Sabah

Uluslarara­sı teşkilatla­rın ‘zor günde’ anlamı

- .E5E0 ALKİN kerem.alkin@sabah.com.tr

Türkiye, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra oluşturula­n dünyanın önde gelen teşkilatla­rının neredeyse tümünde ya kurucu ülke, ya da ilk üye olan ülkeler arasında olma bir gibi özel bir konuma sahip. Bu durum, Türkiye’nin N|Nl ©insani Ye giri şimci diplomasi’ geleneği dikkate alındığınd­a, üyesi olduğu uluslarara­sı teşkilatla­rın bölgesel ve küresel ölçekteki çağrıların­ın tümüne gereken desteği vermesiyle de anlamlanmı­ştır. Türkiye, bunun da ötesinde, dünyanın neresinde doğal afet, kargaşa veya savaş nedeniyle bir kargaşa başlamış ise, söz konusu kargaşanın ve krizin sebep olduğu insani olumsuzluk­ları bertaraf etmek adına elindeki tüm imkanları gecikmeksi­zin aktive eden de bir ülkedir. Nitekim, Avrupa’nın önde gelen ülkelerini­n ‘Kovid-19’ küresel virüs salgını ile mücadele ettikleri dönemde, hiç bir bedel talep etmeden yaptığı yardımlar hala ülkeler tarafından dile getirilmek­tedir.

Bugün ise, Türkiye modern tarihin en ağır deprem felaketler­inden birisiyle karşı karşıya kalmıştır. Dünyanın önde gelen deprem uzmanların­ın da ötesinde, Türkiye’ye destek ziyaretind­e bulunan 1A72 Genel Sekreteri Stoltenber­g, kurulduğu gündem bu yana, NATO üyesi bir ülkenin toprakları­nda gerçekleşm­iş en ölümcül, en korkunç felaket olarak tanımlamak­ta yaşadığımı­z deprem felaketini. Bu nedenle de, depremleri­n ilk saatlerind­en itibaren tüm NATO’nun alarm durumuna geçtiğini ve NATO Acil Durum Koordinasy­on Merkezi’nin Türkiye’nin taleplerin­i üye ülkelere iletmek noktasında hızla hareket ettiğini, üyelerden hızla arama-kurtarma çalışmalar­ı adına her türlü imkanın seferber edildiğini hatırlatıy­or. 2E&' Ye U1E6&2 cephesinde, deprem felaketind­en dolayı üzüntü ve dayanışma mesajların­ı ileten hem üye ülke delegasyon­ları, hem de teşkilatla­rda çalışan profesyone­ller geniş kapsamlı bir yardım kampanyası için kolları sıvadılar.

OECD çatısı altında çalışmalar­ını yürüten dünyanın önde gelen enerji kurumların­dan Uluslarara­sı Enerji Ajansı İcra Direktörü Dr. Fatih Birol, deprem felaketi sonrasında ardı ardına yaptığı çağrılarla dünyanın önde gelen enerji şirketleri­nin Türkiye’ye deprem sonrası toparlanma süreci adına yapılabile­cek her türlü desteği talep etti. Ardından, 15 Şubat Çarşamba günü, aralarında ABD, Japonya, Almanya, Fransa, İngiltere ve Avustralya’nın da olduğu 0 lNenin katıldığı dünya doğalgaz piyasaları­yla ilgili uluslarara­sı bakanlar toplantısı­nda, 40 ülkenin ortak deklarasyo­nu ile, Türkiye’ye taziyeleri­ni iletirlerk­en, ülkeler afet yardımı çerçevesin­de yürütülen mevcut kurtarma çalışmalar­ına tam destek verdikleri­ni ve bilhassa yeniden inşa çalışmalar­ını da destekleye­ceklerini ilan ettiler. Dünya Bankası da depremin sebep olduğu hasarın toparlanma­sı için 1 milyar 780 milyon dolarlık bir fon oluşturdu.

Günü geldiğinde, IMF’in küresel finans krizinin yaralarını sarmak amacıyla oluşturduğ­u fona 5 milyar dolar destek taahhüdünd­e bulunan Türkiye, nasıl ki o gün uluslarara­sı sistemi temsil eden hiç bir uluslarara­sı teşkilatı yalnız bırakmıyor ise, nasıl ki Birleşmiş Milletler’in gıda programını­n sekteye uğramaması adına, Rusya ve Ukrayna’yı ikna edip, Karadeniz Tahıl Koridoru İnisiyatif­i’nin hayata geçmesini sağlıyor ise, elbette, Türkiye’nin de zora düştüğü dönemde, başta Birleşmiş Milletler, tüm Türkiye’nin üye olduğu uluslarara­sı teşkilatla­r gereken desteği verecekler­dir ve vermektele­r. Elbette, uluslarara­sı teşkilatla­rı sıklıkla eleştiriyo­ruz. Ancak, üye ülkeler için zor günde ‘insani’ ve ‘vicdani’ bir mücadeleyi de ortaya koydukları­nı hiç bir zaman zihnimizde­n çıkarmayal­ım.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye