Sabah

Yenil(en)me

- EHUFDQ WXWDU#VDEDK FRP WU

Ukrayna’daki savaşın birinci yıldönümün­den önce Kiev’e giden ABD Başkanı Joe Biden’ın bu ziyareti 6 ay önce yapması gerektiğin­in altı çiziliyor. Batı medyasında­ki genel kanıya göre geç kalmış bir hamle bu...

Zaten Batılı siyasileri­n Kiev’de arz-ı endam etmeleri sadece Rusya’daki emperyal |fkeyi daha da bilemekten başka bir işe yaramıyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in de 22 Şubat’taki konuşmada ‘büyük Rus halkı’nın taleplerin­den vazgeçmeye­ceğinin altını çizmesi Ukrayna’da ve dolayısıyl­a Avrupa’da kalıcı barışın zor olacağını gösteriyor.

Belki Avrupalı ülkeler farkında değil ama dünya Ukrayna’daki savaşın nasıl sonuçlanac­ağına büyük anlamlar yüklüyor. Çünkü Ukrayna’daki savaş küresel sistemin geleceğini derinden belirleyec­ek dinamikler­e sahip.

Zira bu savaşın sonucu, sadece Avrupa’da ve Avrasya’da değil aynı zamanda Hint-Pasifik, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da da güç dağılımını ve güç haritaları­nı yeniden dizayn edecek ve küresel sistemi temellerin­den dönüştürec­ek boyuta sahip. Haliyle Çin, Avrupa, ABD, Rusya ve 7ürkiye gibi aktörler bütün ihtimaller­i hesaplayan bir anlayışla hareket ediyor. Her tür ayrıntıyı dikkatle izliyor.

Fakat Amerikan propaganda­sına inanacak olursak Ukrayna savaşı kazanıyor. Onlara göre orta düzeyde bir Avrasya gücü olan Rusya’nın nükleer silahları dışında bir özelliği yok. Günümüzün jeopolitik gerçekliği­nden kopuk bu Pentagoncu manipülati­f dilin acısını bir bütün olarak Ukrayna halkı başta olmak üzere enerji ve gıda krizine maruz kalan kıta Avrupası ile diğer ülke halkları derinden hissediyor.

Ne var ki yol açtığı trajediler­den ziyade süfli çıkarların­a odaklanan ABD “Ukrayna ordusu eğer Rusya’yı yenerse o zaman Moskova’da rejim değişikliğ­i olur” şeklinde bir propaganda yürütüyor.

Tarihten verdiği referansla­r da şunlar: “1905’te Japonya’ya ve 1917’de de Avrupa’da Almanya’ya yenilen Rusya’da, bu hezimetler nedeniyle Çarlık yıkıldı. 1917’deki Bolşevik devrimiyle 300 yıllık Romanov hanedanlığ­ı son buldu. 1979 Afganistan işgalinde umduğunu bulamayan ve 1988’de çekilmeye başlayan SSCB, 3 yıl sonra Soğuk Savaş’tan yenilgi ile ayrıldı. Ve bu yenilgi 26 Aralık 1991’de Sovyet Rusya rejiminin yıkımına yol açtı.”

Bu tabloya bakan (vanjelik Sorosçular da şu neticeye varıyor: “Benzer şekilde eğer Rusya savaşı kaybederse tarihteki diğerleri gibi bu yenilgi de Moskova’da rejim değişikliğ­ine neden olur ve Putinizm’in sonu gelir...”

Dolayısıyl­a Rusya her yenildiğin­de merkezkaç güçlere de yenik düştüğünde­n iktidar değişimine yol açan tarihi faktörleri­n burada da tekerrür etmesi bekleniyor.

Oysa birçok yenilgi alan ABD için bu tür bir ‘rejim değişikliğ­i riski’ söz konusu değil. Vietnam, Irak ve Afganistan hezimetler­i rejimin çökmesine yol açmadı. Amerikan sistemi kaldığı yerden devam etti.

Fakat Batı’nın göremediği bir olgu daha var. O da Rusya’nın yenildiği savaşlarda­n bile yenilenere­k çıkabilen bir dinamiğe sahip olması. Bu bağlamda Ukrayna savaşı Rusya için en kötü senaryoda bile bir ‘yenilenme’ye yol açacaktır.

ABD için ise en iyi senaryoda dahi Ukrayna savaşı bir ‘yinelenmey­e’ yani tekerrüre ve yeni bir hezimetin daha yaşanmasın­a dönüşecekt­ir.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye