Ustalıklar!
maçı daha zor hale getirmek usta lık isterdi, Fenerbahçe’de bunu yapmak ta “zorluk” çekmedi. Her karşılaşmayı diken üstünde oynayıp, ne zaman ne hata yapacaklar diye beklenen defansif ustala ra sahip kadronuz varsa, yediğinizden faz lasını atmak için de uğraşıp duruyorsunuz. Castro’nun sekerek gelen şutunu Altay’ın hamle alanından çıkarak filelere gitmesi, felaketin ilk habercisiydi. Ceza alanı dışyına çıkan oyuncuya penaltı yapmak da Gustavo’ya nasip oldu. “Fark yaratsın” diye alınan ustaya “layık” bir hareket. Penaltı atışının tekrarlanma sı doğru karar. Altay neredeyse altı pas çiz gisine yaklaşmıştı. Ancak Fenerbahçeliler’in itirazı geçen hafta Emre’nin kaçırdığı penaltının tekrarlanmamasına. “Standart karar”lardan uzaklaşmış hakemlerimizin, gücü gücü yetene çizgisindeler. Onlar ortalı ğı karıştırmakta en iyi ustalar. Yoksa Kru se’nin dönüşü ile birlikte hızlı, etkili ve kararlı paslar yerini bulmaya başlamış tı. Hızlı hücumlara ne kadar davet çıkar salar da, Deniz Türüç’ü forvet arkasına taşıyan sakatlıklar serisi, ceza sahası içine sızmaları da beraberinde getirdi. Maçın tansiyonunu indirip – çıkartan, karşılıklı süreç içinde, maçı değiştirmesi gereken en usta Emre Belözoğlu’nun da, ikin ci sarıdan kurtulması, hemen peşinden oyundan alınması de önemli. Sakatlık fizik olarak Emre’yi geri itmiş, çabukluğuna son vermiş gibi. İlhan Palut cesur ve kararlı bir takıma dönüştürmüş Göztepe’yi. Doğru anları bekle yen, öne koştuğunda da pozis yon bulan bir ekibe sahip. Yine oyuncu kalitesine paralel duran ve yan top zaaflarını da çözmek te epey uğraşacak. En azından taktik olgunluğu vermiş ekibine. Kazanmak, Fenerbahçe’yi daha zorlu seri önce sinde moral olarak üste taşıyacaktı. Kruse ve Vedat ile birlikte problem leri daha kolay çözeceklerdir.