Sabah

Kutlarım Mustafa Hocam!..

- Tasarım: Nurcan KELPETİN ER

Mustafa Denizli Hocam’la 80’li yıllardan beri kardeş gibiyizdir. Sevgili Jülyet’le evliyken, bütün tatillerim­de onların Ilıca’daki evlerine çok yakın Turban Oteli’nde (Şimdi yerinde Sheraton var) kalırdım. Ama günümü evde ya da beraber yaptığımız programlar­la geçirirdik. Geceleri de, o harikulade Çeşme Festivali için önceleri antik kaleye, sonra bu festival için inşa edilen açık hava tiyatrosun­a giderdik.

Kışları ise JülyEt İstanbul’a gelmek istemediği için, iki bekâr gibi beraber olurduk. Ben aylık Erkekçe’yi yönettiğim­den öğleden sonraları genelde boş olur, Florya’ya giderdim. Akşam da dışarıda yemek yerdik. Sonra Hocam’ı peşime takar, tiyatro, konser, opera, hatta sergi gibi etkinlikle­re götürürdüm.

Bizi devamlı birlikte görenler, benim için “Akıl HoCAsı” derlerdi. Oysa Hocam’la biz futbolu genel olarak konuşur, Galatasara­y özelinde asla laf etmezdik..

Hocam’a faydam oldu olmasına.. İşte o götürdüğüm sAnAt olAylArıyl­A ufku açıldı.. Benim açıldığı gibi.. Görüş açısı genişledi. Vizyonu büyüdü.. Bu katkım, dostlarımı­n, yardımcıla­rımın hemen hepsine olmuştur, zaten.

Neyse.. Yani ikimiz de birbirimiz­i iyi tanırız.. Geçen sezonun sonu yaklaşırke­n, Altay 1. Lig’de 5. durumdaydı. Süper Lig’e ilk iki takım çıkacak, sonraki 4 takım kupa usulü play-off oynayacak, kazanan Süper Lig’e çıkacaktı. Son haftalara gelinirken Altay 5. durumdaydı. İlk 2 Durumu pEk yoktu, AmA plAy-oFF yolu Açıktı Hâlâ..

İşte o dönemde MustAFA DEnIzlI, Altay’ın başına dönmeye hazır olduğunu açıkladı.

Galatasara­y’a transfer olduğu sene, Altay küme düşmüştü. Şimdi içinde kalan ukdeyi gidermek, her şeyini borçlu olduğu Altay’ını bu defa Süper Lig’e çıkarmak istiyordu.

Hiç ama hiçbir şey istemeden göreve talip oldu. Altay da hemen kabullendi tabii. Hocam

İzmir’e gitti. Artık orda evi yoktu. Otele yerleşti.. Önce Bandırmasp­or’u yenip play-off’a kaldı. Karşılıklı iki maçla oynanan yarı finalde İstanbulsp­or’u 2 defa yendi, finale kaldı. Orda da İzmir’in müthiş bir atılım yapan Altınordu’su çıktı karşısına. Onu da geçti.

AltAy SüpEr LIG’DEyDI.. Aslında orda işi bitmişti. Ama yüreğindek­i Altaylılığ­ı izin vermedi, orda bırakmasın­a..

Bana hep, “FutBolDA nE olDuysAm AltAy sAyEsInDED­Ir. HoCAlıktA GElDIğIm yErlErI DE GAlAtAsArA­y’A Borçluyum”

derdi..

Kaldı ama, Altay’ın transfer yapacak, Süper Lig’de mücadele edecek bir kadro kuracak parası yoktu. Mustafa Hocam onu da kabullendi ve Galatasara­y’ın bir stoperinde­n daha ucuz toplam maliyeti olan bir kadro ile Süper Lig’e soyundu.

Kaliteli futbolcula­rı vardı, İBrAHIm gibi mesela.. Ama çok yaşlıydıla­r. Hastalık ve sakatlıkla­r da en iyi iki adamını alınca, geriye pek bir şey kalmadı.

Geçen hafta pazar günü, Kayseri’de oynadığı ve 1-0 kaybettiği deplasman maçını dikkatle ama çok dikkatle izledim. Ortada gerçekten umutsuz bir takım vardı. Maç bitti. Hocam’a bunca yıllık dostluğumu­z içinde ilk defa bir maçın sonunda mesaj attım.. 9 Ocak Pazar, saat 20.01..

“HoCAm, BuGün DIkkAtlE IzlEDIm. En Az 5 IyI ADAm trAnsFEr EDECEk GüCün vAr mı?. Bu tAkım üç pAs yApAmıyor. 2 GolCü, 1 stopEr, 1 DE oyun kuruCu lAzım, kEsIn. YoksA çok üzülürsün. KulüBün tEk sponsoru MEsut SAnCAk’lA konuşmAn GErEk. Öptüm.”

Çarşamba 17.44’te Hocam’dan mesaj geldi.. “HoCAm.”

Bunun anlamı şuydu.. “Uzun konuşmAmız GErEk. UyGunsAn ArA..”

Aramadım.. Geleceğini belirleyec­ek bir karar almak üzereydi, belli.. Ve benimle konuşmak, fikrimi almak istiyordu. Oysa bu kararı Altaylı Büyük MustAFA’nın tek başına vermesi lazımdı. Kimsenin etkisinde kalmadan..

Perşembe akşamüzeri Caner nefes nefese odama daldı..

“HınCAl BEy, MustAFA DEnIzlI AltAy’ı BırAkmış..”

Beş dakika geçmedi, karşımdaki A Spor ekranından “Son DAkIkA” diye geçmeye başladı.. “MustAFA DEnIzlI, AltAy’DAn AyrılDı.”

Başta medya, sonra dostları yüzlerce kişi telefona sarılacakt­ı. Bekledim..

Gece saat 20.43’te şansımı denedim.. İki çaldı ve açıldı..

“HoCAm” der demez,

cevap verdim..

“KutlArım

HoCAm.. HEm kEnDIn, HEm AltAy IçIn En Doğru kArArı vErDIn.”

Devam etse, bu Altay düşecek, Büyük Mustafa Altay’ı düşüren olacaktı. Ama devam etmezse, Altay, yönetimi ve sponsoru takkeyi öne koyup düşünecek ya “SüpEr LIG’DE IşImIz yok” deyip düşmeyi kabullenec­ek ya da ne yapıp yapıp, şubata kadar sürecek ara transfer ayında, bu takımı Süper Lig düzeyine çıkaracak transferle­r ve iyi bir hoca bulacaklar­dı. Yani MustAFA HoCA IçIn DE, AltAy IçIn DE Doğru BIr kArArDı, Ayrılık..

Doğruydu ama, Denizli çok iyi bilirim, öyle bir Altaylı idi ki.. Konuşurken ağlamak üzere olduğunu, aslında içinin kan ağladığını hissettim.

“BEn 5 DEğIl, 2 trAnsFEr IstEDIm. AmA onu BIlE yApACAk GüCü yok kulüBün” derken, sesi nasıl titriyordu. Çünkü o sırada ben, Mustafa Denizli Hoca ile değil, Altaylı Büyük Mustafa ile konuşuyor ve içimden “KEşkE GAlAtAsArA­y vE MIllI TAkım’DAkI oDA ArkADAşı FAtIH TErIm DE Bu kArArı vErEBIlsEy­DI” diyordum.

Tam 9 dakika konuştuk..

“Doğru karar” verdiğini ikimiz de biliyorduk. Ama mantık başkadır, kalp başka, hep biliriz.. Beyni “Ayrıl” fikrini ona kabul ettirmişti ama, hem de nasıl Altaylı kalbi ağlıyordu işte..

Şimdi bütün Altaylılar, ama içinde Altay’ı hisseden herkes bir araya gelmeli..

Gecekondud­a yatandan yakın dostum, baş sponsor MEsut SAnCAk’a herkes, maddi manevi kolları sıvamalı.. Ve herkes kendine düşeni yapmalı.. Zaman, o zaman!..

Çünkü.. Sadece İzmir’in değil, ülkemin bir tane Altay’ı var!. Adı Mustafa Kemal’in Dumlupınar Zaferi’nden sonra verdiği, “OrDulAr!. İlk HEDEFInIz AkDEnIz’DIr IlErI!..” emrinden sonra İzmir’e ilk giren Türk süvarileri­nin komutanı FAHrEttIn

AltAy’dan gelen Altay!.

 ?? ??
 ?? ?? KinFDO XOXF#VDEDK FRP WU
KinFDO XOXF#VDEDK FRP WU

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye