Ezber bozan küresel hamleler
Fransa ve İspanya’nın eski liderleri Nicolas Sarkozy ile -ose Maria Aznar’ın Avrupa ve Batı uygarlığının çökü şe geçtiğini itiraf ettiği bir zamanda Türkiye attığı tari
hi adımlarla bölJesel ve küresel Meo-politikada denJeleri yeniden kuruyor.
Başkan Erdoğan’ın ifa desiyle dünya gündeminin ticaret savaş larıyla, terörle, sokak olayları ve istikrarsızlıklar la meşgul oldu ğu bir dönemde ülkemiz aske ri, siyasi ve eko nomik sahadaki hamleleriyle göz dolduru yor. Düşmanlarımızın sinsi planlarını çökertirken dost larımıza ise umut ve güven aşılıyor. İlk olarak Türkiye Ekim’deki Barış Pınarı Harekatı ile Suriye’de iki süper gücün stratejisini kök ten değiştirdi.
Ekim’de ABD ile beş gün sonra da 22 Ekim’de Rusya ile iki ayrı Suriye anlaşmasına imza atıldı. Türkiye düşmanları nın onlarca yıllık planları nı altı günde tuzla buz eden bu diplomatik zaferler terör koridorunu tarihe gömerken güney sınırlarından ülkemi zi kuşatma projesini de aka mete uğrattı.
Ardından geçen hafta Türkiye’nin NAT2 resti geldi. Rusya tehdidi ne karşı geliştirilen Baltık ve Polonya’yı savunma planlarını bloke eden Türkiye, ABD’nin de PKK/YPG’ye karşı dev reye sokulan planları veto etmesini gerekçe gösterdi.
Mütekabiliyet esa sına göre hareket eden Türkiye’ye karşı sade ce Suriye’deki kuyruk acısı nedeniyle Fransa’dan eleştiri geldi. Ve Başkan Erdoğan, Paris’in küstah çıkışına layık olan cevabı fazlasıyla verdi hemen.
3-4 Aralık’ta Londra’da yapılacak NAT2 zirvesinde de Sayın Erdoğan’ın Avrupalı ve Amerikalı liderlere gere ken uyarıları yapacağından kuşkumuz yok zaten.
★★★
Gözlerin NATO zirve sine çevrildiği bir süreç te Türkiye’den bu kez en az Barış Pınarı kadar etkili olan Doğu Akdeniz hamlesi geldi. 28 Kasım’da Dolmabahçe’de Libya ile iki önemli anlaşma imzalandı. İlki ‘Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası’ydı. İkincisi de kamuoyunda olduk ça yankı uyandıran ‘Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin
Mutabakat Muhtırası’ oldu.
Böylece Avrupa Birliği (AB) ile Yunanistan, İsrail, Mısır ve GKRY’nın arkalarına ABD, İngiltere ve Fransa’yı alarak Türkiye’ye Sevr Anlaşması’nı aratmayan Seville Haritası’nı dayat ma projesi boşa çıkarıldı.
Akdeniz’de Kıbrıs, Lübnan, Suriye ve İsrail arasında ki Levant, Mısır açıklarındaki Nil Deltası ve Girit’in güneyin deki Heredot isimli alan larda devasa enerji rezervle ri bulunuyor. Türkiye’nin hemen yanı başındaki “Akdeniz’in verimli hilali” denilen bu bölgelerde küresel ener ji dengelerini değiştirecek 19 trilyon metreküp doğal gaz ile 3,5 milyar varil petrol rezervi bulunuyor.
Libya ve Türkiye bu anlaşmayla Doğu Akdeniz’deki alan kaybı nı önleyerek belirlenen böl gelerde petrol ve doğalgaz çıkarılmasında da söz sahibi olacaklar. Bir bakıma askeri üstünlükten sonra Doğu Akdeniz’de siyasi avantaM da Türkiye’nin eline Jeçti. Batı medya sı bu nedenle anlaşmayı “Yunanistan ve AB’nin kkbus senaryosu Jerçekleşti” başlığıyla verdi.
★★★
Şer ittifaklarını hayal kırıklığına uğratan Libya çıkışından sonra Sayın Erdoğan’ın deyişiy le Türkiye’yi ‘üç kıtanın enerMi ticaret merkezine’ dönüştürecek adımlar atılıyor. ‘EnerMinin ipek yolu’ olarak görülen Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı TANAP’ın Avrupa bağlantısı dün Edirne’de düzenlenen törenle açıldı. TANAP ile Hazar havzası nın petrol ve gazı dünyaya akacak. Doğu Akdeniz, Türk Akımı ve Akkuyu Nükleer Güç Santrali gibi hamleleriyle dünya çapında enerji projelerinin merkezi olan Türkiye dün tarihi bir adım daha atarak Çin ile ikinci nükleer santral için anlaşmaya vardı.
Çin Devlet Enerji Yatırım Şirketi (SPIC) yetki lilerinden Hao Hongsheng, “Yıl sonuna kadar (önü müzdeki ay) anlaşmanın imzalanmasını bekliyoruz” dedi. Bütün bu hamleler dünyaya umut veren Yeni Türkiye’nin başarı burçlarıdır. Kuşku yok ki bu herbiri devrim niteliğindeki hamleler sadece bölgemizde değil farklı kıtalar arasında da daha barışçıl ve adil bir küresel dengenin kurulması na öncülük edecektir.