Sabah

ANNECİĞİM ACABA BİRAZ ÇALIŞSAN MI!

-

benim için 2008 yılında sürpriz bir hamilelikt­i. ‘Sporculuk kariyerini bitirdikte­n sonra anne olmalıydı’ gibi tartışmala­r yapılmıştı. Kadın sporcuları­n kaderi bu. Ama beklediğim kadar uzun bir ara veremedim spora. Zeynep doğduktan 40 gün sonra idmanlara başladım. Doğumdan sonra kasları geri kazanmak zordu. 23 yaşında genç anne olduğum için vücudum erken toparlandı.

İlk zamanlar idmana giderken “Gitme gitme” diye ağlıyordu. İnsanın içi parçalanıy­or. Ama yapacak bir şey yok. Takımda başka sorumluluk­lar da bizi bekliyor. En zorları uzun seyahatler­di. Japonya, Çin seyahatler­imiz olduğunda, 30-32 gün ayrı kalmak zordu.

‘Bırakıyoru­m’ dediğimde

Zeynep çok sevinmişti. 2 sene sürekli evdeydim. Anneliği doya doya yaşadım. En sonunda kızıma benden gına geldi. Anne sen acaba biraz çalışsan mı diye serzenişte bulunuyord­u.

SENİN KARŞINDA ŞAMPİYON VAR!

Kimlik bunalımını 2015 Avrupa Şampiyonas­ı’ndan sonra yaşadım. O gece egolarımız o kadar okşandı ki şampiyon olmuşuz herkes bizi övüyor, pohpohluyo­r… Ertesi gün eve dönüyorum. Fasulye yapmışım. Kızım “Makarna istiyorum” diyor. “Kızım senin karşında şampiyon var” demek istiyorum ama diyemeyip girip makarnayı yapıyorum. Eve girerken sporcu kimliğimiz­i dışarıda bırakmak lazım. Zeynep’ten önce umursamaz bir insandım. Kızımdan sonra daha sorumluluk ve empati sahibi, takım arkadaşlar­ımla daha fazla iletişim kuran biri oldum.

Anneme antrenörüm “Kızınız çok iyi, Türkiye’nin en iyisi olabilir” dediğinde annem “Ben Neslihan’ın annesiyim biliyorsun­uz değil mi?” demişti. Daha sonra Eskişehir’den İstanbul’a gelmek zorunda kaldılar. Her maçıma geldiler.

Ne olursa olsun aileler çocuk larını herhangi bir spora yönlen dirmeli. Ondan sonra olacağı varsa duvar olsa durmaz.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye