Artırılmış eşeklik
9aktiyle politikacının birine “Eşeğin
(...) su kaçırdı” demiştim de, bir okur, eşeklere hakaret ettiğim gerekçesiy le fakiri Basın Konseyi’ne şikâyet etmiş ti. Üstelik o vakit de aynen böyle, parantez içinde üç noktayla sansürlemiştim.
Ne mi olmuştu?
Basın Konseyi, “Basın meslek ilkeleri nin” 12’nci maddelerinden bahisle benden savunma istemişti.
İşin garibi söz konusu madde, “Kişileri ve kuruluşları eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftira niteli ği taşıyan ifadelere yer verilemez...” şeklindey di. Sizin anlayacağınız, o dönemde başkanlı ğını Oktay Ekşi’nin yaptığı Basın Konseyi, “kişi ve kuruluşlar” ile eşekleri eşitlediğinin far kında bile değildi.
Türk basın tarihinde bu bir ilkti ve ben de bunu “Equus asinus dâvâsı” başlığı altında dile getirmiştim.
“Equus asinus” bildiğiniz eşeğin Latince’si. Eşek hangi dile çevrilirse çevrilsin, eşekliğin baki kaldığının altını çizmek istemiştim.
Zaman ve mevzu veya illiyet değişse de “eşeklik” gerçekten de baki kalıyor!.. TOGG nedeniyle gönenen insanlara, “BOGG binersiniz!” demek başka nedir ki?
★★★
Marmaray projesine “Tarihi yarımada yok ediliyor!” yaygarası yaptınız. Hizmete gir diği gün “Su sızdırır” dediniz. Su sızdırmayın ca da “Ecevit’in projesiydi” diye kaptırıp gittiniz.
İstanbul Havalimanı için “Çok rüzgâr alı yor, uçaklar inemiyor” diye çamur attınız. Uçaklar inince, “Zarar ediyor” faslına geçti niz. Kâr açıklanınca da “Millet aç aç” şamata sına başladınız.
Yazık ki hep böylesiniz.
İHA’lar yapılır sevinmezsiniz, yüz milyar larca metreküp doğalgaz rezervi keşfedilir adeta karalar bağlarsınız!
Yanlış anlamayın, iktidarı eleştirin; eleştiri nin olmadığı yerde zaten kokuşma başlar.
Lakin, TOGG’a BOGG demek eleştiri falan değildir. Babacan gibi dün övdüğüne bugün “bogg” atmak da siyaset değildir.
★★★
Naçizane tavsiyem, “Eşeğin (...) su kaçır mak” denemeleri yerine, sanal âlemdeki artı rılmış gerçekliği PHWDYHUVH tercih edin.
Hiçbir şey olmazsa, mutlu olursunuz.
Sayın Erdoğan, “One minute” çektiğin de, “Siyonistler ona gününü gösterir şimdi” yollu ellerinizi ovuşturdunuz. Umduğunuz olmadı. Gladyo’nun tüm darbe girişimleri ne destek verdiniz, yine olmadı. Sel, deprem, yangın gibi doğal afetlere sinsice sevindiniz, randıman alamadınız.
Pandemi, küresel kriz derken kaç yıldır hasretle beklediğiniz ekonomik sıkıntılar baş gösterdi.
Siz de her an her dakka “Erdoğan bitti, AK Parti eridi” deyip duruyorsunuz. Anketler yayımlıyor, “Bu sefer iktidara geliyoruz” diyorsunuz.
Ama yine çok gerginsiniz! Bari kendi sözü nüze inanın da rahatlayın yahu!..
Belki de, Türk parası değer kazanınca üzülüp, kaybedince sevinecek kıvama geldiği niz için gerçek dünyada sakinleşmeniz müm kün olmuyor.
O halde biraz yaratıcı olun, “artırılmış
gerçekliği” deneyin.
Baksanıza, Fenerbahçeli bir taraftar PHWD
YHUVH PDULIHWL\OH Trabzonspor’un Akyazı
Stadyumu’nu satın alıp Fenerbahçe’mizin bayraklarıyla donatmış.
Siz de, mesela, AK Parti’nin tüm binalarını satın alıp CHP bayraklarıyla donatabilirsiniz.
Yine de nefsinizi köreltemezseniz, AK Parti’nin yaptığı yolları, köprüleri, hastanele ri havaya uçurup, doları da 50 bine çıkarabi lirsiniz.
Daha da olmazsa, sevgili Gürsel
Tekin’in söylediği gibi gazetelerimize el koyarsınız, bizi de ister yağlı kazığa oturtur ister Silivri’ye doldurursunuz. Böylece diliniz den düşürmediğiniz “hukukun üstünlüğü
nü” yeni refiklerinizle birlikte gerçekleştirmiş olursunuz.
Umulur ki siz de rahat eder, bize de rahat verirsiniz.
Çünkü böyle hiç çekilmiyorsunuz, sıktınız.