Kadınsız dijital dünyanın 1.5 trilyon $’lık kaybı
Dezavantajlı grup ların deprem gibi doğal afet ler ve kriz süreçlerin den toplumun geneli ne göre daha olumsuz etkilendikleri bilinen ve her fırsatta dile getirilen bir gerçek. Ve ne yazık ki bugün hala dünya da dezavantajlı gruplar arasında kadınlar ve kız çocukları en başta sayılıyor. Zaten o sebeple de takvimde kadınlara ayrılan özel bir gün var. Evet, sözü yarın etkin liklerle gündeme gelecek 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne getirmeye çalışıyorum.
Birleşmiş Milletler bu yıl Kadınlar Günü temasını DigitALL olarak belir ledi. Amaç inovasyon ve teknolojide kadınlara fırsat eşitliğine dikkat çek mek. Durumu rakamlarla aktarmak gere kirse; gündelik hayattan, herkesin elin de olan teknolojik bir cihazdan başlayalım. BM verilerine göre dünyada kadınların cep telefonu sahipliği oranı erkeklere göre yüzde 12 daha düşük. Kadınların internete erişimi ise erkeklerin yarısı kadar. Kız çocuklarının matematik ve fen bilimleri derslerine erişimine baktığımız da rakamlar çok daha kötüleşiyor ve bu da maalesef gelecekte yüksek eğitimden, mes lek seçimine kadar kadınların dijital alan lardaki varlığını olumsuz etkiliyor. Örneğin dünyada yapay zeka alanındaki istih damın sadece yüzde 22’sini kadın lar oluşturuyor. Hal böyle olunca eko nomik kayıplar da kaçınılmaz. BM fırsat eşitliği araştırmasında sürdürülebilir kalkın ma hedeflerinden biri olan kapsayıcılık ilkesinin benimsen(me)mesinin eko nomik sonuçlarını da ölçtü. Buna göre kadınların dijital dünyaya dahil edil memeleri nedeniyle düşük ve orta gelir li ülkelerin son 10 yılda ürettikleri gayri safi milli hasılaları 1 trilyon dolar daha az gerçekleşti. Ve bu kayıp artarak 2025 yılına kadar 1.5 trilyon dolara çıkacak.
BM kadınlar günü mesajında hükümet leri, özel sektör temsilcilerini ve sivil toplum örgütlerini dijital dünyanın daha güvenli, daha kapsayıcı ve daha eşitlikçi olmasına katkı sağlamaya davet ediyor. Çok katmanlı global bir krizle karşı kar şıya olan dünyanın daha iyi bir gelecek inşa etmenin ancak kadın ve kız çocukla rına dijital fırsat eşitliği sunulması ile mümkün olduğunun altı nı çiziyor. BM’nin bu yılki kadınlar günü temasını DigitALL olarak belirlemesin de elbette geleceğin güvenle kurulma sı hedefi var. Deprem felaketinin ardından dünya kadınlar günü bizim için bu yıl biraz daha buruk geçiyor. 11 ilimizi etkileyen deprem bölgesindeki kadınların, özel likle de hamile ve yeni doğum yapmış kadınların bu zor fiziksel şartlar altın da daha fazla desteğe ihtiyaç duyduk larını vurgulamak gerek. Ama bir o kadar da önemli bir diğer konu bu olağanüstü şartlar nedeniyle kız çocuklarının eğitiminde bir aksaklığa yol açmamak. Şimdi tüm zor luklara rağmen bölgenin yeniden inşası söz konusu. Bu aşamada kadın girişimci lerin ve kadın istihdamının artırılması bölgenin toparlanmasına hız katacak. Türkiye’nin sağlık alanındaki sayılı girişim cilerinden Prof. Dr. Zehra Neşe Kavak, Kadın Olmak ve Ötesi başlıklı kitabın da kadınların zorlukları aşma kapa sitesine ve toparlanma gücüne dikkat çekiyor. Sağlıklı kadınlarla güçlenen topluma vurgu yapıyor. Yeniden inşa sürecini sürdürülebilirlik hedeflerini de kapsayan topyekûn kalkınma süre cine dönüştürmek bizim elimizde.
Zehra Hoca kitabına Cemal Süreyya’ya atfedilen bir şiirden alıntı ile başlıyor. Biz de bu dizelerle bitirelim;
“Bir kadını ikiye böl...
Yarısı annedir,
Yarısı çocuk,
Yarısı sevgili,
Yarısı aşktır...”
Bana sorarsanız her şeyin yarısı kadın dır ya da kadın olmadan hiçbir şey tam değildir.