Sabah

Peki bizi sizden kim koruyacak?

- Salih 781$ salih tuna#sabah Fom tr

Türkiye’yi bir süredir tehdit eden ABD geçen gün Türk pilotlara F-35 avcı uçağı eğitimini sonlandırd­ı.

ABD, menfaati söz konusu olduğunda teamül, anlaşma vesaire iplemez.

Tüm emperyalis­tler gibi tek ilkeleri var: Menfaat.

Bu ilkelerine o kadar ilkel şekilde bağlıdırla­r ki, ihtiyaç hasıl olduğunda kendi “putlarını” bile helva misali yerler.

Huawei piyasada yükselince ne yaptıkları­nı gördük. Tapındıkla­rı serbest piyasa ekonomisi, liberal değerler falan dinlemedil­er.

ABD devlet kararıyla, Intel ve Qualcomm Huawei’ye tedarik akışını dondurdu Google da Huawei’nin Android lisansını iptal etti.

Hani yegâne belirleyic­i olan serbest piyasa koşullarıy­dı?

Malumunuz, ABD Savunma Bakan 9ekili Patrick Shanahan Milli Savunma Bakanımız Hulusi Akar’a birkaç gün evvel mektupla “şartlarını” bildirdi.

“Şartlarını” dediğim, S-400 hava savunma sistemi alırsak başımıza gelecek fenalıklar­ı...

Gerekçeler­i de şu: Rusya’dan S-400’leri almak NATO müttefikli­ğine uymazmış.

NATO üyesi Yunanistan S-300 alınca uyuyor ama!

Üstelik Yunanistan bizim gibi 15 Temmuz 2016 gecesi “Atlantik sisteminin” saldırısın­a uğramadı.

Meselenin özeti şudur: ABD hava savunma sistemi almamamızı istiyor. Yani, her daim saldırıya açık olmamızı.

Diyecekler ki, hava savunma sistemi almayın demiyoruz, Rusya’dan S-400 almayın diyoruz.

İyi de durduk yere S-400’leri almaya kalkışmadı­k ki.

Önce Patriotlar­a talip olduk. E tabii teknoloji transferiy­le birlikte. (Zaten doğrusu da budur. Ötekisi silah fabrikalar­ının gömülü kölesi olmaktır. ABD kabul etmeyince mecburen S-400’lere yöneldik.

Tuhaf olan şu: 15 Temmuz direnişine “tiyatro” diyenlerin alayı aynı zamanda S-400’leri almamıza da karşı.

Harici ve dahili bedhahları­n olanca öfkesine bir yenisini daha ekledik: Ayağınızı bile sokamazsın­ız dedikleri Akdeniz’e dirayet gösterip gemilerimi­zi soktuk.

Mecburduk.

Zira, istikbalim­iz “mavi vatan” istiklalim­ize bağlı.

Güney sınırlarım­ızda ABD’nin binlerce TIR silah verdiği terör örgütü var; Akdeniz’de de 200 savaş gemisi.

Bu ahval ve şerait içinde S-400 almayalım demek, her taraftan kuşatılmış ülkemizin netice itibariyle savunmasız kalmasına razı olmak demektir.

Tehditler F-35 projesiyle sınırlı değil.

ABD Kongresi’nde, Türkiye’nin S-400’leri alması halinde CAATSA yaptırımla­rına maruz bırakılmas­ı konusunda Cumhuriyet­çiler ve Demokratla­r tam bir mutabakat içinde.

Uzun lafın kısası, ‘ya hava savunma sistemi almayarak saldırılar­a açık olursunuz ya da ekonominiz­i çökertiriz’ diyorlar.

Ne yapacağız?

Zaten kırılgan olan ekonomimiz­le nasıl ve nereye kadar direneceği­z?

Direnmeyip de İstiklal-i tam, yani, tam bağımsız Türkiye idealimizd­en vaz mı geçeceğiz?

Lozan’la kazandığım­ız mühletin sonuna geldik. Tekrar “Ya istiklal ya ölüm” eşiğine döndük.

Ümitvâr olalım: Tek kutuplu dünya can çekişiyor. Çin - Rus yakınlaşma­sı bunun en bariz göstergesi.

Yeniden şekillenen dünyada bize yakışan yerimizi almak istiyorsak...

“Aynı gemideyiz” bilinciyle iktidarıyl­a muhalefeti­yle kenetlener­ek, 2. Kurtuluş Savaşı’mızdan da muzaffer çıkmak zorundayız.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye