KAHRAMANMARAŞ VE ÇEVRESİNİ YIKAN TARİHİ DEPREMLER
Kahramanmaraş ve çevresi tarih boyunca büyük depremlerle sallandı. Maraş bölgesi 1114, 1513, 1544 ve 1795’te depremlere maruz kaldı. Bunların içinde 1114 ve 1795’te meydana gelen iki büyük deprem, Maraş’ı tamamen harap etmiş ve binlerce insan ölmüştü
Türkiye, bir deprem ülkesi, ancak bilim adamları ne kadar uyarırsa uyarsın bu gerçeği kabul edip ona göre hareket etmiyoruz. Her felaketten sonra, biraz hareketleniyoruz ama bir süre sonra unutuyoruz. İnşallah bu sefer öyle olmaz. Türk milletinin başı sağolsun.
Türkiye’nin tarih boyunca geçirdiği depremler ve bunların hangi bölgelerde olduğu bellidir. Kahramanmaraş, Adıyaman, Gaziantep ve Hatay tarih boyunca birçok defa sallanmıştır. Belirli zaman aralıklarıyla depremler ülkemizin aynı bölgelerinde olup durmuştur. Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremler üzerine, Muharrem Kesik, Abdurrahman Daş, FinkelAmbraseys ve Mahmut Palutoğlu-Ahmet Şaşmaz’ın araştırmaları vardır.
1114’TEBÜ<ÜK<,K,M
29 Kasım 1114 sabahının erken saatlerinde Maraş’ta çok büyük bir deprem meydana geldi. Önce büyük gürültü koptu, ardından yeryüzü şiddetle sarsıldı. Kayalar yarıldı, tepeler çatladı, dağlar ve tepeler ağaçlar gibi sallandı. Evler kısa sürede enkaz yığınına dönüştü. Yıkım o kadar büyüktü ki enkazlardaki iniltilere yardım edecek kimse kalmamıştı. Devrin kaynakları Maraş’ın tamamen toprak altına gömüldüğünü söyler. Dönemin tarihini kaleme alan Urfalı Mateos, şehirde yaşayan hiç kimsenin depremden sağ kurtulamadığını ve yaklaşık 40 bin kişinin öldüğünü yazmıştır.
Deprem Maraş’ın dışında Elbistan, Kozan, Misis, Keysun (Çakırhüyük Köyü yakınlarında), Samsat, Adıyaman, Araban, Urfa, Antakya, Harran, Halep, Azez (Kuzey Suriye), Esarib (Halep’in güneydoğusunda), Zerdana (Halep’in kuzeyinde) ve Balis’te (Kuzey Suriye’de Rakka’nın batısında) yıkıma yol açtı.
Çok geniş bir alanda hissedilen ve birçok yerde yıkıma sebep olan deprem hiçbir yerde Maraş’taki kadar büyük bir tahribat yapmadı. Kozan’da birçok ev, manastır ve köy harap olurken binlerce insan da hayatını kaybetti. Samsat’ta da ölen birçok insan vardı. Gerger Kalesi’nin senyörü de depremde ölmüştü.
Depremde Urfa şehrinin surlarının 13 kulesi ve Harran’ın surlarının bir kısmı çöktü. Kuzey Suriye’de Fırat Nehri yakınlarında bulunan Balis Kalesi’nin yarısı ve 100 ev yıkıldı. Deprem Hatay bölgesinde de yıkıma sebep oldu. Antakya kapısı burcu yıkıldı ve şehirde birçok insan hayatını kaybetti. Kuzey Suriye’de bulunan Azez Kalesi de harap olurken 400 kişi öldü.
Mevsim kıştı. Deprem sonrasında yağan kar her tarafı kapladı. Artçı sarsıntılar günlerce sürdü. Bu yüzden hayatta kalan insanlar korku içinde yaşadılar. Evleri yıkılmamış olsa bile, içeriye giremediler. Kar altında derme çatma yerlerde hayatlarını sürdürmeye çalıştılar.
1513-1514DEPREMİ
1514’te Tarsus-MalatyaAdana hattında Mısır’da Kahire’den hissedilen bir deprem meydana geldi. Mersin ve Maraş’ın da etkilendiği söylenir. Ancak tarihi ve etkilediği bölgeler tam olarak belli değildir. Depremin tarihi, bazı kaynaklarda 1513, bazı kaynaklarda 1514 olarak geçer. 28 Mart 1513’te meydana gelen ve Mısır’dan hissedilen depremle bir alakası olup olmadığı tam olarak çözülememiştir.
1544’TEELBİSTANÇÖKTÜ
1544 Ocak’ında Doğu Anadolu’da çok büyük bir deprem meydana geldi. Zeytun (Süleymanlı) harap oldu. Deprem Antep’ten Halep’e kadar olan bölgede etkisini gösterdi. Devrin kaynakları Zeytun’un dağ altında kaldığını zikrederler. Elbistan’ın yarısı toprağa gömülmüş, Sacur Çayı’nın akışı bile değişmişti. Artçı depremler altı ay sürdü.
1795’TEŞEHİRHARAPOLDU
Maraş, 29 Kasım 1795’te sabahleyin büyük bir depremle sarsıldı. Hava çok soğuktu. Yağmur yağıyor, şimşekler çakıyor ve fırtına vardı. Devrin kaynakları süreyi abartılı bir şekilde üç dakika olarak verirler.
Maraş’ın dörtte üçü harap olmuştu. Kale burçları, kaledeki dükkân, han ve evlerin hemen hemen tamamı yıkılmıştı. Camiler çökmüştü. 400 adımdan fazla bir alanın yerin dibine geçtiği söylenir. Depremin tahribatı o kadar büyüktü ki insanlar “Maraş’ta, bundan sonra ezan ve Kuran okunabilecek mi?” diye düşünmüşlerdi. Binlerce ev yerle bir olduğu için evsiz kalan insanlar, uzun süre derme çatma yerlerde ve çadırlarda barınmaya çalıştılar.