TCMB faiz indirimini sürdürebilirdi
inansal piyasalardaki profesyo nellerin ve ekonomistlerin ağırlıklı bir bölümü TCMB Para Politikası Kurulu’ndan 33. en az 25 baz puan lık bir faiz indirimi beklerken, PPK para politikası faiz oranını saEit tutmayı ter cih etti. Ekonomistlerin sadece yüzde 10’u indirim beklemezken, yüzde 20’si 50 baz puan, yüzde 70’i ise 25 baz puan indirim beklemekteydi. Beklenti, TCMB PPK’nın 10. kez faiz indirmesi sonrasın da, yıl sonu için bir faiz indi rimini daha cepte bekleteceği yönündeydi. Çünkü, yıl sonu için PPK’nın ineceği en düşük para politikası faizi düzeyi y]de olarak öngörül mekte.
Görünen o ki, TCMB’nin her ay düzenli olarak gerçekleştirdiği ve bu ay 64 ekonomistin cevaplandırdığı ‘%eklenti $nketi’nde, 2020 sonuna yönelik yıllıklandırılmış enflasyon bek lentisinin yüzde .38’den yüzde .54’e yükselmesi; 12 ay sonrasının enflas yon beklentisi iyileşmeye devam eder ken, 24 ay sonrasının enflasyon beklen tisinin de bir miktar yükselmesi, TCMB üst yönetimi açısından, ‘enflasyRn Eeklentilerinin y|netimi’ boyutun da radara girmiş. Bu hususa, oekirdek enflasyRn oranlarındaki eğilimin bir miktar yükselişe işaret etmesini de ekle memiz gerekiyor.
Küresel virüs salgınının dünya eko nomisi ve küresel ticaretteki tüm nega tif etkilerine rağmen, mayıs ayının son haftasından itibaren toparlanan, haziran ayında ise umut verici bir performans artışı yakalayan mal ticareti ve düşük seyreden küresel emtia fiyatları saye sinde, TCMB üst yönetimi Türkiye’nin cari işlemler dengesinde sıkıntılı bir tablo beklemiyor. Bu noktada, döviz kurlarının seyri açısından risk olasılığı nın kademeli olarak azaldığı bir döneme de girmekteyiz. Bu nedenle, benim cep hemde, PPK ke] 25 baz puanlık bir faiz indirimi kararı alabilirdi.
Ancak, PPK üyelerinin, mal ve hiz met piyasalarında fiyat belirleme alış kanlıklarının bozulma eğilimi göster memesi, manşet enflasyonda temmuz ayından itibaren iyileşmenin, dezenflas yon sürecinin güçlenerek devam etme si ve Türkiye’nin ülke risk priminin hızla iyileşmesi adına, fiyat istikrarına yöne lik pozisyonunu ‘sıkı’ tutmayı tercih etti ği anlaşılıyor. TCMB, yılın ikinci yarı sında ‘de]enflasyRn’ srecinin hız kazanması halinde, orta ve uzun vadeli faiz oranlarının kabul edilebilir seviyede tutulabilmesi adına, Ekonomi Yönetimi ‘ne ve reel sektöre önemli bir hareket alanı oluşacağını da öngörmekte. Bu nedenle, dezenflasyon sürecini destekle yici yönde bir ‘sıkı duruş’ önceliklen dirilmiş gözüküyor.
TCMB üst yönetiminin, dezenflas yon ile de desteklenmiş bir ‘sıkı duruş’ tercihi, yıllıklandırılmış manşet enflas yonda aşağı yönde yeni bir kırılma yı tetikler ise, bu durumda, sonbaharda gerçekleşecek Ea] puanlık indiri min reel sektörün kaynak maliyetle ri üzerindeki etkisi de pozitif olacak tır. Bu nedenle, ‘indireEilirdi’ desem de, PPK’nın kararını, gelecek sonbahar da ‘yeni adımlar’ın müjdecisi olması umuduyla, destekliyorum.