DEVLETİMİZE GÜVENİYORUZ
SABAH ekibi, Hatay’da büyük yıkım sonrası AFAD çadırında kalan depremzedelere misafir oldu. Tüpte hazırlanan kahve içildikten sonra acılar paylaşıldı
Kahramanmaraş merkezli deprem, tüm Türkiye’nin yüreğini yaktı. Depremden en fazla etkilenen Hatay enkaza döndü. Canlar verildi, evler harabeye döndü, dükkânlar yıkıldı. Hatay’da yaşanan deprem sonrası evini kaybeden ve çadırda yaşamaya başlayan ailenin misafiri olduk.
BİZ SORDUK ONLAR ANLATTI:
HATAY
Saat 06.00’yı gösteriyor. Mezopotamya ovası burası adeta.
Göz alabildiğine dümdüz coğrafyada bir çadır gözümüze çarpıyor. Isınmak için ateş yakmışlar. Çadırın kapısında bir kadın “Oğlum hoş geldiniz, bizi uyku tutmadı” diyor. 3 metrekarelik çadırda 8 kişi yaşıyor. Başlıyoruz sohbete. Ben soruyorum onlar anlatıyor. “Eşimiz dostumuz öldü, her şeyimiz yok oldu” diyorlar.
KAHVE İÇTİK, ACILARI PAYLAŞTIK:
Evsiz kalmanın zorluğundan bahsediyorlar.
Tam o anda 6 aylık bir bebek ağlamaya başlıyor. Annesi, Sıraç bebeğe kendi imkânlarıyla yaptığı mamadan verince yüzünde kocaman bir tebessüm oluşuyor. Bir gün boyunca dert ortağı olduk onlarla. Konuştuk, dertleştik ve çaylarını içtik.
ENKAZ ÜSTÜNDE SİYASET YAPANLARA DEPREMZEDE ÇADIRINDAN MESAJ VAR:
Depremzedeler: Çok büyük bir ülkemiz ve herkese yetecek ekmeğimiz var. Devletimiz dün olduğu gibi yine bizi unutmaz. Yeniden ayağa kalkacağımıza inanıyoruz
Hayatlarında ilk kez bu kadar büyük bir deprem yaşadıklarını anlatan aile, duygularını SABAH ile paylaştı.
4 çocuk babası Abdullah Akgün (37): Evim, kendim, çocuğum, şehrim. Neye yanayım şaşırdım. Hatay benim her şeyimdi. Hiçbir hatıram kalmadı.
Çok şükür hayattayız. Bizler kardeşiz, kimse desteğini esirgemesin. Benim çok büyük bir ülkem var. Herkese yetecek ekmek var. Allah’ın izniyle yeniden ayaklanacağız.
E/ KADAR YA9RUMA ÜZÜ/ÜY2RUM
Didem Akgün (33): Ben kendimi idare ederim ancak el kadar yavruma üzülüyorum.
Sıraç’ım daha çok küçük. Çadırımız soğuk oluyor. Devletimiz kısa sürede bize kolaylık sağlarsa çok mutlu olacağız.
Mert Akgün (16): Sabah erken saatlerde çadırdan çıkıyorum gece yarısına kadar
gönüllü olarak çalışıyorum. Biz düştük evet ama bizden daha zor durumda olanlar var.
Berkay Akgün (11): Herkes bir şeyler veriyor abi. Yardım geliyor. Kimseden haber alamıyoruz. Okulum ne olacak bilmiyorum.
CUMHURBAŞKANIMIZ BİZİ UNUTMAZ
Önder Doğruyol (60): Hiç evim olmamıştı, kiradaydım. Canımızı zor kurtardık, nasıl çıktık hatırlamıyorum. Herkes öldü. Kalp hastasıyım. Beni biraz zorluyor ama yapacak bir şey yok”
Sabiha Doğruyol (52): Oğlum, ihtiyacımdan fazla hiçbir şey istemiyorum. Depremden önce CİMER’e yardım için yazmıştım. Sonra kendimi sokakta buldum. Bugünüme şükrediyorum. Cumhurbaşkanımız duyarlıdır, bizi duyar, göz kulak olur. Devletimiz dün olduğu gibi bugün de bizi unutmaz. İnanıyorum.
Geçecek bugünler.
Çiğdem Doğruyol (26): Astım hastasıyım. O gece çok korkunçtu. Yaralanarak çıktık. Depremden 2 gün sonra nişanım vardı.
Hayallerim yarım kaldI.