KHUHP ALKİN
erek ABD, gerek Rusya, gerekse de
Çin açısından, bilişim ve bilgi teknolojileri alanındaki ‘sınırsız’ rekabet, inanın, savunma, güvenlik, havacılık ve uzay gibi hayli stratejik alanlardaki yoğun rekabetten bile daha değerli. 3 ‘güç merkezi’ de, uluslararası ekonomi-politiğe tam hakimiyet anlamında, dünya vatandaşlarının her türlü tüketime, siyasi alana, dünya meselelerine yönelik eğilimlerini, kişisel tercihlerini yaşamının her anında takip eden, kaydeden ve bunlardan son derece detaylı bireysel ve toplumsal profiller çıkaran; seçmen eğilimleri ve küresel meselelere yönelik tepkiler boyutunda detaylı ‘büyük veri’ analizleri yapan yazılımların sahibi olmanın peşindeler.
Konu, milyarlarca insanın fiziksel ve düşünsel her türlü kişisel özelliğinin depolanabildiği; yüz analizlerinden ve vücut dillerinden, davranışlarından her bir bireyin ‘vatandaşlık’ performansının ölçülebildiği ve kendisine ‘yüksek’ veya ‘düşük’ düzeyde ‘vatandaşlık’ puanlaması yapılabilen bir ‘devlet gözü’ne dönüşmüş durumda. Başkan Trump’ın Çin menşeli ‘TİkTok’ ve ‘WeChat’ dijital platformlarının, ABD’de faaliyetlerini sürdürebilecekler ise, bunu ancak bir ABD’li şirketin sahipliğinde yapabilmeleri noktasındaki müdahalesi bunun son örneği.
İşte tam bu noktada, Rusya Devlet Başkanlığı görevine geldiğinden bu yana, Soğuk Savaş sonrası ABD-Rusya yakınlaşmasının yeni bir ‘gergin rekabet dönemi’ne geçişine tanık olduğumuz Vladimir
göreve gelişinin daha başlangıcında, Sovyet lideri Kruşçev dönemindeki gerginlikleri geride bırakarak, Rusya ile Çin arasında 2001’de ‘Dostluk Anlaşması’nın imzalanmasına öncülük etmesini not almamız gerekiyor.
Öyle ki, sonuncusu neredeyse 10 gün önce Rusya’nın güneyinde gerçekleşen Rusya-Çinİran müşterek askeri tatbikatları, Rusya ve Çin arasında 3650 kilometrelik sınırda sağlanan mutabakat ve pek çok alanda yürütülen işbirliği, ABD’nin AsyaPasifik’te Çin’in yükselişine karşı yürüttüğü kapsamlı diplomatik ve askeri manevralara karşı iki ülkeyi daha da yakınlaştırıcı boyutuyla, çok yönlü analiz edilmesi gereken bir süreç. Bu noktada, Çin’in ciddi boyutlardaki enerji ithalatı ihtiyacını, sayıları her geçen gün artan yeni doğalgaz ve petrol boru hatlarıyla, daha da geniş ölçüde arttıran Rusya’nın Çin’le olan dış ticaret hacmi daha 2007 yılında 40 milyar dolar iken, bugün 110 milyar doları geçmiş durumda.
Ancak, Çin’in ‘pasif yürüyüş’ stratejisinin Rusya, özerk cumhuriyetler ve Orta Asya’da sebep olduğu ‘nüfus değişimi’ ve Rusya’nın savunma ve güvenlik alanındaki müşterilerini Çin’e kaptırması, iki ülke arasında ‘ABD’ merkezli işbirliğinin yanı sıra, yakın gelecekte artan bir ‘gergin rekabet dönemi’ne taşıyabilir. Bakalım, 3 güç merkezi arasında gelecekte derinlik kazanacak ‘gergin rekabet dönemi’ küresel ekonomi-politik üzerinde ne tür fırtınaların doğmasına sebep olacak?
CİMER’E ŞİKÂYET YAĞDI
CİMER ve bakanlığa gelen şikâyetlerde satın alınan ürünlerin azami sürede teslim edilmemesi, başka ürünlerin gönderilmesi, stokta olmayanların satılması ve stokta kalmadığı
36 BİNİ AŞKIN BAŞVURU GELDİ
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, mesafeli satış sözleşmelerine ilişkin farklı e-ticaret sitelerinde 5 adet denetim yapıldığını belirterek, “Ağustostan beri mesafeli sözleşmeler kapsamında tüketici hakem heyetlerine başvuru 36.123, karara bağlanan başvuru sayısı da 20.513 oldu. Mahkeme kararına uymaksızın benzer isim, sayfa görüntüsü ile satışı sürdüren şirketlerin mali suçlar mevzuatı kapsamında incelenmesi için MASAK’a bilgi verildi” dedi.
Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından, Cem Uzan’ın Fransa’da Türkiye’ye karşı bir dava daha kazandığına ilişkin haberlerin gerçeği yansıtmadığı belirtilerek, “TMSF’nin yurtdışında Uzan hakkında başlatmış olduğu dava ve takipler TMSF lehine devam etmektedir” açıklaması yapıldı. Açıklamada, bugüne kadar sadece yurtdışından yaklaşık 430 milyon dolar ve 6 milyon euro tahsilat yapıldığı aktarılarak, kamuoyunun yanlış bilgiler yayılarak yanıltıldığı ifade edildi.
TMSF’ye borçlu Uzan ailesinin yurtdışındaki varlıklarının Türkiye getirilmesi amacıyla başlatılan hukuki işlemlerden bahsedilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Son olarak Polonya Mahkemeleri tarafından 14 Eylül’de verilen karar kapsamında, Uzan Grubu şirketlerinden Rumeli Çimento AŞ’nin Polonya’daki iştiraklerinin muvazaalı bir şekilde değerinin altında Polonya’da kurulu Polska Energetyka Holding SA’ya (PEH) satılmasına ilişkin 1 milyon 846 bin 108.48 euro tutara ilaveten, 15 milyon 238 bin 897.55 Polonya Zlotisi talepli alacak başvurumuz da mahkemece kabul edilmiştir.”