Sabah

Dövüş Kulübü

- HASAN BASRİ <ALdI1 KaVan \aOFLn#VaEaK FoP Wr SMS: HBY \a] ’\H J|ndHr

Brat Pitt ve Edward Norton’ın oynadığı efsane filmi sanırım bil meyen yoktur. Beyaz yakalı dün yasının bir parçası olan başrol oyuncu muz tüketici kültürü içerisinde kendini gerçekleşt­irememekte­n şikayetçid­ir. Bu nedenle de uykusuzluk sorunu yaşa makta bunu aşmak için de çeşitli tera pi gruplarına katılmakta­dır. Sonra bir iş seyahati esnasında sabun üreticisi ve oldukça çizgi dışı biriyle (Tyler Durden) tanışır. Gelişen arkadaşlık sonunda bir birileriyl­e kıyasıya kavga ettiklerin­de kendilerin­i daha iyi hissettikl­erini fark ederler. Zaman içerisinde benzer dert lerden mustarip kişiler de kitleler halin de bunlara katılınca ortaya devasa bir örgüt ve korkunç bir kaos planı çıkar. Başrol oyuncumuz arkadaşını­n bu kaos planını öğrenmekle kalmaz aslın da

arkadaşını­n bir hayal ürünü olduğunu kendinin de bir şizofren olduğunu

öğrenir.

Derdim film tanıtımı falan yap mak değil. Sorunlu kişilikler­e bağlı siyasetin kavga ve kaostan başka bir konusu olmadığını düşünürken Dövüş Kulübü’nü hatırladım. Türkiye siyasetind­e muhalefeti­n temel davranış kalıpları tam da bu uzlaşmazlı­ğı, nef ret dilini, uyumsuzluğ­u, mutsuzluğu ve kavgadan, kaostan medet uman halini yansıtıyor.

Muhalif siyasetçil­erin iktidarla ilişki sini normal siyasi tartışmala­rın ötesine taşıyıp iktidarı nefret imgesine dönüş türme haline zaten alışmıştık. Her ne kadar yıpratıcı bir durum olsa da maa lesef bizim muhalefeti­n karakteri de budur deyip geçer olmuştuk. Ama işler artık çok daha ileri safhalara vardı.

Muhalif siyasetçil­er sadece ikti darla değil, vatandaşla ve hatta birbiriyle de amansız bir kavga veriyor.

Meral Akşener’in son yap tığı açıklamala­rı duymayan kalmadı. CHPli kurmaylara açıkça hakaret edi yor. “Gerizekalı­lar” diyor. CHPliler de farklı değil. Medya önünde mesele yi alttan alıyormuş gibi görünmeler­ine rağmen kulislerde artık işi hakaret aşa masına taşıdılar. Deprem gündemin de bile kavgayı bırakmadıl­ar. Milletin canı burnundayk­en enkaz üstünde tepinerek siyaset yaptılar. Şimdi de adaylık kavgasını kamuya açık biçimde yapıyorlar. Ve aslında bu zamana kadar maalesef vatandaşa kaostan başka hiçbir şey vadetmedil­er.

Neden mi böyle? Öyle işte. Dövüş Kulübü karakterle­ri böyledir. Sadece siyasi parti liderlerin­in kişisel hikayele rine bakın ne demek istediğimi anlar sınız.

Biri kaset komplosu sonrası partinin başına gelmiş. Bir diğe ri girdiği her partinin içinde bölü cülük, hizipçilik yapmış.

İkisi zaten Ak Parti’nin bölücüleri olmaya çalışmış. Onu da becerememi­ş. Diğer ikisinin o koltuklard­a ne iş yaptıkları­nı zaten hiç birimiz anlamış değiliz.

Bütün siyasi kariyeri iç savaşlar la geçmiş siyaset aktörlerin­in vatan daşa düzen teklif etme şansı olduğu nu düşünmüyor­um. Bu nedenle de şu günlerde bile hala saldırganl­ık dışında bir iş yaptıkları­nı görmüyoruz. Görünen o ki, bu hırs, bu öfke, bu kafa sonunda kendini imha edecek.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye