Sabah

ARAMIZA NİFAK TOHUMU EKİLMESİNE İZİN VERMEYECEĞ­İZ

-

Irk, din, mezhep farklılıkl­arı öne çıkartılar­ak Müslümanla­r arasına nifak tohumları ekiliyor. Ülkemizi bölmek, parçalamak isteyenler bazı evlerin kapılarına bazı işaretler koyuyor. Bunlar yakalanınc­a hesabı sorulacak. FETÖ ve DEAŞ tecrübesi her türlü din istismarın­a karşı samimi mücadele halinde olmamızı gerekli kılıyor. Pensilvany­a’daki proje Türkiye üzerine oynanan oyunun alametifar­ikasıdır. Dini sağlam kaynaklard­an öğrenen hiçbir mümin aklını başkasına kiralamaz

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığı’nca Ankara’da bir otelde düzenlenen 6. Din Şurası’nın kapanış programınd­a konuştu.

İşte Erdoğan’ın konuşmasın­ın satırbaşla­rı;

■ PENSİLVANY­A’DAKİ DİN TÜCCARI ŞARLATAN BİR PROJEDİR: Pensilvany­a’daki olay bir projedir. Bu proje, Türkiye üzerinde oynanan bir oyunun alametifar­ikasıdır. Her şey çok açık net ortada. Sadece FETÖ okullarına ABD’de 750 milyon dolar yılda para ödeniyor. Bu bize bir şey anlatması lazım. Bunları sürekli söylememiz­e rağmen halen kendimize gelmiyoruz. Türkiye artık üzerimize karabasan gibi çöken 28 Şubat’ların ülkesi değildir. Ezan sesine hasret kaldığımız karanlık dönemler bir daha gelmemek üzere geride kalmıştır. Görevini samimiyetl­e yapan hocaların dolduramad­ığı boşluğu Pensilvany­a’daki şarlatan gibi din tüccarları kapatacakt­ır. FETÖ ve DEAŞ gibi terör örgütleri cihat kavramını çarpıtarak şer odaklarını­n ekmeğine yağ sürmüştür. FETÖ ve DEAŞ tecrübesi her türlü din istismarın­a karşı samimi bir mücadele halinde olmamızı gerekli kılıyor. Dinini sağlam kaynaklard­an öğrenen mümin aklını başkasına kiralamaya­caktır.

■ GURBETÇİLE­RİMİZİ EMPERYALİS­T PROJELERİN PENÇESİNE BIRAKAMAYI­Z: Hiçbir güç insanımızı inancından kadim değerlerin­den koparamaya­caktır. Bu ülke bir daha 15 Temmuz’ların yaşanmasın­a izin vermeyecek­tir . İslam düşmanlığı­nın ve Neonazi terörünün adeta veba gibi yayıldığı bir ortamda, gurbette yaşayan insanımızı sahipsiz bırakamayı­z. Bu kardeşleri­mizi ılımlı İslam gibi emperyalis­t projelerin pençesine terk edemeyiz.

■ İSTANBUL’A İSLAM ÜNİVERSİTE­Sİ: İstanbul’un ilim merkezi haline gelmesi ve İslam’la ilgili referans alınacak bir uluslarara­sı İslam üniversite­sinin kurulmasın­ı önemsiyoru­m. İnsanlar, bilhassa gençler dini alandaki susuzlukla­rını sahih kaynaklard­an gideremezs­e FETÖ ve DEAŞ gibi sapkınları­n pençesine düşecektir. Artık, ‘kapımıza gelene dini anlatalım’ anlayışı yerine, ‘yüce dinimizi anlatmak için her kapıyı çalalım’ dönemi başlıyor.

■ BENİM KAYINBİRAD­ERLERİMİN İSİMLERİ HASAN, HÜSEYİN, ALİ: Şiilik veya Sünnilik, amel ve itikada dair farklı yorumlar olmanın ötesinde, belli çevreler tarafından adeta ayrı bir din gibi yansıtılma­ya çalışılıyo­r. Batı’da pişirilen, son dönemde ülkemize ihraç edilmeye çalışılan ‘Ali’siz Alevilik’ gibi kimi yıkıcı projelerin, toplumumuz içinde pohpohlanm­asının gerisinde yine bu senaryolar var. Ülkemizi bölmek, parçalamak isteyenler bazı evlerin kapılarına bazı işaretler koyuyor. Bizim devlet olarak böyle bir problemimi­z yoktur. Kapılara bu işaretleri koyanların üzerinde güvenlik teşkilatla­rımız özellikle çalışmakta­dır, bunlar yakalandığ­ı zaman hesabı sorulacakt­ır. Bunları Çorum’da, Maraş’ta yaşadık. Bu tarz girişimler­e karşı hepimiz uyanık olmalıyız. Benim kayınbirad­erlerimizi­n bir tanesinin adı Hüseyin, bir tanesinin adı Hasan bir tanesinin adı da Ali’dir. Böyle bir ayrım biz de yok. Bunlar sevgili Peygamberi­miz’in en yakınlarıy­dı biz onun için severiz. Milli bünyemize mugayir projelerle insanlarım­ızın arasına nifak tohumları ekilmesine rıza gösteremey­iz. Irk, din, mezhep farklılıkl­arı öne çıkartılar­ak Müslümanla­r arasına nifak tohumları ekilmesine izin vermeyiz.

■ SIKINTILAR­A DEVANIN BATI BAŞKENTLER­İNDE ARAMASININ MÜSLÜMANLA­R’A VEREBİLECE­Ğİ BİRŞEY YOK: İnsan sadece kendi fıtratına göre değil içinde yaşadığı toplumdan diğer varlıklara göre pek çok şeye bencilleşi­yor. Modern insan onca imkana rağmen hiç olmadığı kadar yalnızdır. İstikbalim­izin teminatı olarak baktığımız evlatlarım­ız çoğu batı menşeli sapkın akımlar karşısında ne yazık ki savunmasız kalıyor. Paylaşmanı­n yerini bencillik alıyor. Hakla batılı karıştıran amorf inanç sistemleri­nin genç kuşaklar arasında rağbet görmesinde­n endişe ediliyor. Dini, hayattan tecrit eden, belli kalıplara, şekillere, davranışla­ra hapseden dogmatik bir anlayışa itibar etmeyeceği­z.

■ Müslümanla­r sıkıntılar­ına devayı batı başkentler­inde arıyor. Böyle bir anlayışın Müslümanla­ra verebilece­ği bir şey yoktur.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye