CHP’nin geleceği ABD’li kayyuma emanet
Türk siyasetinde üslup farkı reka bet kavramını devre dışı bıraktı. Özellikle CHP lideri Kılıçdaroğlu ve 6’lı masa amaçlarının seçim kazan mak ve ülkeyi yönetmek demek olma dığını adeta ispat etmeye çalışıyorlar.
6’lı masanın teorisyenleri, kim Cumhurbaşkanı seçilirse seçilsin kendi lerine danışılmadan hiçbir adımın atıl mayacağını ileri sürüyorlar.
Anlayacağınız seçilmiş bir Cumhurbaşkanı, 6’lı masanın üye lerinden teker teker onay almak zorunda. Bir de masanın görünme yen üyeleri olan FETÖ ve HDP’yi de unutmayalım.
Böyle ülke yönetilir mi? Elbette yönetilmez. ABD de bunun farkında ki şimdiden danışman adı altında bazı ABD kayyumları danışman adı altın da siyasette belirmeye başladı. İsimleri danışman ama Türkiye’ye gelmeye bile tenezzül etmiyorlar. Talimatlarını tele konferanslarla veriyorlar. 6’lı masa kazanması durumunda danışman görüntüsündeki bu yabancı danışman lardan talimat bekleyecek. Bu danış manlar Türkiye’de olmayacak, video konferanslarla siyasete müdahale ede cekler.
Kılıçdaroğlu’nun vizyon projesi ni biraz izledim. İnandırıcılıktan yoksun hayali vaatler havalarda uçuşuyordu.
Ancak itiraf etmedikleri bir şey var; Seçilirlerse Türkiye’nin anahtarını küresel güçlere teslim edecekler. CHP’nin geleceğinin ABD’li danışman Jeremy Rifkin’e emanet edilmesinin başka ne açıklaması olabilir ki?
Enerjide de tam bağımsızlık yolunda
Gördüğünüz gibi 6’lı masanın duru mu içler acısı... Keşke Türkiye’deki muhalefet bu durumda olmasa... Peki iktidar neler yapıyor?
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise seçim sürecine girmiş olmamıza rağmen ülke nin sorunlarına çözüm bulmak için koş turmaya devam ediyor. Türkiye’nin alt yapısını tamamlarken gelecek yüzyılını da planlıyorlar.
En son olarak Gabar dağla rı arasında çok büyük petrol rezer vi olduğu yönünde müjdeli haber ler geliyor. Detaylarını sanırım yakında Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan öğreniriz.
Erdoğan, önümüzdeki yüz yılda başta enerji olmak üzere Türkiye’nin her yönden kendine yeten bir ülke olması için gereken adımları hızla atıyor.