Anne, kızını tanıyamadı
13AĞUSTOS 1822’de akşam saatlerinde meydana gelen ve 10-12 saniye süren deprem Halep, Antakya, İskenderun, Antep, Kilis, Lazkiye, Trablusşam ve Maarrütünnuman gibi bölgelerde büyük bir yıkıma sebep oldu. 20 bin kişi hayatını kaybettiği söylenir. Tarihçiler, bu depremden dolayı “Baba oğlunu, anne kızını tanıyamayacak derecede kargaşaya sebep olduğunu” söylerler. Binlerce insan hayatını kaybetmiş, binaların yarıdan fazlası yıkılmış, halk şehirden kaçmıştı. Halep’teki Fransız Konsolosluğu tercümanı depremi “... Yeraltından sesler geldi, hemen ardından da herkesi dehşete düşüren bir sarsıntı. Kâğıda döktüğüm ayrıntılar asla gün yüzü göremeyecek; sadece babam ve bazı dostlarım o korkunç felaketler sırasında ne durumda olduğumu bilsinler diye derledim bunları. Ana şoktan sonra çok yüksek duvarlarla çevrili daracık bir avluya çekildik. Yer hiç durmadan 15 dakikada bir hareketleniyordu. Her sarsıntıda duvarlar başımıza doğru eğiliyor ve iç taraflarının yarılıp yarılıp kapandığını görüyorduk. Üstlerinden kopan taşlar ayaklarımıza doğru yuvarlanıyordu” diye anlatır.
13 Ağustos depreminden sonra 5 Ekim’e kadar pek çok artçı deprem olmakla birlikte bunların 16 tanesinin şiddetli olduğuna dair bilgiler vardır. Hatta 12 Şubat 1823’te yazılan konsolosluk raporunda “...Bu ülkede peş peşe meydana gelen depremleri haber verdiğim için üzgünüm. Depremlerin artık olmayacağına dair bir ümidin oluştuğu sırada yeniden başlaması bu bahtsız insanları sarstı ve korumasız bir vaziyette açık havada soğuk geceler geçirmelerine neden oldu. Istırabımız had safhadadır ve kargaşa sürmektedir. Çünkü tam depremler artık sona erdi derken yeni bir dalga geliyor ve eskisinden daha şiddetli oluyordu. Kendi açımdan ifade edecek olursam gelecek kuşağın yere basmakta zorlanacağını söyleyebilirim. O kadar korktum ki damarlarımdan korku fışkıracakmış gibi geliyordu. Bu ülkede yaşadığım müddetçe sağlam taş duvarları olan bir binada bile uyuyabileceğimi zannetmiyorum” denilmekteydi.
3 Nisan 1872’de Amik Ovası’nda şiddetli bir deprem daha yaşandı. Ambraseys, depremin büyüklüğünü 7.2 olarak tahmin eder. Antakya, Kumlu, Samandağ, Altınözü etkilendi. Evlerin ve dükkânların çoğu yıkılırken 1000’den fazla insan hayatını kaybetti. Antakya’da kale, belediye binası, İhsaniye (Ağa) Camii, Cami-i Kebir, Antakya Rum Ortodoks Kilisesi (Sen Paulos ve Petros Kilisesi) gibi birçok tarihi yer depremde yıkılmıştı. Birçok köy yok oldu. Şam’a kadar hissedilen depremde Halep’te de evler yıkıldı.