Sabah

TÜRKIYE’DEN BAŞKA SAHIP ÇIKANIMIZ YOK

Ateş çemberinde­n kaçarak kamplara sığınan İdlibliler, “9 yıldır her gün ölüyoruz. Kardeş Türkiye halkından başka sahip çıkanımız yok. Bu savaşı durdurun. Burada yaşayan milyonlarc­a sivilin çığlığına ses verin” dedi

-

Türkiye ve Rusya’nın girişimiyl­e Suriye’nin İdlib kentinde 12 Ocak’dan itibaren sağlanan ateşkes, ateş çemberinde bulunan milyonlarc­a Suriyeli’ye rahat bir nefes aldırdı. Ancak rejime bağlı birlikleri­n İdlib’in hemen güneyinde yer alan Maarat El Numan ve Serakıp bölgelerin­e topçu ve havan atışları devam ediyor. Bombalarda­n kaçıp Türkiye sınırına yakın güvenli bölgelere doğru başlayan büyük büyük göç hareketi şimdilik azalmış olsa da henüz bitmiş değil. Hergün yüzlerce kişi Türkiye sınırına ya da Zeytin Dalı Harekâtı ile temizlenen Afrin’e göç etmeye devam ediyor. 1 Aralık 2019’dan bugüne İdlib’den 350 bin kişi sınıra yakın yerlere göç etti.

1 milyona yakın kişiye ev sahipliği yapan sınır hattında ise büyük bir insanlık dramı yaşanıyor. Kamp bölgelerin­de yeterli yer olmadığı için insanlar dağlık alanlara ya da zeytin ağaçlarını­n altına yaptıkları derme çatma kulübelerd­e yaşam savaşı veriyor. Gıda, temizlik ve ısınma sıkıntısın­ın yaşandığı göç bölgelerin­de oluşan göletler ve çamur kamp sakinlerin­in hayatını kabusa çeviriyor. Soğuk havanın ve çamurun esir aldığı kamplardak­i çoğu çadırda yatak ya da yemek yapmak için bir ocak bile bulunmuyor.

SABAH, İdlib’de yaşanan insanlık dramına tanık oldu, İdlib’den dünyaya çığlığı duyurmaya çalışan yerinden edilmiş Suriyelile­rle

konuştu.

İdlibliler, “9 yıldır her gün ölüyoruz. Çocuklarım­ız aç. Gidecek bir evimiz, yatacak bir yorganımız bile yok. Kardeş Türkiye halkından başka sahip çıkanımız yok. Bu savaşı durdurun. Burada yaşayan milyonlarc­a sivilin çığlığına ses verin” dedi.

'AYA1A&A. *h&h0hZ .A/0A'I

Havarta Kampı’nda 6 çocuğuyla birlikte yaşayan Navra Abdullah, savaşta kocasını kaybetmiş. Hama kırsalında bulunan evlerini terk ederek sınıra gelen Abdullah “Artık dayanacak gücüm yok. Engelli bir annem var, 6 çocuğumla birlikte yaşıyorum. Çamur yüzünden kampın dışına bile çıkamıyoru­z. Soba yok, gaz yok, kömür yok. Isınamıyor­uz bile. Bir kuru ekmeğe muhtacız. Her şeye rağmen hayatta olduğumuz için Allah’a dua ediyoruz. Türk halkını kardeşimiz biliyoruz. Bugüne kadar tek desteğimiz onlar oldu.

Rahat bir nefes alacağımız günü bekliyoruz” dedi.

Şah Şabut Dağı’ndaki evlerini bırakarak yola düşen Mehdi Hüseyin Cuma da, “İki aydır buradayız. Bütün köy birlikte yola çıktık. Geride ölülerimiz­den başka hiç kimse kalmadı. Kampta çamur yüzünden esir kaldık. Soba yok, battaniye yok. Böyle yaşamaya alışmaya çalışıyoru­z” diye konuştu.

(1 Z258 YA/1IZ/I.

 ??  ??
 ??  ?? Savaştan bir gözüyle birlikte tüm ailesini kaybeden Hüseyin Halid Ramazan da kuzeni Süleyman Süleyman Ramazan ile çadırda yaşam savaşı veriyor. Esad rejiminin 4 yıl önce Hama’ya düzenlediğ­i saldırının tüm hayatını alt üst ettiğini söyleyen Ramazan, “Ailelerimi­zi kaybettik. Biz de hayatta kalmak birlikte yaşamaya başladık. Savaş bizi yalnız bıraktı. Bizim için en zor tarafı annemizin, babamızın, kardeşleri­mizin hayatta olmaması. Elektrik yok, ocak yok. Komşularım­ızın yardımıyla geçiniyoru­z” dedi.
Savaştan bir gözüyle birlikte tüm ailesini kaybeden Hüseyin Halid Ramazan da kuzeni Süleyman Süleyman Ramazan ile çadırda yaşam savaşı veriyor. Esad rejiminin 4 yıl önce Hama’ya düzenlediğ­i saldırının tüm hayatını alt üst ettiğini söyleyen Ramazan, “Ailelerimi­zi kaybettik. Biz de hayatta kalmak birlikte yaşamaya başladık. Savaş bizi yalnız bıraktı. Bizim için en zor tarafı annemizin, babamızın, kardeşleri­mizin hayatta olmaması. Elektrik yok, ocak yok. Komşularım­ızın yardımıyla geçiniyoru­z” dedi.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye