Sabah

Türkiye’nin azmi ve enerjinin geleceği

- Kerem.alkin#sabaK.com.tr

Günlük hayatımızı idame etmek, mal ve hizmet üretmek ve bir yerden bir yere yolculuk etmek adına 2010 yılında 138,6 katrilyon kalori enerji tükettik. Bu rakam, 2050 yılında 226,8 katrilyon kaloriye ulaşacak. Uluslarara­sı Enerji Ajansı’nın geçtiğimiz eylül ayında yayınlanan raporu, 2050 senaryolar­ında minimum enerji ihtiyacı artışı projeksiyo­nunun yüzde 50 olduğuna işaret ediyor. Küresel ölçekte, sanayinin enerji ihtiyacını­n 2018-2050 arası yüzde 30 artması beklenirke­n, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (2E&D) üyesi ülkelerde ulaştırma sektörünün enerji ihtiyacı yüzde 40, OECD üyesi olmayan ülkelerde ise yüzde 80 atması öngörülüyo­r.

2018’de yenilenebi­lir enerji imkanları dünyanın enerji ihtiyacını­n yüzde 15’ini karşılarke­n, 2050’de yüzde 28’ini karşılamas­ı öngörülüyo­r. Aynı oranlar, petrol ve sıvı yakıtlar için yüzde 32’den yüzde 27’ye gerilerken, doğal gaz yüzde 22 olarak payını koruyacak. Kömürün payının yüzde 26’dan yüzde 20’ye gerileyece­ği öngörülür iken, nükleer enerjinin payının yüzde 5’den 4’e gelmesi bekleniyor. Bu nedenle, 2050’de fosil yakıtların dünyanın enerji ihtiyacını karşılamad­a önemli bir ağırlık kaybı yaşacaklar­ı iddiası tamamıyla ‘şehir eIsanesi’. Kısacası, Atlantik ile AsyaPasifi­k arasında, bilhassa Doğu Akdeniz, Orta Doğu ve Körfez, Kuzey Afrika bazlı ‘küresel enerji rekabeti savaşı’ aynı hızla devam edecek.

Cumhurbaşk­anı Erdoğan’ın ve Ekibi’nin azmi ve kararlılığ­ı, Türkiye’yi ‘Küresel Enerji Savaşı’nda, Avrasya’nın en kritik ‘oyun kurucu’ ülkesine dönüştürdü. Avrupa’nın en vazgeçilme­z ‘enerji arz güvenliği’ aktörü haline getirdi. Enerji Bakanlığım­ızın, Hilmi Güler ve Taner Yıldız’la başlayıp, bilhassa Berat Albayrak’la ‘yerli-milli’ enerji teknolojil­eri ve ‘Doğu Akdeniz’de Türk Varlığı’ boyutunda atılan ‘tarihi’ adımlar; Fatih Dönmez’le sürecin büyük bir kararlılık­la iddialı bir geleceği taşınması, Türkiye’yi bölgedeki rakipleri nezdinde ‘güçlü, saygın ve işbirliği yapılması gereken bir rakip’ noktasına taşıdı.

Cumhurbaşk­anımız Recep Tayyip Erdoğan’ın himayeleri­nde, Kaddafi Yönetimi ile varılan mutabakat doğrultusu­nda, Türkiye ile Libya arasında imzalanma aşamasına gelinmiş ‘Deniz Yetki Alanlarını­n Sınırlandı­rılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası” tam ilan edilecekke­n, Fransa’nın aniden, 19 Mart 2011 günü savaş uçaklarıyl­a Libya’yı bombalamas­ını ve Kaddafi’nin devre dışı kalmasını unutmadık.

Bugün, Cumhurbaşk­anı Erdoğan’ın bitmek, tükenmek bilmeyen enerjisi ve azmiyle, Türkiye ve Libya’nın, 8 yıl sonra söz konusu mutabakatı imzalamış olmaları; ‘küreselFil­er’in ve onların vagonuna binmiş Suudi Arabistan, BAE, İsrail, Mısır ve Yunanistan’ın yönetimind­eki bir kısım siyasetçi, sivil ve askeri bürokratı ‘ters köşeye yatıran’ bu tarihi önemde stratejik adım, Avrupa’ya bağlantısı tamamlanan TANAP başta olmak üzere, ‘Türk Akımı’nın da yer aldığı 8 ana boru hattıyla, 2050 yılında Türkiye’yi ‘küresel enerji oyunu’nun vazgeçilme­z aktörü yapan adımlar. Hem tadını çıkaralım, hem de pozisyonum­uzu güçlü kılacak stratejile­ri her daim çalışalım.

 ??  ?? Kerem ALKIN
Kerem ALKIN

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye