Muhalefet kendini toplamalı
Gördüğüm kadarıyla muhalefe tin pili bitiyor. Gündeme getir dikleri konular, siyasi cinayet ihtimali ya da bürokratları karalamak gibi gökten inmiş saçmalıklara benzi yor. Türkiye’de geçmiş muhalefetlerin yaşadıkları krizleri şimdikilerin hatırla maları galiba mümkün değil. Örneğin 1950’yi ele alalım. 14 Mayıs seçim leri ertesinde 27 yıllık CHP iktidarı sona ermiş ve Demokrat Parti meclis te çoğunluğu elde etmişti. Cumhuriyet Halk Partisi bu yenilgiyi hazmedemedi ve çok sert muhalefete başladı. Sonuçta 1954 seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi’nin oyları daha da azaldı ve yarıya indi. Eğer daha ileriye gidersek Cumhuriyet Halk Partisi’nin sert muha lefeti sonuç verseydi, 1957 seçimlerin de de CHP yenilmezdi. Sonra 27 Mayıs askeri darbesi oldu ve CHP yeni bir seçim yenilgisinden böyle kurtuldu.
Ama kader değişmez. Bu defa da Süleyman Demirel çıktı. Her seçim de Cumhuriyet Halk Partisi’ni yenil giye uğrattı. Sadece Ecevit, MHP’yle işbirliği yapıp çoğunluğu elde edince Demirel’in muhalefeti başladı.
Bütün bunlar geçmişte kaldı.
Burada Türk muhalefetinin geçmiş te kalan yıllarda alması gereken ders ortadadır. Eğer iktidarda yapı cı, iş bitirici bir iktidar varsa buna karşı demogojik söylemler le seçim kazanılamaz. Türk halkı nı çocuk yerine koyup siyasi cinayet lerle falan oyalamak akıl kârı değildir. Ayrıca Türkiye’nin oldum olası geride bırakmaya çalıştığı PKK terörüne sarı lıp büyük kentlerde sonuç almayı bek lemek de akıl kârı değildir.
Türk siyaseti bugün bu noktada. İktidar ve Cumhurbaşkanı Türkiye’nin geleceğe dönük sorunlarını çözüme kavuşturuyor. Dış ülkelerle sağlıklı iliş kiler kuruluyor. Burada muhalefetin ve özellikle CHP’nin artık kendine gelmesi gerekiyor. Çünkü hastalıklı muhalefet hastalıklı demokrasi getirir.