DOLAR BİTİYOR
Dolar dünyada güç kaybediyor. din 5usya ve Türkiye gibi ülkelerin elindeki ABD tahvilleri tarihin en düşük düzeyine geriledi. Döviz rezervlerinde doların payı da gittikçe azalıyor
ABD’nin dolar hegomanyası iyice sarsılmaya başladı. Dünyadaki birçok Merkez Bankası kasalarındaki dolarları boşaltıyor. Doların dünya rezervlerindeki oranı beş yılın en düşük seviyesine gelmiş durumda...
TÜRKİYE’DE REKOR DÜŞÜŞ
Bir süredir Rusya, Çin, İran gibi ülkeler ellerindeki dolar rezervlerini azaltıp, ABD devlet tahvillerini satmaya başlamıştı. Bu kervana Türkiye de katılmıştı. Ülkelerin amacı önüne geleni ambargo ile tehdit eden ABD’ye karşı misilleme yaparak dolara bağımlılığı azaltmaktı.
Türkiye’nin elinde tuttuğu ABD hazine tahvili portföyü dün rekor düşük seviyeye geriledi. Ülkemiz ABD tahvil portföyünün neredeyse tamamını elinden çıkardı.
RUSYA’DA LİDER EURO
Elinde çok fazla ABD tahvili bulunduran Çin de özellikle ticaret savaşlarının ardından portföyünü azaltmayı hızlandırdı. Son dönemde tahvillerin yüzde 5’ini daha elden çıkardı. Rusya da 81 milyar dolarlık ABD tahvilini satarak yüzde 84’lük bir stok eritmesi yaptı. Şu anda Rusya’nın rezervlerinde euro oranı, doları geçmiş durumda. Rusya’nın euro rezervinin toplama oranı yüzde 32 olurken, doların oranı yüzde 24. Rusya rezervlerindeki Çin yuanı da hızlı bir şekilde artarak, yüzde 14.7’ye kadar çıktı. ABD Hazine Bakanlığı verilerine göre, Rusya, Çin, Türkiye gibi ülkeler ellerindeki tahvilleri satarken Japonya, Suudi Arabistan ve bazı Avrupa ülkeleri alıma devam etti. Halen yabancı ülkelerin ellerindeki tahviller 6.5 trilyon dolar civarında.
REZERVLİĞİ AZALIYOR
IMF’nin yayınladığı son verilerde, 2018’in son iki çeyreği karşılaştırınca dünyada toplam rezerv içinde payı en çok azalan para biriminin ABD doları olduğu da gözüküyor. İkinci sırada ise adaşı Kanada doları var. En çok artan euro olurken, yen ikinci sırada... Çin yuanı da en yüksek artışa sahip üçüncü para birimi. Merkez Bankaları dolar yerine altına yöneliyor.
Elbette, doların dünya genelinde rezerv içindeki payı beş yılın en düşük düzeyine inse de yine de toplam içindeki oranı hâlâ yüzde 61.7 düzeyinde. Ancak şunu da unutlamak lazım... Bu noktaya 2001’deki yüzde 73 seviyesinden geldi.