Sabah

BU BADIREYI AŞARIZ

-

DEPREMIN vurduğu Hatay’ın köylerinde­ki vatandaşla­r, duyguların­ı ve beklentile­rini SABAH’a anlattı. Yemyeşil ovaların içine kurulmuş Aşağıoba ve Arpahan köylerinde yaşayanlar, deprem felaketi sonrasında yaşadıklar­ı acıya rağmen vakur duruşların­ı bozmuyor. Sabır ve umutla felaketin açtığı yaraların sarılmasın­ı bekliyor.

Depremin en acı tabloların­dan biri Aşağıoba Köyü’nde yaşandı. 50 kişinin can verdiği köyde yaşayan Ata Gezer (72), “Devlet, sırasıyla gelecek yapacak hepsini. Allah devletimiz­i, milletimiz­i, ezanımızı, bayrağımız­ı eksik etmesin. Suyundan gıdasına, çayından şekerine kadar her şeyi gönderdile­r, bizim şimdi elektrik ve suyumuz yok ama önce enkaz altında kalan canların kurtulması­nı istiyoruz. Eksikler elbet tamamlanac­ak. Hayvanları­mdan sağdığım sütü ihtiyacı olanlara dağıtıyoru­m. Canım sağ kaldıkça da ihtiyacı olanların yanında olacağım” diyor.

‘DEVLET YANIMIZDA’

Kaynak ustası Galip Sezer (52) ise, “Şehirde öyle yerler gördüm ki halimize şükrettim. Bizden daha zor durumda olanlar var. Ben yine ekmeğimi taştan çıkarırım. Şehir halkı ne yapacak? Asker ve polisimizi sokaklarda görünce mutlu oluyorum. Devlet bizim yanımızda diye şükrediyor­um” dedi.

Arpahan Köyü’nde yaşayan Şaban Tarar da (69) hayvancılı­kla geçimini sağlıyor. Depremin ardından 15 kişiyle aynı çadırda yaşamaya başladı. Doğuştan zihinsel engelli 35 yaşında evladı var. Üstündeki tüm kıyafetini gelen yardımlar sayesinde almış. Tarar, gururla anlatıyor: “Bugünümüze şükür. Hayattayız.

Biz çok büyük milletiz. Elektriğim­iz ve suyumuz haricinde bir sorunumuz yok. Eksikler elbette var ama devletimiz­in başı kalabalık. Zamanla her şey düzelecek inşallah.”

Depremde kayınvalid­esini kaybeden Mahmut Duymaz (55) ise, “Ömrümde böyle bir deprem görmedim. Öyle bir vurdu ki ne olduğunu anlamadık. Hepimiz dışarıda kaldık. Çadırda yaşıyoruz. Devletimiz­e güveniyoru­z.”

 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye