‘Bu kaç para?’
Hasta geçirdiği ameliyatın ardın dan entübe edilmek zorunda kalmıştı... Görünürde bu durum onu sinir li yapmıştı.
Kendisine yapılan uygulamaları reddediyor gibiydi.
Ağır bir yoğun bakım sürecinde olmasına karşın belki iyi gelir diye eşi yanına alındı, elini tutması iyi gelir gibi oldu.
Ama 21. günde solunum zorluğu çektiği için trakeostomi yapıldı, yani cerrahi müdahaleyle doğrudan nefes borusu açılarak soluk alması sağlandı.
Fakat hasta bu kez de eşi ya da hemşireler yanında olmadığında nefes borusuna açılan yolu kapatmaya çalışıyor, ventilatör bağlantısını koparıyordu.
Yukarıdaki satırlar ülkemizde “entübe hastalar ile sağlık perso nelinin iletişimi ve iyileşme süre si” üzerine yapılmış bir bilimsel gözlem çalışmasından...
Dikkatle okumaya devam edin... “Hastaya neden böyle yaptığı sorul duğunda trakeostomi kanulünü güçlük le kapatıp ‘Bu kaç para?’ diye sordu.
O zaman anlaşıldı ki, hastanın aklı hastane masraflarının ailesine çıkarta cağı zorluklardaydı.
İstediklerini kâğıda yazması söylen
di.
‘Bu masrafları ödeyemem, bıra kın gideyim’ dedi.
Böyle bir masraf olmadığına, gerekli düzenlemelerin yapıldığına ikna edildik ten sonra hastanın ajite (taşkın, huzur suz) hali sona erdi.”
Niye bunları aktardım, diye aklınız dan geçiriyorsunuzdur.
A. Yava ve A. Koyuncu’nun 2006 çalışmasına tesadüfen rastladım.
Ama “entübe olma” teriminin zih nimize kazındığı ve ekonomik sıkın tının insan davranışlarına yan sımalarını yeniden konuşmaya başladığımız şu günlerde bazı şey leri ele almak için iyi bir başlangıç oldu ğunu düşünüyorum.
Çünkü her türden medyada dikkati mi çekiyor...
Bazı arkadaşlar sanki “Bu kaç para?” sorusunun hayati önemini unutmuş gibi davranıyorlar.
Bazılarımız “sade insan”ın maddi sıkıntılarını hatırlatanlara da çemkiri yorlar.
81 milyonun iPhone 13 kullan dığını sanacak kadar sersemleşmeyi tercih edenler bile var aralarında... Dedim ki kendi kendime...
Belki bu kadar sert ve sarsıcı bir örnekle anlarlar.