Solun ihtişam ve sefaleti
Muhalif kontenjanından bir denyo hazretleri, “17 yıl iktidardasınız aydınınız yok, gazeteleriniz okunmuyor, tele vizyonlarınız izlenmiyor…” falan demiş.
Böylelerine avu runa zavuruna bak madan köteği bas mak lazım; lakin yakacağımız kelime lere yanarım.
Yine de şu kadar cığını söyleyelim:
Sizin aydınlarınız var, çıkardığınız gaze teler okunuyor, televiz yon kanallarınız izleni yor da neden 17 yıldır bir kez olsun iktidar yüzü görmediniz?
İktidarlar doğası itibariyle yıp ranır. İktidara taşıyan sosyolojinin bilgi birikimini de zamanla tüke tirler.
Bilgi ve düşünce üretmesi gere ken muhaliflerdir. Muhalefette kal manın enerjisi bunu gerektirir. Gelgelelim…
Tam 17 yıldır fasılasız muha lefetteler, sadra şifa tek bir aydın çıkartamadılar. Hâlâ 0ine
Kırıkkanat hâlâ Bekir Coşkun hâlâ Emin Çölaşan…
Biraz daha mürekkep yalayan ları da hâlâ “Fetullah kapatması aydınların” peşinden gidiyorlar. Alayını toplasanız emekli ami rallerimizden bir Cem Gürdeniz, bir Soner Polat etmezler. Bu afra tafraları nedir?
Her iktidarın dikkat etmesi gereken “reel politik” denen bir bela vardır. İktidarda olanın yumurta küfesi sırtındadır. Koca bir ülkenin kaderini hamasete kurban edemezsiniz. Güç dengelerini hesaba katarak hareket etmek zorundasınız. Haksızlığa ne kadar isyan etseniz de tepki nizi maslahatı gözete rek vermek durumun dasınız. Öyle kaptırıp gidemezsiniz. Ama muhalefetin dilinin kemiği yoktur. İstediğini söyleyebilir, kimse de ona bunu çok görmez. Buna rağmen zevahiri kurtarmak kabilinden de olsa muhalefetin küresel iktidara karşı tek bir isyan cümlesini duy dunuz mu?
Figüran muhalifliği matah bir şey sanıyorlar.
Terör örgütüne binler ce TIR silah verenleri, “mavi vatan”ımızda bizi tehdit edenle ri dümenden de üzecek bir cümle leri yok.
Küresel güçlere muhalif tek bir cümlen yoksa her tarafın muhalif olsa ne yazar?
Onca yıl muhalefetteler birta kım ezberler ve kısa devre lafa zanlıklardan öteye geçebilmiş
değiller.
Soruları yok, sorguları yok. Küresel iktidarın kullanışlı aptalla rına dönüşmüşler haberleri yok. Mütemadiyen kumda oynuyorlar.
Omurga derseniz hiç yok.
Dünün solcuları 16 Şubat 69’da Amerikan 6. Filosu’nu protesto ediyor, kimi sağcılar da bu protestoya karşı çıkarak emper yalizmin 6. Filosuna selam duru yordu.
Halbuki gerçek Müslümanlık, o solcularla birlikte, “Hoşt
Amerika”, “Bağımsız Türkiye”, “Amerika, Amerikalı it evine
git” sloganları atmaktı.
Peki şimdi durum nedir? Söyleyeyim: Günümüz solcu su, dünkü solcuların karşı çıktı ğı dünün sağcı muhafazakarlarına dönüştü. Günümüz muhafaza karı da dünkü solcular gibi ABD emperyalizmine isyan ediyor.
Solun dünkü ihtişamın yerinde ne yazık ki bugün sefaletten başka bir şey yok.
Elinizi vicdanınıza koyun ve şunu kendinize sorun: “ABD Türkiye’de kimi arkalıyor veya kimin yanında?!
Sadece S karşısında ki tavır bile bu soruya vereceğiniz cevabı belirlemeye yeter.
Aydınlarımız, sanatçılarımız, yazarçizerlerimiz var diyerek hava atıyorsunuz, 17 yıl fasılasız muha lefetten sonra şu geldiğiniz yere bakın:
MHP’nin kapı önüne koyduğu Mansur Bey’i Ankara’da destekle diniz; ANAP’tan bozma müteah hidin de İstanbul’da peşine düştü nüz.
İyi de bunun için aydın veya solcu olmak gerekmezdi ki. O kadarını FETÖ veya PKK’nın siyasi kanadı HDP de “başarıyor.”