BİZİM TARİHİMİZDE VE DEĞERLERİMİZDE ORTAÇAĞ YOKTUR
Günümüzde kendi tarihine ve değerlerine “Ortaçağ zihniyeti” diye hakaret edenler, tarihimizde böyle bir dönemin olmadığından bihaberler. İslam’ın “Ortaçağ”ı yoktur. “Ortaçağ zihniyeti” o dönemin Avrupa’sında ve bugün kendi değerlerinden utananların kafal
İslam dünyası, Batı’nın Ortaçağ’ı yaşadığı dönemde çok parlak bir medeniyete ve entelektüel hayata sahipti.
ve İslam medeniyetinin Avrupa’ya tesirleri konusunda önemli araştırmaları vardır. Ayrıca
ise isimli eserinde bu konuyu teferruatlı olarak anlatırlar.
TERCÜME DÖNEMİ
Aristo’nun, Öklid’in, Batlamyus’un, Galen’in ve Hipokrat’ın eserleri çevrildi. Beytü’lHikme’de yapılan tercüme ve bilimsel çalışmalar, İslam dünyasında bilimin ve düşüncenin gelişmesini sağladı.
BİLİMİN PARLAK GÜNLERİ
Tıp alanında parlak bir dönem yaşandı. Bağdat, Şam, Kahire ve Kurtuba’da hastaneler kuruldu. Hastalıkların türlerine göre ayrılan hastaneler aynı zamanda tıp okuluydular. Binalarda dershaneler ve kütüphaneler de mevcuttu. Derslerde kadar önemli âlimlerin eserleri okutuluyordu. Eğitimin sonunda yeterli olanlar hekim diploması alıyordu.
ve kadar birçok büyük hekim önemli buluşlara imza attılar. bütün tıp tarihinin en önemli ismiydi. eleştirerek kalbin anatomisi konusundaki eksikliklerini ortaya koyup küçük kan dolaşımını keşfetti.
İslam dünyasında tıp eğitimi ve hastanelerin yanında ilaç yapımı da gelişti. ve gibi âlimler, mineraloji ve farmakolojiyle uğraştılar. Endülüslü üç kıtayı gezip, bitki toplayıp inceleyerek yazdığı eserler ilaç yapımı ve kullanımı alanında başucu kitapları oldular.
Muhammed bin Musa el-Harizmî, “cebir”i
Cebir, ile denklemler bilimi oldu. dışında da İslam dünyasında geometri ve aritmetik alanında birçok önemli âlim önemli buluşlar yaptı.
Modern kimyanın oluşumunda İslam âlimleri öne çıktı.
teorik ve deneysel araştırmalarıyla modern kimyanın kurucularından oldu. Birçok kimyasal bileşiğin, kimya aletinin, kimya sürecinin uygulayıcısıydı. Minerallerin oluşumuyla ilgili teoriler geliştirirken, kimya sanayiiyle ilgili önemli çalışmalar yaptı.
tabiat bilimlerinde deneyin önemini kavrayıp araştırmalarında uygulamıştı. Batı’da ismiyle tanındı. Batılı araştırmacılar,
ve gibi kimyacılarla birlikte ele alınması gerektiğini söylerler.
Ortaçağ’ın büyük fizikçisi, matematikçi ve astronom olan
optik alanında bir devrim yaptı. Deneysel çalışmalarıyla optiğin ilkelerini ve problemlerini ortaya koydu. Gözün yapısını ve görmenin mahiyetini inceledi.
İslam dünyasında sistemini temel alan
adı verilen felsefe hareketi ortaya çıkmıştı.
ve gibi âlimler, felsefe, mantık, ahlak ve siyaset düşüncesinde önemli fikirler geliştirdiler.
İslam âlimleri, mekanik, makine yapımı, metallerin işlenmesi, cam yapımı tekniklerinin geliştirilmesi, rüzgâr ve su değirmeni, saat, çeşme ve kaldıraç yapımı konusunda önemli çalışmalara imza attılar. Mekaniğin yasalarını ve birçok cismin yoğunluklarını incelediler. Alkol, gliserin, soda, nitrik, asetik, sülfürik ve hidroklorik asit gibi birçok kimyasal maddeyi keşfettiler.
GÖKLERİ KEŞFETTİLER
Halife Memun zamanında 9. yüzyılda Bağdat’ta Şemmâsiye Rasathanesi’nin inşa edilmesinin ardından İslam dünyasının birçok yerinde gözlemevleri kuruldu. İslam âlimleri gözlem aletleriyle gökyüzünü izleyip hem pratik hem de teorik çalışmalar yaptılar. Yeni gözlem araçları ve teknikleri geliştirdiler. Ayrıca yer ölçümü çalışmaları da yapıldı. Rasathanelerde ekliptik düzlem ile ekvator düzlemi arasındaki eğim hesaplandı. güneş, ay ve gezegenlerin hareketlerini izleyerek mevsim sürelerini ve güneş yılını büyük bir doğrulukla (365 gün 5 saat 46 dakika 24 saniye) hesapladı.
çalışmaları astronomi alanındaki en önemli ve kapsamlı eserlerdendi. İslam astronomları,
teorilerindeki eksiklikleri ortaya koyup birçok yeniliğe imza attılar.
1259’da Meraga’da kurduğu rasathanenin benzeri Avrupa’da ancak 16. yüzyılda kurulabildi.
Semerkand rasathanesi ve medresesi ise büyük bir bilim merkezi oldu. Yapılan çalışmalar adlı eserde toplandı. Astronominin temel kitabı oldu. Eserde 48 takımyıldızı ele alınıp 1028 yıldızın yeri tespit edilmişti.