MARMARA’DA 300 RISKLI TESIS VAR
Kahramanmaraş depremleri sonrasında olası Marmara depremi tartışılmaya başlandı. Türkiye sanayisinin yüzde 60’ı Marmara’da. İş dünyası teyakkuzda, yol haritaları belirleniyor. Raporlara göre, en az 300 riskli tesis bulunuyor
Türkiye’deki sanayi tesislerinin yüzde 60’ını elinde bulunduran Marmara Bölgesi güçlü ekonomisi sayesinde yıllardır Anadolu’daki afet yaralarının sarılmasında önemli bir rol oynuyor. Ancak uzmanlara göre, olası bir Marmara depremi ülke ekonomisinin şah damarında gerçekleşmiş olacak. Bu nedenle bölgedeki konut stoklarının güvenliği kadar sanayi tesislerinin de depreme dayanıklı hale gelmesi büyük önem taşıyor.
17 Ağustos 1999 depremi sonrası Marmara’da, 200 ton susuz amonyak maddesi havaya dağılmış, 1.200 ton kriyojenik sıvı oksijeni serbest kalmış, TÜPRAŞ petrol rafinerisinde yangınlar ve birçok kimyasal kaza yaşanmıştı. 99 depremi sonrası çıkarılan yasalarla riskli sanayi tesislerinin büyük çoğunluğu şehir dışına alındı. Fakat son yıllarda aşırı göç alan İstanbul ve Marmara’daki riski sanayi tesisleri yeniden şehir içinde kaldı. Şu anda Marmara’daki riskli üretim tesisleri arasında ilk sırada LPG depoları, kimya hammadde ve atık bertaraf tesisleri, azot-fosfor depoları, liman ve depolama tesisleri, yer altı ve yer üstündeki askeri mühimmat depoları, radyoaktif maddeler ve radyoaktif madde içeren müstahzarlar, organik peroksit tesisleri, veri depoları, kanserojen maddeler geliyor. Elektrik Mühendisleri ve Mühendis ve Mimarlar Odası raporlarına göre, bu sektörlerde faaliyet gösteren en az 300 yapının taşınması ya da şehir dışına alınması gerekiyor.
EN9ANTER dIKARIL0ALI
Uzmanlara göre, olası depremlerde meydana gelebilecek kaza senaryoları modellemesi yapılarak önceden önlemler alınması, kimyasal maddelerin envanterinin çıkarılarak, bunlardan kaynaklanabilecek sorunların nasıl bertaraf edileceğinin belirlenmeli. Ayrıca Marmara havzasındaki enerji santrallerinin de afetlere karşı hazırlıklı hale getirilmesi gerekiyor. Öte yandan uzmanlar, Marmara Bölgesi’ndeki sanayi tesissilerinin yüzde 60’lık bölümünün 99 depremi sonrası yapılmış olmasının binalar açısından önemli bir avantaj olduğunu vurguluyor.
ÖNLE0 ALIYOR8=
SABAH’a konuşan İKMİB
Başkanı Adil Pelister, kimya sektörüyle ilgili raporların hatırlatılması üzerine, “Kimya sektörü yangın, patlama vb. büyük kazaların oluşumunu önlemek ve gerekli önlemlerin alınmasını sağlamak amacıyla SEVESO bildirimleri ile denetime tabi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı denetliyor. Gerekli önlemleri alarak herhangi bir doğal afeti veya kazayı yaşamamayı diliyoruz” dedi. Madeni Yağ ve Petrol Ürünleri Sanayicileri Derneği Başkanı Tayfun Koçak ise sanayi tesislerinin depreme dayanıklılık durumunu ortaya çıkaracak bir envanter çalışmasına acilen ihtiyaç olduğunu
belirtti.