Şeytanın sinsi yolu
İspanya’da maruz kaldıkları zulümden kaçan 150 bin Yahudi’ye kucak açan bir milletiz. Bu bizim övüncümüz olduğu kadar mana iklimimizin de vazgeçilmez disku rudur.
Bu diskur, zalim kim olursa olsun karşı çıkmak, mazlum kim olursa olsun sahip çıkmaktır. Gelgelelim...
Bin küsur Yahudi’yi
Nazilerden kurta ran SFhindler’i haklı olarak min netle anan malum network, 150 bin Yahudi’yi kurtaran ların ahfadını tehdit değerlendirmeleri nin ilk sırasına oturt muştur.
Mesela, MOSSAD Başkanı Yossi Kohen, “Türkiye İsrail için İran’dan büyük tehdittir” demiştir.
İsrail devleti elbette tüm Yahudileri temsil etmez.
Martin Buber’in Yahudiliği dini köklerinden koparan “Siyasi Siyonizm”i 19. yüzyıl Avrupa nasyona lizmine dayandırdığını biliyorum.
Bizi tehdit olarak görenler de bu ırkçı / siyasi Siyonistlerdir.
Bunların önde gidenlerinden malul Netanyahu’nun da sitayişle bahsettiği -,SS adlı düşünce kuruluşu birkaç gün evvel, “21. yüzyılda İsrail ve komşula rı için en büyük engel Türkiye” adlı bir rapor yayımladı.
Aydınlık gazetesinde Onur Sinan Güzaltan dün bu raporu gündeme getirdi.
Türkiye’nin Libya’yla imzaladığı “Münhasır Ekonomik Bölge” anlaş ması yüzünden İsrail gazının Avrupa’ya transferinin zorlaşacağının belirtildiği raporda, Erdoğan’ın “aşil topuğu”nun ekonomi olduğunun altı çiziliyor.
Yani...
Siyasi Siyonist network’a, “Türkiye’yi ekonomi üzerinden vur maya devam edin” çağrısı yapılıyor.
Karadeniz’de 320 milyar metreküp doğalgaz bulunduğu ilan edildiği gün Türkiye’nin kredi derecesini düşürmek bu “vuruşun” bir ifadesi değil miydi?
Biden gibi mahut raporun yazarı “Siyasi Siyonistler” de AK Parti’nin yerel seçimlerde İstanbul gibi yerleri kaybet mesinden çok umutlandıklarını derme yan ediyorlar.
Türkiye’ye karşı mücadele yöntemi olarak da Erdoğan ve Türk toplumu ara sında ayrım yapılmasını istiyorlar.
Ee, tabii gündüz gözüyle “Türkiye uydu ülke olarak sürgit devam etsin, lider ülke olmasın” diyecek halleri yok ya!
Böyle sinsi şeytanlıklarla, yerli “boz guncuları” konsolide ederek Türkiye’yi durdurmaya çalışacaklar işte.
Güzaltan söz konusu yazısında, “Macron da bunu yapmaya çalışmıştı” diyor ki yerden göğe kadar haklıdır. Macron mu?
Siyasi Siyonistlerin bir kuludur. Zaten Fransa’nın solu İslam’dan sağı Müslümanlardan nefret eder. Aralarındaki “fark” budur.
İmdi, Cemil Meriç’in şu ifadesi ni hatırlamanın tam vaktidir: “Bütün Kur’an’ları yaksak, bütün camileri yık sak, Avrupalının gözünde Osmanlı’yız; Osmanlı, yani İslâm. Karanlık, tehlikeli, düşman bir yığın!..”
Lafın düzünü edelim:
Siyasi Siyonistler için bağımsızlık yolunda ilerleyen, müstekbirlere boyun eğmeyen Türkiye büyük bir tehdittir.
Erdoğan’dan nefret etmelerinin nede ni de tastamam budur.
Türkiye’yi durdurmak için her yolu deneyeceklerdir.
RAND veya JISS veya Biden’ın malum konuşması bunun göstergesidir.