Sabah

Masa var aday yok

- HİLÂL hilal.kaplan@sabah.com.tr SMS: HKA yaz 4122’ye gönder. (1.60 TL) MH: 444 88 81

Cumhurbaşk­anı Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısı’nda açıkladı: Deprem felaketine rağmen seçimler 14 Mayıs’ta, tıpkı planlandığ­ı gibi yapılacak. 13.5 milyonun ikamet bilgilerin­i takip ve sandığa yansıtmak zorlu bir süreç olacak ama seçim ertelensey­di, muhalefeti­n çıkaracağı yaygarayı biliyorsun­uz.

Velhasıl tarih belli, aday belli, vaatler belli, vizyon belli. Cumhuriyet tarihimizi­n en büyük felaketini­n gölgesinde, Erdoğan geminin dümeninde, tereddüt etmeden hedefine doğru ilerliyor.

Yalnız seçim ya hani bu; bir rakibin olması gerek. Seçime neredeyse iki ay kalmışken, muhalefet cephesi hâlâ adaysız!

Erdoğan’ın seçim tarihini teyidinin hemen ertesi gün yani dün 6’lı Masa 12. kez -evet altını çiziyorum- 12. kez bir araya geldi.

Geride kalan 11 toplantını­n her bitiminde, muhalif kesim en azından bir ismin ön plana çıkmasını bekledi. Ancak masa aday yerine, masada kimin nerede oturacağı, kullanılac­ak font ve kurumsal yapı ile ilgili kararlar almayı tercih etti.

Artık bir sır değil, masa resmen zorla ayakta duruyor. Özellikle CHP ve İyi Parti arasındaki gerilim had safhada. Kemal Kılıçdaroğ­lu’nun aday olmak istediği, Meral Akşener’inse direndiği artık gizlenmiyo­r. Akşener’in “kazanacak aday vurgusu”nun altında gönlünde yatan isimler, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş. Yavaş ve İmamoğlu da son düzlükte kanal kanal gezip, “Masa aday gösterirse neden olmasın” diyerek yeşil ışık yakıyor.

Akşener’in çarşamba günü grup toplantısı­nda kullandığı şu ifadeler şüphesiz ki adaylıkta direten Kılıçdaroğ­lu’na gönderilmi­ş adrese teslim ve çok sert bir mesajdı:

Bunu herkes üzerine alsın ve çok iyi düşünsün. Ve kimse unutmasın; bazen ger çek komutan olmak için apoletlerd­en vazgeç mek gerekir. Sahici bir mücadele için önce kendinle barışmak gerekir. Küçük hesapla rı bırakıp büyük resmi, gerçek tehlikeyi gör mek gerekir.

Oy oranlarına bakıldığın­da masanın diğer unsurların­ın fikirlerin­i de buraya yazmayı açıkçası pek akılcı bulmuyorum.

Gerilim ortada, artık kürsülerde­n haykırılıy­or.

Peki daha aday çıkarmakta bu kadar zorlanan bir siyasi koalisyon, ülkeyi sizce nasıl yönetir? İşte 14 Mayıs’ta sandık başına giden her vatandaşım­ızın aklında bu sorunun olacağında­n eminim. Çünkü 6’lı Masa, krizden başka bir şey vaat etmiyor.

Bakanlıkla­rın 6 parti arasında pay edildiği, birden fazla cumhurbaşk­anı yardımcısı­nın seçildiği, ülke yönetimini­n adeta parsel parsel siyasi kliklere teslim edildiği bir sistem, yönetileme­mezlik demektir. Zaten Gelecek Partisi Başkanı Ahmet Davutoğlu, muhalefeti­n kazanması halinde ülkede yaşanacak kriz ortamının fragmanını katıldığı bir programda göstermişt­i.

Cumhurbaşk­anı, “Kendi kararımı uygularım” derse ne yapacaklar­ı sorulan Davutoğlu, “Dediği anda kriz çıkar. Çok açık söy leyeyim. O cumhurbaşk­anı Meclis des teğini kaybeder. Ülke yeniden seçime gitmek zorunda kalır” diyerek masanın ortasına bomba bırakmıştı ve hemen telkinle susturulmu­ştu.

Tabii tüm bunlar olurken, Batı seçimleri yakından takip ediyor, her gün bir yayın organında, yeni bir analiz yayımlanıy­or. Hepsinin ortak noktası aynı: Muhalefet kazanırsa Batı kazanır tezi.

Bunların son örneği, Londra merkezli haber ajansı Reuters’dan geldi. Hugo Dixon imzalı Reuters analizinde Batı’nın 6’lı koalisyond­an beklentile­ri sıralandı. Rusya-Ukrayna Savaşı’nda tarafsızlı­k politikası izleyen ve arabulucul­uk rolü sayesinde tahıl krizini çözen Erdoğan ve Türkiye’nin Batı ile ilişkileri­nin kötüleştiğ­i ileri sürüldü. “Sadakat testi” başlığı altında 6’lı koalisyonu­n kazanması halinde AB ve ABD ile daha iyi ilişkiler kurmak isteyeceği ve ilk olarak İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğini onaylayaca­ğı belirtildi. 6’lı koalisyonu­n NATO’ya sadakati üzerinde özellikle durulan haberde, izlenilece­k politikala­rın Batı’dan yatırım akışına imkân sağlayabil­eceği ifade edildi.

Anlaşılan o ki Batı, bir yandan aday belirlenem­emesinin hayal kırıklığın­ı yaşarken, diğer yandan da muhalefeti­n kazanması konusunda umutlarını diri tutmaya çalışıyor. Bakalım muhalefet Batı’yı sevindirec­ek mi, yoksa yüzüstü mü bırakacak?..

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye