GERGİNLİĞİ TIRMANDIRAN YUNANİSTAN’DAN LAHEY TAKTİĞİ
Doğu Akdeniz’de gerginliği tırmandıran Yunanistan şimdi de göz boyamak adına Lahey taktiğini uyguluyor. Ancak Atina’nın kendisi de hiçbir sonuç alamayacaklarını biliyor
Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis Türkiye ile kurulmaya hazırlanan diyalogdan sonuç alınamazsa tarafların Uluslararası Lahey Adalet Divanı’na gitmesini önerdi. Uluslararası hukuk zemininde adil çözüm aradığını ileri süren Yunanistan, bazı Avrupa ülkelerini arkasına alarak kaçak güreşiyor. Yunanistan maksimalist iddialarıyla suyu bulandırması nedeniyle 40 yıldan fazla süredir bölgede anlaşmazlık yaşanıyor.
AMAÇ ALGI YÖNETİMİ
Türkiye’nin Sismik-I araştırma gemisi ile Ege Denizi’nde bir araştırma yapması üzerine Yunanistan, Türkiye’nin faaliyetlerinin “uluslararası barışı tehdit ettiği” gerekçesiyle 1976’da Uluslararası Adalet Divanı’na başvurdu.
Ankara, 10 Ekim 1978’de Yunanistan’ın görüşlerini çürütmeye yönelik bir mektubu Divan’a sundu. Adalet Divanı, 1979’da verdiği kararda, kendisini Türk-Yunan kıta sahanlığı anlaşmazlığına bakmaya yetkili olmadığını belirterek
Yunanistan’ın müracaatını reddetti. Bu karara rağmen Atina, Doğu Akdeniz’de yaşanan gerilim sonrasında yine Lahey teklifiyle, ‘adalet’ yanlısı olduğu algısını yaratıyor.
İKİYÜZLÜ POLİTİKA
Yunanistan daha önce
Divan’ın kararlarını tanımadığını defalarca açıkladı. Divan’ın aldığı kararlar nedeniyle Uluslararası Adalet Divanı seçeneği, 2015 yılında Yunanistan tarafından seçenek olmaktan dahi çıkarıldı. Atina, 1994’te gayrı askeri statüdeki Doğu Ege adalarının güvenliği kapsamında, savunma amaçlı askeri faaliyetleri Divan’ın yargı yetkisi dışında bıraktı. Bununla da yetinmeyen Yunanistan, 14 ve 16 Ocak 2015 tarihli yeni bildirimleriyle, karasuları, hava sahası ve egemenlik sorunlarını da divanın yargı yetkisine getirdiği sınırlamalar arasına yerleştirdi. 5 yıl önce Lahey’i konu dışı bırakmaya çalışan Atina yönetiminin, bu gerilimde Lahey’i işaret etmesinin, Türkiye üzerindeki uluslararası baskıyı artırmak olduğu açıkça
görülüyor.