Merkel’in ardından
Merkel veda turları çerçevesinde cumar tesi günü İstanbul’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’la son resmi görüşmesini yaptı. Merkel Türkiye ile ilişkilerde genel olarak ılımlı bir yaklaşım miras bıraktı diyebiliriz.
Aslında Merkel göreve geldiğin de Schroeder’i mumla aratacak haldey di. Gerçekten de birçok konuda selefine nis petle Türkiye’ye hep daha mesafeli durdu. Fransa’da Sarkozy Almanya’da Merkel’in göre ve gelmeleriyle birlikte Türkiye’nin AB üyeliği de askıya alındı. O vakitten sonra pek ilerleme kaydedilemedi. Önceleri Türkiye üyelik için bastırmaya devam etmiş olsa da sonraları AB tarafındaki inatçılık karşısında yapılacak pek fazla şey kalmadığı ortaya çıktı.
Gerçi bu gelişmeleri sadece Merkel ve Sarkozy’ye indirgememek lazım. Mesela Fransa da bu esnada iktidar değişiklikleri yaşansa da Türkiye karşıtı havada olumlu bir değişim olmadı. Hatta Fransa’da her seferinde daha da uzlaşmaz iktidarlar göreve geldi.
Aslına bakarsanız bu durum dünya siyasetindeki genel eğilimin TürkiyeAB ilişkilerine doğrudan bir yansımasıydı. Liderliklerle alakası oldukça sınırlıy dı. Schroeder başka bir dönemin Almanya Başbakanı’ydı. Merkel başka bir dönemin sonuçlarına göre hareket ediyordu. Avrupa Birliği’nin kendi iç krizleri böylesi bir seviyeye ulaşmışken Avrupalı liderlerin çok da Türkiye dostu tavırlar takınmasını beklemek zaten hata olurdu. Avrupa bugünlerde kendi birliğini nasıl koruyacağı, güvenliğini nasıl sağlayacağı, top lumsal olarak Avrupa fikrini neden benimsetemediğini kara kara düşünüyor.
Merkel’in tüm bu süre zarfında sert Türkiye karşıtlığından ılımlı bir çizgiye gelmiş olma sı bile olumlu bir gelişme olarak görülme li. Hem uzun süre iktidarda bulunmanın ken dine verdiği sorumluluk hissinden hem de Almanya’nın AB için toparlayıcı bir rol oyna mak zorunda kalmasından olsa gerek özellik le son günlerde ılımlı ve uzlaştırıcı çizgisini korumaya çalıştı.
Bundan sonrası için Almanya’da Liberallerin ve Yeşillerin ya Sosyal Demokratlar’la ya da Hristiyan Demokratlar’la kuracağı bir koalisyonun iktidara gelme şansı oldukça güçlü görünüyor. Eğer koalisyon Hristiyan Demokratlar’la kurulursa o zaman Merkel dönemine benzer bir Türkiye Almanya ilişkilerinin devam edebileceğini düşünebiliriz. Fakat bu koalisyonun ortağı Sosyal Demokratlar olur sa Almanya’da Türkiye’ye yönelik tavrın biraz daha sıkıntılı olabileceğini tahmin ediyorum.
Ama öyle ya da böyle nasıl Merkel’in geli şi Schroeder’i arattıysa Merkel’in gidişi de Merkel’i aratacak diyebilirim.