstanbullu­ların her kesimine yönelik, iyi çalışılmış vaatleri seslendiri­yor. Sahada Yıldırım’a yönelik bir eleştiri seslendiri­lmiyor. Tevazusu ve icraat adamı olması tüm kesimler tarafından kabul görüyor. CHP’nin kimsenin tanımadığı, algısı “iyi kurgulanmı­ş”

adayı zemin kaybederke­n, Yıldırım, yılların tecrübesi ile kendi farkını oluşturuyo­r. Ortak TV yayınında da algılar değil, gerçek kişilikler konuşacak.

Seçimlerin 2 K, 1 M Şifresi

Yenilenen İstanbul seçimlerin­de sonucu belirleyec­ek formül kısaca bu şekilde. 2 K, Kürt ve Karadenizl­i seçmen; 1 M ise hep söylediğim, muhafazaka­r seçmen.

Saadet tabanından AK Parti küskünleri­ne ve dindar Kürtlere kadar varan kesim. Her iki aday da bu üç kesime özel ilgi gösteriyor.

Çok katmanlı bir söylem ile seçmeni iknaya çabalıyor. İmamoğlu, Karadeniz turunu “valiye

hakaret” ile gölgeledi. Öfkesini saklayamam­ası aslında normal bir CHP siyasetçis­i olduğunu gösterdi muhafazaka­r seçmene. Kürt seçmen için de HDP’nin saha çalışmasın­a güveniyor.

Yıldırım hem Diyarbakır, Urfa ve Sivas turu ile hem de Kürt seçmene yönelik sembolik açıklamala­rı ile ciddi bir gayret içinde.

AK Parti’nin Kürtlerin ayrıştırıl­masına karşı çıkan ve bunu aşmak için çok sayıda reform yapan parti olduğunu hatırlatıy­or.

CHP’nin Kürtlerin talepleri hakkındaki statükocu geçmişine dikkat çekiyor. Ramazan ayını dini gruplarla temas halinde geçiren Yıldırım, küskün muhafazaka­rları İstanbul’u birlikte yönetme konusunda daha avantajlı.

Muhafazaka­r seçmende İstanbul’u bir CHP’li adayın yönetmemes­i gerektiği yönündeki hissiyat öne çıkıyor.

Elbette son söz sandık başında söylenecek.

 ??  ?? BXrKaQetti­Q DURAN
BXrKaQetti­Q DURAN

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye