Biber kokusuz olmaz!
Hadi bakalım, alın oyalanın! Büyük gazetelerimiz de haberi veriyor: İngiliz kra liyet ailesi nin mali işlerinden sorumlu Sir Michael Stevens, “Artık onlar için de kemer sıkma zamanı geldi” demiş. Prens William’ın gezilerinin parası, gelin hanım Kate Middleton’un 32 bin pound’luk elbisesi falan... Bu iş böyle yürüyemezmiş! Şimdi orta sınıflar bu haberleri okur, bir saatliğine falan kendi kredi kartı borçlarını unuturlar mı? Ne kadar eski bir medyatik oyalanma modeli, değil mi? Oysa orta sınıfların çöküş hikâyesi ve hızı pek yeni...
★★★
Ama bir dakika!.. Güney Kore otomobil üreticileri yeni modellerinin dünya tanıtımını yapmaya başlamışlar, hepsi çok ilgi görüyormuş tüketicilerden... Dalga mı geçiyorsunuz yahu? Bir yerde bir yanlışlık var! Ya da yanlışlık her yerde!
★★★
Ben yukarıdaki notlarımı ekrana aktarırken bir ekonomi kanalına bağlanan sanayicimiz, “Yılın dördüncü çeyre ğinde global bir daral mayla birlikte gıdada ciddi sıkıntılar başla yacak; yeni salgınlar da olursa şaşırmama lıyız” diyordu. Aynı kişi büyük ihtimalle biz bunları 2020-21’de yazıp çizerken içinden “Sizi gidi komp locular!” diye geçiriyordu.
Kırmızı kapya biberin fiyatı nihayet biraz indi. Güzel. Balkondaki biberlerim henüz çıkmadı ama piyasada şahane biberler var. Yağsız hava fritözünde şahane oluyorlar. Yaz asıl şimdi hoş geldi, safalar getirdi. Artık deniz, güneş falan ilgilenmiyorum ama Cüneyt Arkın vefat biber kokusu olmadan etti ve aynı hastalık olmaz.
SMS HASMET \Dz 4 ’\H g|QGHr TL MH 444
IDFHERRN FRP KDVPHWEDEDRgOX VDEDK
★★★
nüksetti: “Türkiye’nin Alain Delon’uydu” diye tanıtıyorlar genç kuşaklara... Alain Delon’u doğru düzgün tanıyan kaldı mı, o ayrı hikâye; lakin bu tanımlara ne gerek var? Bir yabancıya benzetmeden değer veremiyor muyuz? Hem bütün hikâye yakışıklılıktan ibaret olabilir mi? Cüneyt Arkın, hem aktörlüğe başlamadan öncesiyle, hem de aktörlük dönemiyle çok özgün ve bizden bir hayat serü veninin kahramanıdır. Çalımlı duruşuyla da, kendisiyle hafiften dalgasını geçen oyunculuğuyla da benzersizdi. Allah rahmet eylesin!
★★★
Bir fast-food olarak balık... Bunun en iyi örneklerinden biri Çanakkale çarşı içindeki “Sardalye”dir. Olur ya, yolunuz Çanakkale’den geçerse ve fazla vaktiniz yoksa, hemen bu küçük dükkânı bulun ve ekmek arası bol yeşil likli sardalya söyleyin. Yanına da turşu suyu... Bayılacaksınız.