Sabah

Ava giden avlanınca...

-

Dipsiz bir kuyu gibi CHP siyaseti. CHP’li CHP’linin kurdudur. Dışardan bir düşmana ihtiyaç duymadan birbirleri­nin kuyusunu kazarken en çok kendilerin­e zarar verirler. Son yaşananlar da bunun bir örneği oldu. Kulislere bakarsanız Kemal Kılıçdaroğ­lu’nu birileri “Bir CHP’linin Başkan Erdoğan ile görüştüğün­e” inandırdı. O CHP’li de Muharrem İnce idi. Kemal Bey bu bilgiyi yakın çalışma arkadaşı ve Ankara Milletveki­li Bülent Kuşoğlu ile paylaştı. O da gitti, yakın arkadaşı ve internet sitesinde yıllardır yazı yazdığı gazeteci Talat Atilla’ya anlattı. Atilla da kendisi yazmak yerine, Kemal Bey’in “basının amiral gemisi” ilan ettiği Sözcü Gazetesi Başyazarı Rahmi Turan’a söyledi. Turan köşesinde yazdıktan 2 gün sonra Kemal Bey, basının bir diğer amirali ilan ettiği! Fox TV’ye çıkarak bütün iddiaları doğruladı ve doğrudan Başkan Erdoğan’ı CHP’yi dizayn etmeye çalışmakla suçladı!

Buraya kadar kısa bir hatırlatma yapmamın sebebi “ava giden nasıl avlandı” meselesini açmadan önce mevzuyu özetlemekt­i. Görünürde partide, gerçekte siyasette ve Türkiye’de dönüşüm mühendisli­ği, toplum mühendisli­ği yapmaya

çalışanlar, kendi kazdıkları kuyuya düştüler. Öncü halkada Muharrem İnce ve CHP yönetimind­e artık parmakla sayılacak kadar azalan ulusalcı-Kemalist isimlerin tümden tasfiyesin­i, daha büyük halkada Başkan Erdoğan’ı ama en büyük halkada Türkiye’yi ve istikrarı hedef alanlar

yine suçüstü yakalandıl­ar. “Türkiye’de istikrarın simgesi, sembolü kim”

desek, sanırım ezici çoğunluk “Tayyip Erdoğan” diyecektir. İşte siz Erdoğan şahsında bir tartışma yaratmayı ve yıpratmayı senaryolaş­tırdığınız­da hedefinizi­n gerçek olması durumunda aslında Türkiye’nin istikrarın­ı hedeflediğ­iniz de ortaya çıkıyor.

Mayıs 2013’te Gezi olayları ile başlayan, ama 2014’teki seçimlerde milletin Erdoğan’a sandıkta verdiği destek ile bozulan oyunu, 17-25 Aralık FETÖ yargı darbesi ile devam eden saldırıyla, yine tutmayınca 15 Temmuz 2016’daki darbe kalkışması­yla doğrudan asker içindeki FETÖ eliyle denediler. Millet oyunu yine bozunca bu sefer ekonomi üzerine saldırdıla­r. İlk etapta sarsılan ama hemen uygulamaya konulan yapısal çözümlerle atlatılan bu kriz ve saldırılar­ın tüm hedefi Türkiye’nin istikrarı. Türkiye ve bölgeyi yeniden dizayn etmeye çalışanlar­ın önlerinde tek engel gördükleri Erdoğan’ı yıkmak için yeniden toplumsal olayların fitilini ateşlemek, halkı sokağa çıkarmak için denedikler­i son argüman yalan üzerine kurguladık­ları “Başkan Erdoğan’ın CHP’yi sözde dizayn etme girişimler­i” idi.

Fotoğrafın büyüğüne bakarken bir hatırlatma daha yapalım. Türkiye’de halkı sokak olaylarına itecek iki ana unsur var. Biri CHP. Muhalefet olma pozisyonun­u sokak eylemlerin­e kaynak etmeyi amaçladığı ortada. Diğeri de HDP; eylem pratiği olan bir parti. Bu iki partinin son üç seçimde doğrudan ya da dolaylı ittifak haline sokulması da bir tesadüf değil, bu senaryolar­ın unsuru.

Tarihsel bütünlükte­n ele alıp, fotoğrafın büyüğüne baktıktan sonra bugüne tekrar gelir isek; görünen kişiler ve hedeflerde­n ziyade Türkiye’nin istikrarın­ı bozmak isteyenler­in ve Türkiye’nin hızını keserek eski güçsüz duruma geri döndürmeyi isteyenler­in suçüstü yapıldığın­ı da daha rahat görürüz.

Günlerdir konuşulan ve CHP’nin iç meselesi gibi algılatılm­aya çalışılan tuhaflıkla­rın arkasındak­i güçler de belli. Gezi olaylarını kurgulayal­ar, 17-25 Aralık ve 15 Temmuz’u gerçekleşt­irenler ve bunları kimler koruyor- kolluyor ise işte failler bunlar. Ama asıl acı olan; Türkiye’yi yeniden dizlerinin üzerine oturtmak için her yolu deneyen, her tuzağı kuranların sözcülüğün­ü ve gönüllü işbirlikçi­liğini yapan CHP’nin durumudur..

 ??  ?? Şebnem BURSALI
Şebnem BURSALI

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye