Sabah

Madonna Ahbap’ı nasıl buldu?

- HÜLYA *hLER Kulya.Juler#sabaK.com.tr

Yurtdışınd­an Türkiye’ye yönelik bağışların nereye yapılacağı konusunda iki-üç gündür kulağıma gelen çok üzücü duyumlar vardı. Ama insanların kendi ülkelerine karşı bu kadar kötü olabilecek­lerine inanmak istemediği­m için yazmayacak­tım. Ta ki Madonna’nın 14 Şubat günü Instagram hesabından yaptığı paylaşımı görene kadar. Madonna sevgililer günü kutlamalar­ına değindiği paylaşımın­da, “Tüm sevgimizi Türkiye ve Suriye dep remlerinde sevdikleri­ni kaybedenle re verelim. Bağış yapmak için en iyi yer ahbap.org” diye yazdı.

Şimdi bu konuda bana hiç kimse Madonna’nın bağış yapılacak en iyi yerin neresi olduğunu kendi kendi ne bulduğunu anlatmaya kalkmasın. Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz. Ahbap’ın bir sivil toplum kuruluşu olarak Madonna gibi dünya çapında bir yıldıza ulaşma kapasitesi­ne ilişkin herkesin bir fikri var. Hele de bizim meslekten olanların Madonna’ya bu konuda bir yönlendirm­e yapıldığın­ı anlamaması mümkün değil. Ama konu Madonna değil.

Yani mesele sadece Madonna ile teması olan birilerini­n bağış yapılacak en iyi yerin Ahbap olduğunu düşünmeler­i ve bu şekilde bilgi vermeleri olmuş olsa ortada bir sorun olmayacak.

Burada Madonna’ya öyle bir yön lendirme yapılmış ki Madonna bağış yapılacak en iyi yeri belirtme gereği duymuş. İşte meselenin sorun olan kısmı bu. Çünkü birileri Türkiye’ye yapılacak yardımları­n adresi konu sunda uluslarara­sı bir çabaya giriş miş durumda.

Biraz daha detaylandı­rmak gerekirse; bu depremde iş dünyasında­n ina nılmaz bir dayanışma örneği gör dük. Sadece Türk şirketleri değil uluslarara­sı şirketler de çok büyük bir dayanışma refleksi gösterdile­r. Ben uluslarara­sı şirketleri­n ülkemizle bu denli dayanışma içinde oldukların­ı açıkçası ilk kez görüyorum. Ve elbette bunu çok sevindiric­i buluyorum. Ama üzüntümüzü katlayan bir takım işlerin de döndüğünü söylemeliy­im. Bu konuda ilk kulağıma çalınan bilgi şöyleydi; uluslarara­sı şirketleri­n çoğu Türkiye’deki yapılanmal­arının yaptığı bağıştan bağımsız olarak genel merkezden de bağış yapma kararı aldı. mil yon dolar veya milyon (uro bağışlamak üzere harekete geçen uluslarara­sı şirketler (nakdi bağış protokolle­ri gereği) bir kamu kuruluşu olduğu için bu bağışı AFAD’a direkt yapamadıla­r. Bu uluslarara­sı şirketlerd­en birinde çalışan bir arkadaşım aradı ve bu sıkıntıyı aktardı. Ben de kendisine, ‘Peki AFAD’a yapamıyorl­ar sa Kızılay’a neden bağış yapmıyorla­r’ diye sordum. İşte işler de bu noktada karıştı. Aynı konuda birkaç şirket ile daha konuştum ortak cevapları çok enteresand­ı: “Çok uluslu şirketleri­n nakdi bağış yaparken bağış yaptıkları kurumun uluslarara­sı akreditasy­onu olması gerekiyor. Kızılay’da bu konuda bazı sıkıntılar oldu(!) O yüzden çoğu şirket Kızılay yerine uluslarara­sı kurumlara yönelmek zorunda kaldı. Hatta bu ulusla rarası STK’ların Türkiye’deki ekipleri çok küçük olduğu için bu kadar büyük bağışları yönetecek, yönlendire­cek kapasitele­ri yok. O nedenle şimdi başka yerli STK’lar aranıyor. Bu noktada da biz Ahbap’ı öneriyoruz. Ama onun da uluslarara­sı akreditasy­onu her ülkede tanınmıyor.”

Aktarılan bu durumun neresinden tutsan mantıklı bir tarafı yok. Çünkü yapılacak iş çok basit. Şirketler hangi ülkede ise bağışını o ülkedeki Kızıl Haç’a yapacak ve bu bağış oto matik olarak Kızılay’a gele cek. Mesele bu kadar basit iken farklı bir STK arayışının nedeni ne ola bilir"

Son söz; aslında yazılacak, söylenecek çok şey var. Ama iletişimin tonunu ülkemize ve devletimiz­e sahip çıkacak şekilde ayarlamak lazım.

 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye