Zeitgeist ve insan odaklı değişim
Hiç şüphesiz, küresel ekonomi-politik sistem ‘yeni bir dünya düzeni’ne doğru hayli meşakkatli, hayli tansiyonlu, hayli yorucu bir dönüşümden geçiyor. Küresel ticaret savaşları, bölgesel çatışmalar ve gerginlikler, küresel yoksulluk ve açlık, küresel iklim değişikliği; kısacası küresel şartların geldiği nokta, insanoğlunun daha fazla dayanışma içerisinde, birbirine empati duyarak, küresel sistemdeki ‘kimi’ karar vericiler’in değil, kendi önce likli ajandasını oluşturarak hareket etmesini gerektirmekte.
10. Boğaziçi Zirvesi de, bu temel gerçekten hareket ile, ‘ KKTC Başbakanı Ersin Tatar, Almanya eski Cumhurbaşkanı Wullf, Kolombiya eski Devlet Başkanı Pastrana, İspanya eski Başbakanı Zapatero başta olmak üzere, pek çok ülkenin üst düzey siyasetçilerinin, bakan, bürokrat ve iş dünyası temsilcilerinin de aralarında yer aldığı seçkin bir katılımcı grubu, 3 gün boyunca ekonomi, ticaret, bilim ve yıkıcı teknoloji, sosyoloji, çevre, enerji, eğitim, kültürel işbirliği, savunma, finans ve finans teknolojileri konularında çok sayıda yuvarlak masa toplantısı ve panelde bir araya geldiler. Küreselleşmenin geleceği, göçler ve mülteci sorunu, enerji arz güvenliği, dijital dönüşüm ve küresel ticareti zorlayan gelişmeler detaylı bir şekilde tartışıldı. Zapatero’nun konuşmasında “Türkiye çok önemli bir güç. Doğu ile Batı’yı bir araya getirme kapasitesi çok yüksek. Türkiye Avrupa Birliği’nde olmalı. Hep bunu savundum, daha iyi bir Avrupa için harika olurdu” yönündeki sözleri ses getirdi. Almanya eski Cumhurbaşkanı Wulff ise, dünya milli gelirinde ağırlığın Türkiye, Arap dünyası ve Çin’e kaydığına, Çin’in ipek yolu inisiyatifi ile Asya’nın yükselişinin ciddiye alınması gerektiğine işaret etti. Wulff, bu aşamada olabileceğini, bunun en akıllıca yol olacağının altını çizdi. Dünyanın saygın isimleri, 10. Boğaziçi Zirvesi’nde Türkiye’nin önemine, kapsayıcılığına ve Atlantik ile Asya-Pasifik arasındaki bağların güçlendirilmesi adına üstleneceği ‘oyun kurucu’ role önemli atıflar yaptılar. Türkiye’nin, Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Boğaziçi Zirvesi gibi uluslararası bir organizasyonla küresel sistemin kanaat önderlerini bir araya getirebilme kabiliyeti, küresel sistemde yükselen rolünü de perçinliyor. Bu tür toplantıların yansımalarını ve sonuçlarını kaçırmayalım.